Hangi Zaman Yönetimi Tarzı Size En Yakın?
Zamanınızı nasıl yönettiğinizi öğrenmek için aşağıdaki soruları cevaplayın.
Haydi teste!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. Şimdi de yaşını seç!
3. Bir işi planlamak için genellikle hangi yöntemi tercih edersiniz?
4. Önceliklerinizi belirlerken genellikle nasıl bir yol izlersiniz?
5. Bir projeye başlamadan önce genellikle ne yaparsınız?
6. Bir görevi tamamlamak için genellikle ne kadar süre ayırırsınız?
7. Bir işi bitirmek için son ana kadar beklemek sizin için ne kadar yaygın bir davranışdır?
8. Bir görevle ilgili zorluklarla karşılaştığınızda genellikle nasıl tepki verirsiniz?
9. Bir işi bitirdikten sonra genellikle nasıl hissedersiniz?
10. Bir projede çalışırken sık sık başka işlere dikkat dağıtılır mısınız?
Planlı ve Organize Eden
Zamanınızı adeta bir sanatçının fırçası gibi ustaca kullanıyorsunuz. İşlerinizi adım adım, özenle ve dikkatle tamamlıyorsunuz, sanki her bir görevinizi bir ressamın tuvaline bir fırça darbesi gibi atıyorsunuz. Önceliklerinizi belirlemek ve buna göre hareket etmek sizin için adeta çocuk oyuncağı. Bu konuda doğuştan bir yeteneğiniz var gibi.Genellikle işlerinizi son ana bırakmaz, onları önceden tamamlarsınız. Bu da sizin ne kadar disiplinli ve planlı biri olduğunuzu gösteriyor. Sanki bir orkestra şefi gibi, her bir notayı tam zamanında çalıyor, her bir enstrümanı mükemmel bir uyum içinde yönetiyorsunuz. İşlerinizi bitirdiğinizde, geriye sadece başarılarınızın hoş bir melodisi kalıyor.Kısacası, sizinle aynı ritmi yakalamak için diğerlerinin biraz daha çaba sarf etmesi gerekiyor. Bu yüzden her zaman bir adım önde olduğunuzu söylemek hiç de yanıltıcı olmaz. İşte siz böylesiniz, her zaman planlı, her zaman disiplinli ve her zaman öncü.
Esnek ve Hızlı Tepki Veren
Hayatınızın ritmi hızlı, enerjinizin bol ve esnek bir yaklaşımıyla her türlü duruma ayak uydurabiliyorsunuz. İşlerinizi hızlıca halletmek konusunda bir usta olduğunuzu söyleyebiliriz. Önceliklerinizin sürekli değiştiği bu hızlı dünyada, zamanı etkili bir şekilde yönetme becerinizle öne çıkıyorsunuz.Ancak, hayat bazen sürprizlerle dolu olabilir, değil mi? İşte bu noktada, son dakikada karar vermek zorunda kalmanız gerekebilecek durumlarla karşılaşabilirsiniz. Belki de bu, bir toplantıya son anda davet edilme ya da beklenmedik bir projeye dahil olma gibi durumlar olabilir. Fakat sizin gibi esnek ve hızlı düşünebilen biri için bu durumlar, sadece hayatın renkli ve heyecan verici bir parçasıdır.
Son Dakika Bekleyen ve Endişelenen
Her zaman işlerinizi son ana kadar erteliyor ve son dakika telaşı içinde yetiştirmek için kendinizi zorluyorsunuz, değil mi? Günün sonunda, elinizde bir yığın iş kalıyor ve nereden başlayacağınızı bilemiyorsunuz. Önceliklerinizi belirlemek, sanki bir labirentin içinde kaybolmuş gibi hissettiriyor. İşlerinizi planlamakta ise adeta bir çıkmazın içinde debeleniyorsunuz.Bir yandan da sürekli olarak kendinize, 'Neden bu kadar zorlanıyorum?' diye soruyorsunuz. Ancak cevabı bulmakta zorlanıyorsunuz. Bir türlü işlerinizi öncelik sırasına koymakta, hangi görevin önce, hangisinin sonra tamamlanması gerektiğini belirlemekte zorlanıyorsunuz.Birçok kez, kendinizi bir dağın tepesinde, önünüzde uzanan işlerinizi tamamlamak için bir yol ararken buluyorsunuz. Ancak ne yazık ki, bu yolun nereden geçtiğini bulmakta zorlanıyorsunuz. İşlerinizi planlamak, adeta bir bulmacayı çözmek gibi geliyor. Ancak ne yazık ki, bu bulmacanın parçalarını bir araya getirmekte zorlanıyorsunuz.Sonuç olarak, işlerinizi son dakikaya bırakmanın ve önceliklerinizi belirlemekte zorlanmanın, hem iş hayatınızı hem de kişisel hayatınızı olumsuz etkilediğini fark ediyorsunuz. Ancak ne yazık ki, bu durumu değiştirmek için ne yapmanız gerektiğini bulmakta zorlanıyorsunuz.
İşleri Erteleyen ve Dikkati Dağılan
Haydi, itiraf edin! Siz de o tiplerden birisiniz, değil mi? Sürekli olarak işlerinizi erteleyen, bir anda dikkati dağılan ve belki de biraz dağınık biri... Zamanı planlamak, öncelikleri belirlemek sizin için adeta bir baş belası. Hani o meşhur laf vardır ya, 'zamanla yarış' diye... İşte sizin yaşadığınız tam da bu!Bir işe başlamak için saatlerce, hatta günlerce beklersiniz. Sonra da işler birikir, üzerinize bir yük gibi çöker. İşte o zaman panik olursunuz, 'Acaba nereden başlasam?' diye düşünürsünüz. Ama işin garip tarafı, bu durumdan rahatsız olmamanız. Hatta bazen, işleri son dakikaya bırakmanın verdiği adrenalinle daha iyi çalıştığınızı düşünürsünüz.Bir yandan da başka işlere dikkat vermekten kaçınırsınız. Mesela, bir rapor yazmanız gerekiyor. Ama bir türlü başlayamıyorsunuz. Çünkü aklınızda başka bir sürü iş var. 'Acaba önce hangisini yapsam?' diye düşünürken, zaman geçer, gün biter ve siz hala o raporu yazmaya başlamamış olursunuz.Evet, belki biraz dağınık, belki biraz plansız programsız ama sonuçta siz sizsiniz. Ve belki de bu durum, sizin en büyük çekiciliğinizdir. Kim bilir?
İlgini çekebilir:
Şansın Ne Zaman Dönecek?
Sen Nasıl Bir Çocuktun?
Yorum Yazın