Görüş Bildir
Haberler
Ercan Altuğ Yılmaz Yazio: Metaverse 101: Metaverse Paris Zirvesi 2022 Hazırlık Raporu

etiket Ercan Altuğ Yılmaz Yazio: Metaverse 101: Metaverse Paris Zirvesi 2022 Hazırlık Raporu

Ercan Altuğ Yılmaz
15.02.2022 - 21:44 Son Güncelleme: 18.02.2022 - 19:34

“Metaverse”, bundan yıllar önce Web 2.0’a erişildiğinde kulaktan kulağa yayılan bir mit gibi konuşulan ve 2021’in başlarında Web 3 toplulukları arasında oldukça revaçta olan bir konuydu. Facebook’un kendisini ve tüm alt kollarını kapsayacak şekilde yeniden adlandırılmasının ardından, kamuoyunda da konuya olan ilgi karşı konamaz şekilde arttı. 

Bugün herkes bu konsepte kafa yormaya çalışıyor. Ve çoğumuzun kafasında Metaverse nedir? Neden Önemlidir? Nasıl bir parçası olabilirim?” gibi hala cevaplardan çok uzak olan soruları var.

Oyun, moda, mimari, perakende, blok zinciri, finans gibi alanlar dahil olmak üzere tüm sektörlerden profesyoneller Metaverse için giriş noktasını arıyor ve kendilerini, ürünlerini ve markalarını bu yeni konu etrafında konumlandırmaya çalışıyor.

Metaverse’nin en heyecan verici yönlerinden biri, birçok benzersiz, yenilikçi ve yaratıcı bir şeyi birlikte yaratmak için farklı sektörlerden bireyleri, projeleri, girişimleri ve teknolojileri bir araya getirmek amacıyla sunduğu eşi görülmemiş fırsatlar..

Şimdiye kadar “Metaverse” terimini çokça duyduğunuza eminiz. Birçoğumuz yeni moda sözcüklere özellikle metaverse gibi eterik olanlara istem dışı biraz şüpheci yaklaşıyoruz. Ancak Açık Metaverse OS Raporu’nda da vurgulandığı üzere anlatıların sermayeyi ve ekonomik faaliyeti harekete geçirmede güçlü olduğunu, Metaverse’nin zamanın ötesine geçebileceğini ve zaman testine dayanabileceğini gösterdiğine değinmek istiyoruz. 

Metaverse Master Class raporu ile kavrama dair tüm detaylara ulaşabilirsiniz. 

Sizin için raporun bir özetini derledik;

Rapora göre Metaverse hali hazırda çok ötelerden bu yana başlamış bir süreç olarak düşünülüyor. Gerçek bir Metaverse’nin tanımlayıcı özelliği; bir değerin hem fiziksel hem de sanal anlamda izinsiz olarak, daha da önemlisi bir hükümete veya platforma ihtiyaç duymadan birbirinin yerine kazanılabileceği, harcanabileceği, ödünç alınabileceği veya yatırım yapılabileceği yerler olmasından dolayı, aslında bunun zorunlu olarak belirli bir sanal deneyim türünden ziyade, kendisine özgü para birimlerine sahip bir meta-ekonomi olmasıdır.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Rekabet eden çoklu evrenler

Rekabet eden çoklu evrenler

Basitçe ifade etmek gerekirse, ortaya çıktığı gözlemlenen Metaverse’nin en az iki versiyonu var: Birincisi kapalı platformlar ki; Facebook / Oculus gibi Big Tech tarafından domine ediliyorlar. Diğeri ise, blok zincirlerinden yararlanan açık protokoller üzerine kurulu; Decentraland ve Sandbox’daki merkezi olmayan sanal araziler gibi platformlar.

Açık ve kapalı ayrımı, yalnızca teknoloji seçimleri ve platformların kod ya da verileriyle açık kaynak ilkelerini ne ölçüde benimsediği ile sınırlı değildir. Aynı zamanda ve daha da önemlisi, kendi tescilli oyunları içinde veya genelinde kapalı bir ekonomiye sahip olup olmadıkları ya da açık kaynak ilkelerine sahip olup olmadıkları ile belirlenmiştir.   

Ayrıca, Metaverse vizyonları ve ortaya çıkan gerçekler arasında low-fi den hi-fi’ye olarak tanımlanabilecek başka bir teknik ve felsefi ayrım daha vardır. Ekonomik bir sistem olarak düşündüğümüzde ve onların sadece kapsayıcı değil aynı zamanda kucaklayıcı olması gerektiği görüşünü benimsediğimizde bu detay çok önemlidir. Ancak, bildiğimiz kadarıyla, tüm bu sanal dünyaların hala en az bir akıllı telefon gerektirdiğini söylemek gerekir ve bu şu anda dünya nüfusunun %60’ını dışlamış oluyor. :)

Yukarıdaki grafikte gördüğünüz eksenler, ortaya çıkan Metaverse platformlarını ve sanal dünyaları bir taslak olarak sınıflandırmaktadır. Rapora göre bu iki eksenin dikkate alınması gereken en önemli şey olduğuna inanılıyor, çünkü birleşim yerleri ekonomik sisteme girme maliyetini ve olabildiğince geniş bir demografik yelpazede değer kazanarak bu maliyeti dengeleme yeteneğini temsil ediyor. Platformun kullanıcı kaynaklı içeriklere izin verip vermediği, üçüncü bir sınıflandırma olarak eklenebileceği ancak bu farkın zamanla ortadan kalkacağı düşünülüyor.

