Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Girişimcilerin Markalarına Yapabileceği 14 Kötülük
2014 yılı geldi çattı. Marka yöneticileri ve patronlar 2014 planlarını çoktan yaptılar. Ancak onların pek çoğunun her yıl başarısız olmak için çok uğraş vererek yaptığı temel şeyleri bir kez de ben listelemek istedim. Marka yönetimi ciddi bir iştir. Bu nedenle de ciddiyetle her maddeyi uygulamaya geçirenler markalarını batırma başarısını elde edebilirler.
1. Ona kötü bir isim koyun!
Tüm dünyada olumsuz bir anlama gelebilecek bir isim koyduğunuzda başka pazarlarda satmasının da önüne geçmiş olursunuz. ASS gibi bir marka bulmanız elbette çok zor, ama aramaya devam edin.
2. Ona kötü bir slogan bulun!
Bu kötü sloganla akıllardan silinmemesini sağlarken, ihtiyacınız olan antipatiyi de kazanmış olursunuz. Fairy'nin yaptığı gibi dağları dize getirmek iyi bir çözüm olabilir.
3. İsmi iyi olsa da ona kötü bir logo tasarlatın!
İsveçli lokum markası “Locum” logosunda sevdiği başka şeylerden de bahsetmiş. Siz de kötü bir isim bulamadıysanız bu sorunu logoda çözmeye çalışın.
4. Hatta o logo için $800.000 ödemeniz gerekse bile...
Londra 2012 olimpiyatları için tasarlanan logo da parasına göre pek bir vasattı. Bu anlamda örnek alınabilecek bir iş ortaya çıktı.
5. Ona kötü ve kullanışsız bir ambalaj tasarlatın!
Ambalajı açmanız için ambalajı açmış olmanız gereken bir tasarım sizi benzersiz kılacaktır.
6. Tasarımı kötü olmazsa, mutlaka ana fonksiyonunu eksik/yanlış yapsın!
Tıpkı tek özelliği şampuanı içinde tutmak olan Head&Shoulders ambalajının bu işlevi yerine getirememesi gibi.
7. Onu rezil etmek için sosyal sorumluluğa da el atın!
Böylece markanız adını geniş kitlelere duyurarak hızlıca güç kaybedecektir. Onur Air gibi akıllıca bir sosyal sorumluluk projesi yürütebilirsiniz. Böylece sizi sevebilecek azınlığı da kendinizden uzaklaştırabilirsiniz.
8. Yetmezse kitleye hakaret etmek, etkisini artıracaktır.
Herkesin gözüne sokar gibi ve kendi menfaatinizi ön plana çıkaracak şekilde projeyi yönetin ve kesinlikle “Sosyal Sorumluluk” bilincine ters hareket edin. Projenize tepki
gösterenleri kınayın, yaptığınız sosyal yardımların tamamını mutlaka gözlerine
sokun. Onur Air bunu yapan ilk ve önemli önder firmalardandı.
9. Reklamında marka kimliğine ve kişiliğine hiç uymayan, yanlış birini oynatın!
Bastırın milyonları gitsin, ne de olsa kimse etkisini ölçemeyecek ve yanlışlığını ispat edemeyecektir. Marka kısa vadede ün kazansa da hızlıca güç ve konum kaybedecektir.
10. Hatta reklamı komple kötü yapın.
Öyle ki insan izlediğinde midesi bulansın.
11. Reklamını yanlış bir yerde yapın ve ne durumda diye hiç takip etmeyin!
Namet’in Bağdat Caddesi’nde yaptığı aşağıdaki reklamı örnek alın. Bakın ne kadar başarılı, markayı görmek epey emek istiyor.
12. Sosyal medya işini ehil olmayan kişilere bırakın!
Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya ekibi gibi. Geleneksel bir Karadeniz çalgı olan Tulum’u, İskoçlar’ın gaydası ile karıştıran bu ekibi bulup istihdam edin. Bulamazsanız da ona göre işi batıracak elemanları özenle seçin.
13. Ve son olarak ona kötü bir maskot bulmayı ihmal etmeyin!
İndiriman gibi bir maskot bularak markanızı iyice yerin dibine sokabilirsiniz. Bu kadar kötüsünü bulmak zor olabilir, elinizdekilerle idare edin.
