Gülşah Elikbank Yazio: Neden Birbirimizi Anlamıyoruz?
Edebiyat insanı anlama sanatıdır. Yazdığım her romanda yapmaya çalıştığım, insan ruhuna yaklaşmaya, dokunmaya çalışmaktır. Kimi zaman bir babanın zihnine sokulmak, kimi zaman aldatılan bir kadının… Herkesin kendince haklı sebepleri vardır aslında. Edebiyatın işi kimseyi yargılamadan, herkesi dinlemektir. Dinlemek, duymaya eş düşer edebiyatta üstelik. Gerçek yaşamın içinde çok nadirdir bu.
İlişkilerde (ister dostluk ister aşk) birbirimize yapacağımız en büyük kötülük, birbirimizi idare etmektir.
Ayrıca kimse kahin değil, unutmayın. Siz söylemeden sizi anlayamazlar, ses vermeden duyamazlar.
Anlaşılmak istiyorsanız, anlatmanın bir yolunu bulmak zorundasınız ve çok üzgünüm ki; bu yol, susmak değil.
Kırgınlıklar dile gelmezse, içeride kendine kocaman bir yuva yapar ve kalbinizi o yuvadan çıkarmak çok zorlaşır. Her şey vaktinde konuşulmalı, can yaksa da, kalp kırsa da... Sevgi yeterince güçlüyse buradan daha da güçlü çıkacaktır zaten. Kalıcı dostluklar da, uzun süreli ilişkiler de ancak böyle inşa edilir.
Birbirine gerekiyorsa zaman tanımak, alan açmak her ilişkiye iyi gelir. Kaybetmekten korkarak hamle yaptıkça, hata yapma oranınız artar ve korktuğunuz şey asıl o zaman başınıza gelir. Karşı tarafı özgür bırakmaktan korkmayın. Eğer bu boşlukta iki ayrı yana savruluyorsanız, zaten hiç gerçek bir yaşanmışlık olmamıştır aranızda. Zaman, sahici ilişkilerin lehine işler her zaman. Buna inanın, hem kendinize hem de karşınızdaki kişiye güvenin. Göreceksiniz, her şey daha olumlu, sıcak bir havaya bürünecek.
Yorum Yazın