onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Göklerin Kızı Sabiha Gökçen'in Atatürk'ün İç Burkan Duygusal Vedasıyla Dersim Harekâtı'na Katılma Hikayesi

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

etiket Göklerin Kızı Sabiha Gökçen'in Atatürk'ün İç Burkan Duygusal Vedasıyla Dersim Harekâtı'na Katılma Hikayesi

Kendi hikayesini kendi çabalarıyla yazan ve dünyanın ilk savaş pilotu olarak tarihe geçen Sabiha Gökçen'in Atatürk'ün endişelerine rağmen Dersim Harekâtı'na katılma hikayesini duymuş muydunuz?

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Olay, 1937'de Gökçen'in Eskişehir'de stajını gerçekleştirdiği sırada gerçekleşti.

Olay, 1937'de Gökçen'in Eskişehir'de stajını gerçekleştirdiği sırada gerçekleşti.

Eğitim uçuşu yaptığı günlerden birinde piste iniş yapan Gökçen, olağanın ötesinde bir kalabalığın koşuşturmakta olduğunu görür ve çevredekilere ısrarla sorar. Yanıt bellidir, gelen emir üzerine alay Dersim Harekâtı için harekete geçmeye hazırlanmaktadır.

Alayda kiminle görüştüyse herkes şayet Atatürk'ten izin alırsa bu operasyona katılabileceğini, aksi halde bunun mümkün olmayacağını ona bildiriyor.

Alayda kiminle görüştüyse herkes şayet Atatürk'ten izin alırsa bu operasyona katılabileceğini, aksi halde bunun mümkün olmayacağını ona bildiriyor.

Gökçen, bunun üzerine Atatürk'le görüşüyor. Buradan sonrasında anılarını anlattığı Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti kitabından alıntılarla sürdürelim. 

Kararını Atatürk'e bildirdiğinde yaşadıklarını anlatıyor:

'Peki.' dedi. 'Madem bu kadar istiyorsun ben sana izin veriyorum. Ama Sayın Mareşal Çakmak'a da bir kere sormamız lâzım. Bu bir askerî harekâttır. Eğer o da müsaade ederse gidersin. Yalnız şunu unutma, sen bir kızsın. Alacağın görev oldukça çetin. Aldatılmış bir eşkıya çetesi ile karşı karşıya kalacaksın. Onların da ellerinde bir takım silâhlar var. Uçağın arıza yapacak olursa mecburi inişe geçecek ve sonunda onlara teslim olacaksın. Bunun ne demek olduğunu başına gelmedikçe bilemezsin.. Bu taktirde ne yapacağını düşündün mü?'

"Hakkınız var. Nihayet altımızdaki bir uçak. Her an arıza yapabilir. Düşebilir, çakılabilir. Şayet böyle bir şanssızlık olursa, hiç merak etmeyin, ben kendimi onlara canlı olarak teslim etmem." diyor Gökçen.

"Hakkınız var. Nihayet altımızdaki bir uçak. Her an arıza yapabilir. Düşebilir, çakılabilir. Şayet böyle bir şanssızlık olursa, hiç merak etmeyin, ben kendimi onlara canlı olarak teslim etmem." diyor Gökçen.

Atatürk'ün içi bir nebze rahatlamıştı. 

'O halde ben sana kendi kullandığım tabancayı vereyim, Gökçen. Çünkü sen onunla daha iyi nişan alabiliyorsun!' diyerek daima yanında taşıdığı silahını Gökçen'e teslim etti.

Ardından harekât kadrosuna nasıl katıldığını da anlatıyor Gökçen.

Silahı teslim ederken söyledikleri Gökçen'in aklından hiç çıkmamıştı.

Silahı teslim ederken söyledikleri Gökçen'in aklından hiç çıkmamıştı.

'Umarım kötü bir durumla karşılaşmazsın. Fakat herhangi bir zamanda senin şeref ve haysiyetine dokunacak bir olayla, bir durumla karşılaştığında hiç tereddüt etmeden bu silâhı ya karşındakine karşı, ya da kendi beynine boşaltmaktan asla çekinme!' demişti Ulu Önder.

"O zamanlar uçaklar örneğin Eskişehir'den Elazığ'a gidebilmek için iki defa benzin ikmali yapıyorlardı. İlk ikmal Ankara, ikincisi ise Kayseri oluyordu. Bu nedenle ben o gece Eskişehir'e dönmedim. Onlara Ankara'dan katılacaktım."

"O zamanlar uçaklar örneğin Eskişehir'den Elazığ'a gidebilmek için iki defa benzin ikmali yapıyorlardı. İlk ikmal Ankara, ikincisi ise Kayseri oluyordu. Bu nedenle ben o gece Eskişehir'e dönmedim. Onlara Ankara'dan katılacaktım."
upload.wikimedia.org

Aynı günün akşamı Atatürk, Gökçen'i uğurlarken bugün bile hafızalara kazınacak bir konuşma yaptı.

'İşte yine Türk kızına görev düştü. Bizim Gökçen uçağı ile Dersim harekâtına katılacak yarın sabah. O artık bir genç kız değil, bir genç askerdir. Arkadaşlarından geri kalmayacağından, görevini bihakkin yerine getireceğinden ben nasıl eminsem, sizler de emin olmalısınız.' dedi ve Gökçen'i uyuması için odasına gönderdi.

Ne Atatürk ne de Gökçen uyuyabilmişti, birkaç saat sonra Atatürk başucuna geldi ve 'Haydi çocuğum, vakit geldi! ' dedi.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Harekât için yola çıkıldı ve Gökçen Atatürk'ün verdiği silahı bir güvence sayarak harekâta katıldı.

Harekât için yola çıkıldı ve Gökçen Atatürk'ün verdiği silahı bir güvence sayarak harekâta katıldı.

Plan onun bir gün rasıt(Gözlemci) bir gün pilot olarak görev almasını öngörüyordu. Harekât sürerken bir gün kötü hava koşullarında rasıtı ona 'Eğer hava böyle gidecek olursa paraşütle atlamak için hazırlanalım!' yazan bir kağıt uzattı. Silah o anda anlam kazanmıştı.

Fakat sezgilerine güvenerek çizdiği rotada yakıtlarının adeta son damlalarında meydana dönebilmişlerdi.

Bir ay kadar süren çatışmalar sonucunda görevlerini yerine getirmişlerdi. İşte, Türkiye'nin ve dünyanın ilk kadın savaş pilotu Gökçen'in zorlu koşullarda verdiği mücadele böyle sonlanmıştı.

Bir ay kadar süren çatışmalar sonucunda görevlerini yerine getirmişlerdi. İşte, Türkiye'nin ve dünyanın ilk kadın savaş pilotu Gökçen'in zorlu koşullarda verdiği mücadele böyle sonlanmıştı.

Yakın tarihimizde sık sık tartışmalara yol açan Dersim Harekâtı yıllar sonra Gökçen'e de soruldu. Gökçen'in yanıtı şöyleydi:

'Burada Dersim harekâtının nedenleri ve sonuçları üzerinde duracak değilim. Ben bu harekâtta ülkemin verdiği görevi yerine getirmeğe çalıştım arkadaşlarımla birlikte.'

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
503
220
143
125
29
9
8
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın