Her Gün Yulaf Tüketirseniz Vücudunuzda Ne Gibi Değişimler Gözlemleyebilirsiniz?
Kahvaltı, hemen hemen herkes için hiç şüphesiz günün en önemli öğünü. Yoğun iş temposu, günlük hayatın koşuşturmacası içerisinde insanların güne başlama şekilleri temelde ikiye ayrılıyor: Birincisi kahvaltıyı vakit kaybı olarak görenler ve hiçbir şey yemeyenler veya poğaça ile geçiştirenler. İkincisi ise güne enerjik başlayabilmek için zengin içerikli kahvaltılar yapanlar. Yulaf tüketenler de genellikle ikinci grupta bulunuyor. Kendisine akşamdan yulaf kasesi hazırlayanlar, sabah sıcacık bir yulaf lapası ile güne başlayanlar, yoğurdun içerisine yulaf karıştıranlar, yulaflı omlet yapanlar ve dahası… Üstelik yulaf, genellikle kahvaltı öğünü ile eşleşse de gün içerisinde de tüketilebiliyor. Ev yapımı veya paketli yulaf barlar, ara öğün olarak enerji vermesi açısından tercih edilebiliyor. Dolayısıyla yulaf, bazı bireylerin yaşamlarında önemli yer kaplıyor. Özellikle sağlıklı beslenmeyi günlük yaşamına entegre edenler için yulaf son derece önemli. Peki bu kadar yoğun bir biçimde tüketilen yulafın sağlığa faydalarını biliyor musunuz? Belli bir süre yulafla beslendiğinizde vücudunuzda ne gibi değişimler olacağını merak ediyorsanız hemen içeriğimizin devamını okuyun!
Günlük olarak aldığınız protein miktarı artar.
Yulaf, zengin protein içeriği ile bilinen gıdalardan. Bir porsiyon yulaf ezmesinin günlük protein ihtiyacının yüzde 15 kadarını karşıladığı belirtiliyor. Aynı zamanda yulaf ile birlikte yalnızca protein değil pek çok vitamin ve mineral de vücuda girebiliyor. Sodyum, potasyum, kalsiyum ve demir, yulafın içerisinde bulunan bazı minerallerden. E vitamini, antioksidanlar ve kas liflerinin yenilenmesine yardımcı olan glutamin de yulafın içeriğinde bulunuyor.
100 gram yulafın içeriğindeki besin ögeleri ise şu şekilde:
Kalori (kcal): 67
Toplam yağ: 1.4 gram
Karbonhidrat: 12 gram
Protein: 2.4 gram
Yulafın içeriğine bakıldığında ise tüm besin ögeleri bakımından zengin ve dengeli olduğu görülebiliyor. Özellikle sağlıklı karbonhidratlar tüketmeyi sevenler için yulaf, oldukça dengeli bir karbonhidrat kaynağı.
Kilo vermeye yardımcı olur.
Yulaf, diyet yapmaya yeni başlayan veya uzun zamandır sağlıklı beslenen pek çok bireyin sağlıklı beslenme listesinde yer alıyor. Dolayısıyla yulafın kilo vermeye yardımcı olduğu yaygın bilinen bir gerçek. Bu aşamada diğer pek çok besinde olduğu gibi yulafta da porsiyon miktarına dikkat etmek gerekiyor. Özellikle zayıflamaya çalışanların kalori açığı oluşturacak şekilde yulaf tüketmesi ve fazlasından kaçınması tavsiye ediliyor.
Düzenli olarak yulaf tüketmek, metabolizmanın hızlı çalışmasına yardımcı olabiliyor. Hızlı çalışan bir metabolizma ile kilo vermek de daha kolay hale geliyor. İçeriğindeki yavaş karbonhidratlar, tokluk hissini artırıyor ve normalden daha az yemeye yardımcı oluyor. Yağların ve zararlı maddelerin tutumlarının azalması, damak tadını düzenlemesi gibi detaylar da yulaf tüketiminin kilo vermeye yardımcı olduğunu gösteriyor.
Kan damarlarının genişlemesini sağlayabilir.
Yulaf, antioksidanlar ve polifenoller bakımından oldukça zengin. Aynı zamanda neredeyse yalnızca yulafta bulunan avenantramidler, insan sağlığı için oldukça önemli ve benzersiz bir antioksidan grubu. Yapılan hem eski hem de yeni araştırmalara göre avenantramidlerin nitrik oksit üretimini arttırdığı görülüyor. Bu doğrultuda da kan seviyelerinin düşmesine yardımcı olabiliyor.
Aynı zamanda bu gaz molekülü, kan damarlarının genişlemesinde ve kan akışının daha iyi hale gelmesinde etkin rol oynuyor. Tüm bunlara ek olarak avenantramidlerin anti inflamatuar ve anti kaşıntı etkilerinin bulunduğu da söyleniyor. Bu nedenle düzenli yulaf tükettiğinizde siz farkında olmasanız bile vücudunuzun içerisinde kan akışı bakımından pek çok değişiklik meydana gelebiliyor.
