Kralların Peşinden Koştuğu Klasisizmi Kuran Ressam: Nicolas Poussin
17. yüzyılın barok sanat ustası Nicolas Poussin, klasisizm akımının kurucusu ve ressam olarak bilinir. Bizler de sizler için kralların peşinden koştuğu bu ressamın hayatını ve eserlerini derledik. Keyifli okumalar.
Nicolas Poussin, 17. yüzyılın en önemli ve başarılı ressamlarından biri olarak kabul edilir.
Poussin, 1594 tarihinde yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş ve daha 18 yaşında Paris'e taşınmıştır. Poussin Paris'te resim eğitimine başlamış ve 1624 tarihinde Roma'ya giderek hayatının büyük bir kısmını orada geçirmiştir. Roma ünlü ressamın birçok eserine ilham olmuştur.
Gittiği Roma'da klasik sanatlara ilgi duymaya başlayan Poussin, ilgisini eserlerine taşıdı.
Ünlü ressamın eserleri genellikle din ve mitolojik hikayeler üzerinde şekilleniyordu. Poussin, manzara resimleri yapıyor doğayı eserlerine dahil ediyordu. Ressamın bu eserleri dönemin ünlü Barok akımının tersine daha klasik bir akıma yöneliyordu.
Poussin 1665 tarihinde çok severek yaşadığı Roma'da hayatını kaybetti.
Ressamın ölümünden sonra eserleri ünlenmeye başladı ve klasik sanatın yeniden keşfedilmesiyle ilham alınan bir duruma geldi. Poussin'in icra ettiği sanatın özgün bir tarzı vardı ve ressam yalnızca eserleriyle değil eğittiği öğrencilerle de adını tarihe yazdırmayı başarmıştı.
Nicolas Poussin, döneminin diğer sanatçılarına göre biraz farklı birisiydi.
Barok döneminin aksine daha sade bir yaklaşım izleyen Nicolas Poussin, klasik eserleri sayesinde sanat dünyasında büyük bir etkiye sebep oldu. Çünkü bu eserler abartılı Barok tarzına bir tepki olarak görüldü.
Nicolas Poussin, sanat yaşamı boyunca dini ve mitolojik konuları temel alan eserler üretti ve döneminin en önemli ressamlarından biri olmayı başardı.
Poussin, 1612 tarihinde Paris'te aldığı resim eğitimden sonra Roma'ya yöneldi ve orada da Roma sanatı ile ilgili araştırmalar yaptı. Poussin, Roma'nın sanat anlayışından çokça etkilendi ve bu etkinin sonucunda tarihi eserlerine uyarladı.
Ünlü ressamın sanat tarzının en önemli özellikleri arasında keskin renk kontrastları, çizgisel netlikler ve dengeli kompozisyonlar yer alır.
Ressamın eserlerinde büyük bir denge bulunur ve bu denge resmin anlattıkları için büyük bir öneme sahiptir. Ressamın eserleri döneminde büyük bir etki yaratmış ve Fransız sanatının gelişimine de büyük katkı sağlamıştır. Kralları peşinden koşturan bu ressamın eserleri günümüzde Louvre Müzesi'nde sanatseverler için sergilenmektedir.
Zamanın Müziğine Dans – A Dance to the Music of Time (1634–1636)
Et in Arcadia Ego (1637–1638)
Kör Orion Yükselen Güneşi Arıyor – Blind Orion Searching for the Rising Sun (1658)
The Rape of the Sabine Women (1637–1638)
Germanicus’un Ölümü – The Death of Germanicus (1626–1628)
Neptün ve Amphitrite’nin Zaferi – Triumph of Neptune and Amphitrite (1635–1636)
The Judgment of Solomon – 1649
Yorum Yazın