Japonya'nın En Ünlü Eseri Büyük Dalga'nın Arkasındaki Bilinmeyen Gerçekler
Hokusai'nin görkemli eseri Kanagawa'nın Büyük Dalgası basit gözükmesine rağmen içinde çok fazla sır barındıran bir eser. Milyonları büyüleyen bu eseri, dünyanın dört bir yanındaki farklı sanat galerilerinde görme şansına sahipsiniz. Çünkü, Hokusai ressam olmasına karşın, Büyük Dalga o bildiğimiz klasik yağlı boya resimlerden değil. İçinde kocaman bir sanat barındırıyor. Büyük Dalga'nın bilinmeyenleri ve daha fazlası içeriğimizde.
1831 yılında Hokusai tarafından yapılan "The Great Wave off Kanagawa" yani bizim kısaca 'Büyük Dalga' diye bildiğimiz bu büyüleyici eser, dünyanın en ünlü eserlerinden biri.
Peki neden dünya çapındaki sanat galerilerinde 100'den fazla versiyonu bulunuyor, hiç merak ettiniz mi? Çünkü, o aslında bildiğimiz klasik sanat eseri resimlerinden değil...
'Kanagawa Açıklarında Büyük Dalga' eseri aslında, Katsushika Hokusai tarafından 1831'de yapılan 'Otuz Altı Fuji Dağı Manzarası' adlı dizinin bir parçası.
Bu da o dizideki parçalardan bir diğeri.
En ünlü Japon güzel sanat eserlerinden biri olan 'Büyük Dalga', klasik bir yağlı boya tablo değil. O ukiyo-e tarzında bir ahşap baskı sanatı ile yapılmış bir eser.
Bu ahşap oyma daha sonra orijinal tasarımın birden çok renkli kopyasını basmak için kullanılıyor ve bu sayede biz bu eseri bir çok farklı ülkede görebiliyoruz.
Yüzyıllar boyunca dünyayı etkisi altına alan Japon resim sanatı ukiyo-e'nin kökenine inmekte de fayda var.
Büyük ölçüde Çin'den etkilenen geleneksel Japon sanatı, gerçekliği doğrudan temsil eden bir yapıya sahip değildir.
Aksine, bir mekanın, kişinin ya da bir anın özünü yakalamakla ilgilenir.
Ukiyo-e sanatı burada da görebileceğiniz üzere şaşırtıcı derecede minimalist olabiliyor. Öyle ki, neredeyse resmin çoğunun boyanmadığına şahit oluyorsunuz.
İpek üzerine mürekkep fırçaları ile yapılan sanat tarzında genelde tek renk kullanılması da önemli detaylardan bir diğeri.
Ukiyo-e baskıları hakkında önemli bir detay da sanat eseri olmalarına rağmen aynı zamanda doğaları gereği son derece ticari bir yapıda olmalarıdır.
Öyle ki, bir sanatçının ahşap oyması tek bir tasarımından binlerce baskı üretilip satılabiliyordu.
Ukiyo-e baskılarına ait bir dönüm noktası da 1740'da gerçekleşiyor ve bu tarihten sonra baskılar renkleniyor.
Bundan önce tüm baskılar tek veya çift renk iken, artık rengarenk baskılar görmeye başlıyoruz.
Tōshūsai Sharaku, 1790'lı yıllarda sadece 10 ay boyunca bu sanat ile bir çok eser üretiyor ve sonra gizemli bir şekilde ortadan kayboluyor. Çalışmaları, ukiyo-e türünün en iyi örnekleri arasında gösterilen 'Gizemli Sharaku'nun' gerçek adı, doğum ve ölüm tarihi bilinmiyor.
Sharaku'nun bu eserleri aynen modern posterler gibi olduğu için, insanların en sevdikleri oyuncuların baskılarını satın alabilmesine olanak sağlıyordu.
Ukiyo-e Japonca'da 'Yüzen Dünyanın Görüntüleri' anlamına geliyor. Burada da aslında lüks ve keyif odaklı yaşamlara bir metafor söz konusu.
Bu lüks ve keyif odaklı resimler can sıkmaya başlıyor olacak ki, 1840'ların başına gelindiğinde, hükümet reformu ve yasaklar yüzünden, ukiyo-e sadece manzara çalışmalarına yöneliyor.
Bu dönemde Hokusai'nin balıkçılıkla ilgili bazı baskı çalışmalarını görüyoruz.
Hokusai, bu esnada 1834 yılında meşhur şelale dizisini yaratıyor.
Ukiyo-e baskılarında manzara dışında mitolojik kahramanlara da yer veriliyordu. Hatta hayaletli hikayelere bile...
Bu fotoğraf bize aslında gerçek bir yağlı boya resim ile ukiyo-e baskının farkını çok net ortaya koyuyor. Tek bir Mona Lisa var. Mona Lisa'nın orijinalini görmek için de yine aynı şekilde tek bir yer var..
Louvre Müzesi dışında Mona Lisa tablosunun orijinalini göremezsiniz.
İmitasyonları ise asla orijinali gibi kıymet görmez.
Ancak, tasarım gereği tek bir orijinal forma sahip olmayan, binlerce kopya halinde var olan ukiyo-e baskılarında durum farklı.
Bu sebepledir ki, dünyanın farklı yerlerinde farklı müzelerde her biri teknik olarak 'orijinal' olan 'Kanagawa Açıklarındaki Büyük Dalga'nın farklı versiyonlarını görebilirsiniz.
İngiltere'de orijinalini göreceğiniz Büyük Dalga'nın yine orijinal olan farklı versiyonlarını dünyanın bir diğer ucunda görmek ve aslında binlerce orijinalin daha olduğunu bilmek çok enteresan değil mi?
Dünyada binlerce versiyonunun olması elbette onun şimdiye kadar yaratılmış en çarpıcı sanat eserlerinden biri olduğu gerçeğini değiştirmez.
Bunlar da ilgini çekebilir.
Yorum Yazın