Beta-glukan içeriği ile sindirim sorunlarını düzenleyebilir
Yulaf, içeriğindeki beta glukan oranı ile biliniyor. Bu güçlü çözünür lif, suda kısmen çözünüyor. Bağırsakta da kalın ve jel benzeri bir çözelti oluşturuyor. Beta glukan adı verilen lif, LDL ve toplam kolesterol seviyelerinin azalmasını sağlayabiliyor. Kan şekeri ve insülin seviyesini düzenleyebiliyor ve dolgunluk hissini arttırabiliyor. Aynı zamanda beta glukan, sindirim sistemindeki iyi bakterilerin oranını arttırdığından beslenme ve sindirim sistemi sorunları üzerinde de önemli rol oynayabiliyor.
Beta glukan bakımından zengin olan yulaf, sayısız faydası sayesinde düzenli tüketildiğinde hem kronik rahatsızlıkların belirtilerinin azalmasına yardımcı olabiliyor hem de beslenme rutinini daha düzenli ve etkili bir hale dönüştürebiliyor.
Kan şekeri düzeyini düşürebilir
Yulafın beta glukan içeriğinin kan şekeri ve insülin seviyelerini düzenlediğini yukarıda belirttik. Ancak özellikle tip 2 diyabet noktasında yulafın büyük etkileri bulunuyor. Özellikle aşırı kilolu ve tip 2 diyabetli bireylerde kan şekerinin düzene sokulması için yulaftan faydalanılabiliyor. İnsülin duyarlılığını iyileştirme noktasında fayda sağlayabilen yulaf, şeker hastalarının sık sık tüketmesi gereken besinler arasında yer alıyor.
Yulafın kan şekerini düzene soktuğu bilinse de bazı bilim insanları ve uzmanlar, bu noktada daha fazla araştırma gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle diyabet gibi rahatsızlıklarınız varsa yulaf tüketimi ile şekerinizi dengelemeye çalışmadan önce mutlaka doktorunuza başvurmanız gerekli.
İnce öğütülmüş yulafın cilt bakımına da faydaları var.
Yulaf, sayısız cilt bakımı ürünün içerisinde bulunuyor. Bunun da elbette olası nedenleri var. Özellikle ince öğütülmüş yulafların cilt koruyucu bir madde olduğu FDA tarafından onaylandı. Kuru ve kaşıntılı cildi tedavi etmek amacıyla uzun süredir kullanılan ince öğütülmüş yulaf, egzama başta olmak üzere pek çok cilt rahatsızlığının semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabiliyor.
Burada farklı bir başlık açmak da gerek. Cilt bakımına yardımcı olan yulaf genellikle günlük olarak tüketilen değil; cilt bakım ürünlerinin içeriğinde bulunan yulaftır. Bu nedenle düzenli yulaf tükettiğinizde cildinizde fark görmeme ihtimaliniz de var. Yulaflı cilt bakım ürünlerini kullandığınızda farkı daha net ve anlaşılır olarak görebilirsiniz. Cilt bakım rutinlerinize yulafı dahil etmeden önce de dermatologların görüşünü almayı tercih edebilir; kendi cilt yapınıza uygun cilt bakım ürünlerini kullanarak daha doğru sonuçlar elde edebilirsiniz.
Çocukluk çağı astımı semptomlarını hafifletebilir.
Yulafın, çocukluk çağı astımı riskini azaltabileceği de belirtiliyor. Astım, çocuklarda en sık görülen hastalıklardan biri olarak biliniyor. Yapılan bazı araştırmalar da katı gıdaya geçişten sonra düzenli olarak yulafla beslenen bebeklerde astım riskinin azalabileceğini gösteriyor. Bu aşamada daha fazla araştırma ve daha fazla veriye ihtiyaç duyulsa da yulafın çocuklara erken tanıtılması astım krizi risklerini düşürebiliyor.
Yulafın astım krizinin tedavisinde kullanılamayacağını, yalnızca semptomları hafifletebileceğini ve ilerleyen yaşlarda astımın görülme ihtimalini bir miktar düşürebileceğini unutmayın. Çocuğunuzda astımdan şüpheleniyorsanız öncelikle bir doktora başvurmanız son derece önemli.
Kabızlığı gidermeye yardımcı olabilir.
Hemen hemen her yaştan insan hayatının belli döneminde kabızlık yaşar. Seyrek ve düzensiz bağırsak hareketlerini ifade eden kabızlık, yulaf kepeği yardımıyla azaltılabiliyor. Yapılan bazı araştırmalar, yulafın dış kısmı olan yulaf kepeğinin faydalarını gösterebiliyor.
Yulaf, özellikle yaşlılarda kabızlığı azaltma noktasında oldukça etkili olabilir. Hatta bazı araştırmalara göre müshil ilacına duyulan ihtiyacı da yulaf azaltabiliyor. Dolayısıyla seyrek ve düzensiz bağırsak hareketlerinin tedavisinde yulaftan ve yulaf kepeğinden faydalanmak işe yarayabilir.
Yulafı beslenmenize nasıl ekleyebilirsiniz?
Birçok kişi yulafı beslenmesine dahil ederek sağladığı faydalardan uzun zamandır yararlanırken birçok kişi de bu besinin nasıl tüketileceğini bilemiyor. Yulafı beslenmenize şu yollarla dahil edebilirsiniz:
Yulafın en sık tercih edilen tüketim şekilleri bunlar olsa da bu tamamen sizin hayal gücünüze kalmış. Yulafı beslenmenize dilediğiniz gibi dahil edebilirsiniz.
Yorum Yazın