Web 3: Metaverse için ideal bir liman!

Bu paradigma, blok zincirlere ve bunların atomik hesap birimlerinin küresel dijital yerleşim katmanı haline gelmesine dayanıyor ve değerin bir servet biçimi olarak “basıldığı” (minted), yaratıldığı, depolandığı veya diğer teknolojiler arasında aktarıldığı anlamına geliyor. Ancak dijital servet programlanabilir hale getirilebilir ve oyun içi öğelerden sanal arazilere, kredi anlaşmaları veya vadeli işlem sözleşmelerine kadar giderek daha karmaşık bir varlık yelpazesini temsil edebilir. Genellikle DeFi (Decentralised Finance – Merkeziyetsiz Finans) olarak adlandırılan, para birimleri, takaslar, borçlanma ve borç vermeden oluşan tamamen yeni bir finansal sistemi temsil eder.

Tüm bu yakınsak teknolojileri, donanım, yazılım ve kullanıcı arasında duran, hem yeni bir finansal sistem hem de daha açık bir Metaverse için geliştirilmiş Açık Metaverse İşletim Sisteminin birleşimi olarak düşünebiliriz. Açık kaynak özellikleri nedeniyle, blok zincirde doğan her şey aktarılabilir ve meta verileri görülebilir. Ve bu nedenle, onun üzerine inşa edilen sanal dünyaların DNA’sı, tamamen veya kısmen, aktarılır veya miras alınır. Ve geniş resme baktığımızda, kripto destekli bu finansal sistemden geçen her şey toplu olarak Metaverse GSYİH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) veya en azından Açık Metaverse GSYİH olarak kabul edilebilir. 

Web 3.0’ın Özellikleri

Web 3.0, on yıldan uzun bir süre önce bahsedilmesine rağmen, hala net olarak tanımlanmış bir terim değil.  Henüz ortak bir tanım olmasa da, Web 3.0’ın onu farklı kılan bir dizi özelliği vardır. 

Açık (Open): Yeni Web, açık kaynaklı yazılım üzerine sıfırdan oluşturulmuştur. Bu, herkesin geliştirmeye katılabileceği, katkıda bulunabileceği, değişiklik önerebileceği ve yeni özellikler ekleyebileceği anlamına gelir. Tüm geliştirme döngüsü Web 2.0 üzerinde hakim olan şirketler tarafından duyulmamış bir şeffaflık düzeyinde açıkça görülür.

Güvenli Bağlantı İçermeyen(Trustless): Web 3.0, kullanıcıların kimliklerini ifşa etmelerine gerek kalmadan güvenle etkileşimde bulunmalarına olanak tanıyan bir ağdır. Özel veya genel olarak etkileşim kurmayı seçebilirler. Bir tarafa açıkça güvenmek yerine, güven artık ağı tutan tüm düğümlere dolaylı olarak yerleştirilmiştir.

İzinsiz: 2020’de Hindistan, pandeminin tetiklediği talep artışına rağmen milyonlarca vatandaşının internet erişimini 109 kez kapattı. New York Times gibi medya kuruluşları Çin vatandaşları için engellendi, sosyal medya platformlarında, kritik bulunan hesaplar sürekli sansürlenme eğilimindedir. Yeni Web 3.0 ise bunun tam tersidir. Yönetim organlarından veya diğer geleneksel kapı bekçilerinden herhangi bir izin almadan herkes katılabilir.

Kesintisiz Bağlantı: Bu, semantik Web’in yeniden devreye girdiği kısımdır. Web 3.0’ın bir parçası olarak, semantik (anlamsal) meta veriler sayesinde bilginin daha bağlantılı olan bir kısmı olarak görülebilir. Verilere, AWS veya GCP gibi merkezi bulut sağlayıcılarına güvenmeden her yerden, her zaman erişilebilir.

3D Grafikler: Metaverse’de üç boyutlu tasarımlar, yeni iş fırsatları yaratan ve gerçek dünya ile dijital dünya arasındaki çizgileri bulanıklaştırabilecek daha gerçekçi, ilgi çekici bir siber dünya yaratacaktır.

Web 3.0’ı Neden İstiyoruz?

Web 3.0’ı Neden İstiyoruz?

Bu konuşulanlar üzerine, Web 3.0’ın getireceği faydaların neler olduğunu ve neden önemsememiz gerektiği merak konusu..

• Aracısızlaştırma:  Kira öder gibi veri aracılarına ödeme yapmak yok, geçimimiz ve hatta sadece sosyal hayatımız için “Big Tech”e güvenmeye gerek yok.

• Dayanıklılık -İstikrar: Blok zincirinin üzerine inşa edilmiş, gerçekten merkeziyetsiz bir Web 3.0’a erişim engellenemez.

