Farkında Olmadan Çocuğunuzda Anksiyeteyi Tetikliyor Olabilir misiniz?
Farkında Olmadan Çocuğunuzda Anksiyeteyi Tetikliyor Olabilir misiniz?
Ebeveynlerin istemeden hatta farkında bile olmadan çocuklarını kaygılandıran davranışlar sergilediğini ve bu yüzden kendi çocuklarında da kaygı bozukluğuna sebep olduklarını biliyor muydunuz? Anne ya da baba olarak kaygı bozukluğu problemi yaşıyorsanız, bunu çocuğunuza yansıtmamak için önce kendinizi iyileştirmeniz gerekiyor. Farkında olmadan çocuklarımızı da anksiyete ile mücadeleye sürüklememek için uzmanların bu konudaki görüşlerini de ele alarak ne yapmak gerektiğini sizin için detaylıca inceledik.
Anksiyete sadece yetişkinlere özgü bir problem değil. Klinik araştırmalar gösteriyor ki, dünyada milyonlarca çocuk kaygı bozukluğu belirtileriyle mücadele ediyor. Yakın zamanda yapılan bir analize göre, dünya çapındaki gençlerin %20,5'i kaygı bozukluğu yaşıyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Kaygı bozukluğu bazı çocuklarda karın ağrısı, baş ağrısı, hızlı kalp atışı gibi fiziksel semptomlarla gözlemlenirken bazılarında ise öfke nöbetleri ya da anne babaya yapışık yaşama isteği gibi duygusal tepkilerle ortaya çıkabilir.
Uzmanlar, çocuklarda kaygıyı tetikleyen bazı ebeveyn tutumlarını belirlemiş. Klinik psikolog ve yazar Jenny Yip'e göre, ebeveynler aşırı temkinli olduğunda, bu davranış çocuklarda kaygıyı tetikliyor. Örneğin, bir anne sürekli olarak çocuğuna dikkatli olmasını söylüyorsa, aslında farkında olmadan çocuğunu sürekli olarak tehlikeye karşı uyarmış oluyor. Bunun sonucu da kaygılı bir çocuk ortaya çıkarmış oluyoruz.
'Sigara içersen ölürsün' demek yerine 'Sigara içmek birçok sağlık sorununa sebep olabilir. Büyükbaban, sigaraya bağlı kanserden hayatını kaybetti. Seni çok seviyorum ve sağlıklı olmanı istiyorum. Lütfen sigara içmeye başlama.' diye konuyu detaylandırmak ve çocuğunuzun kendi aklı ile doğru kararları almasına yardımcı olmak çok daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
Çocuklarınızla duyguları hakkında konuşmayı ihmal etmeyin. Massachusetts'teki Boston Çocuk Hastanesi'nde klinik psikolog olan Keneisha Sinclair-McBride'a göre, "Kaygı hayatın normal bir parçası". Bir ebeveyn olarak yapabileceğiniz en önemli şeylerden biri, çocuğunuzun kaygıyla başa çıkmasına yardımcı olan stratejileri ona öğretmek.
Sorunu çocuğunuzun adına çözmeyin. Bu yardım değil aksine kaygının artmasına sebep olan bir davranış olur. Çocuğunuz adına sorunu çözmeden çocuğunuzu desteklemek ve cesaretlendirmek için orada olduğunuzu anlamasını sağlayın yeter.
Sonuca değil çabaya odaklanın. Çocuğunuzun başarısını değil çabasını övün. Böylece bir gün başarısız olduğunda kendini kötü hissetmeyecektir. Ve çocuğun üzerindeki sürekli başarılı olma baskısını da ortadan kaldıracaktır.
Bazen iyi bir amaçla sorduğumuzu zannettiğimiz sorular da çocuklarda kaygı problemine yol açabilir. Çocuğunuzun hiç endişeli değilken soracağınız 'Kampa yakın arkadaşlarından hiçbiri gelmiyor diye endişeli misin?' tarzı bir soru, çocuğunuzun bu konuda kaygılanmasına sebep olacaktır.
Evde sürekli gergin bir ortam varsa ve ebeveynler eğer aşırı otoriter bir tutum sergiliyorsa, çocuk azar işitmemek ve ailesinin gözünde 'iyi' olabilmek için sürekli tetikte olacaktır. En ufak bir hata onun kendine güvenini zedeleyecek ve ileride kaygılı bir bir birey olmasına sebep olacaktır.
Bir ebeveyn olarak eğer siz de kaygı bozukluğu ile mücadele halindeyseniz, bunu çocuğunuzun yaşına göre ona anlatın. Bu konuda bir destek alın ve aynı yöntemleri çocuğunuz için de kullanın.
Çocuklarımızı korumak istiyorsak, önce kendimizi korumalıyız. Uçakta bile oksijen maskesini önce anne taksın, sonra çocuğu diye uyarı yapılması boşuna değil. Siz iyi olmadığınız sürece çocuğunuzun iyi olmasını bekleyemezsiniz.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Harika bir icerik olmus ellerinize saglik 👏👏