• Platformsuz Erişim: Cinsiyet, gelir ve demografiden bağımsız olarak herkes Web 3.0’a erişebilecek. Web 3.0 hizmetlerine erişmek için devlet tarafından verilmiş bir kimliğe ihtiyacımız olmayacak. Web 3.0’daki geçmişiniz sınır bilişim yapısındaki kimliğimiz olarak düşünülebilir.

• Güç: Web 3.0’da verilerimiz tamamen bize ait olacak. Kuruluşlar, takip et – beğen üzerine inşa edilmiş yapılar üzerinden verilerimize erişmeyeceği için bunun yerine verilerimize erişmek için bizlere ödeme teklif edecek. Daha önce yapamadığımız biçimde varlıklarımızdan para kazanabileceğiz. 

Genel olarak, Web 3.0, Web 2.0 uygulamaları ile etkileşime girerken karşılaştığımız, aslında ücretsiz uygulamalarda bile satın alınan verilerimiz ve zamanımız üzerinden bir ürün olmak ve elde ettikleri verilerimizin nasıl kullanılacağı ya da başımıza ne geleceği gibi kontrol edemediğimiz sorunların çoğunu ele alarak, çözüme ulaştıracak gibi görünüyor.  Web 3.0. herkesin yerel parasıyla dünyanın her yerinden başkalarıyla etkileşimli ilişkilere girmesini sağlayan daha insan merkezli bir Web tasarımıdır diyebiliriz.

Web 3.0’ın yukarıdaki faydaları sağlaması için, onu gerçekten merkeziyetsiz dağıtık ağlar üzerine inşa etmek gerekiyor. Herkesin eşit olduğu ve hiçbir oyuncunun diğerlerini engelleme, hizmete erişimini kısıtlama yetkisinin olmadığı ağlar.. 

Kulağa harikulade geliyor değil mi?

Açık Metaverse İşletim Sistemi (The Open Metaverse OS)

Açık Metaverse İşletim Sistemi (Open Metaverse OS), yüksek oranda birleştirilebilir teknolojilerin gelişen bir koleksiyonu olarak anlaşılabilir. Çeşitli kullanım durumları ve ortamlarda daha büyük bir küresel nüfusa hizmet etmeyi amaçlar. Mevcut haliyle, Açık Metaverse OS, özerk kullanıcı kimliği ve gerçek dünyada geçmeyen varlıklar da dahil olmak üzere, dünya ekonomilerine ve kendi ekonomilerinin içine ve dışındaki diğer sanal ekonomiler arasında, oyun motorlarının, 3B modelleme araç zincirlerinin karmaşıklığını bırakarak köprüler kurmaya ve öncelikli olarak merkezileştirilmiş dünyaya oluşturulan yığınların kritik alt katmanlarına odaklanmıştır.

MetaFi ve Üstel Varlıkları

MetaFi, takas edilemez ve takas edilebilir tokenlar (ve bunların türevleri) arasındaki karmaşık finansal etkileşimi sağlayan protokoller, ürünler ve/veya hizmetler için her şeyi kapsayan bir terimdir. 

Bugünün sanal dünyalarında bir takım çalışmalara katılmak ve çalışmalardan para kazanmak için milyonlarca içerik oluşturucunun sırada beklediği uzun bir kuyruk var. Bu durumun oyunları, tüm sanal dünyaları ve ekonomileri üretme süresini ve maliyetini önemli ölçüde azaltması bekleniyor. Bunu yaparken aynı zamanda tek bir oyun stüdyosu, plak şirketi veya sanal platformun yeteneklerinin çok ötesinde GIG ekonomisini kapsayacak şekilde sorunsuz ve merkezi olmayan işbirliğine izin veren milyonlarca yaratıcıdan oluşan küresel bir işgücünden yararlanıldığını görüyoruz.

Bu aktivitelerin bir süre sonra sadece gerçek ekonominin yerini almakla kalmayacağı ön görülüyor, aynı zamanda sanal alanda tamamen yeni bir zenginlik yaratması bekleniyor. Oynamak için kazanmak yeni bir şey olmasa da, artık oyun oynamak, paylaşmak veya kazanmak için küratörlük yapmak ve para kazanmak için oynamak, yüz milyonlarca insan için dijital feodalizmden ziyade bir tür finansal özgürleşme ve birincil gelir haline gelebileceği ‘iş olarak oynamak’ ana akım haline geliyor.

Merkeziyetsiz Otonom Organizasyonların (Decentralised Autonomous Organisations – DAO’s) hizmet yığınının iyileştirilmesi, riskin ortaklarla paylaşılması, finansal araçların geliştirilmesi ve finansın oyunlaştırılması ve her şeyin finansallaştırılması MetaFi’nin benimsenmesini dört temel eğilim açısından açıklar.

Merkeziyetsiz Otonom Organizasyonların (Decentralised Autonomous Organisations – DAO’s) hizmet yığınının iyileştirilmesi, riskin ortaklarla paylaşılması, finansal araçların geliştirilmesi ve finansın oyunlaştırılması ve her şeyin finansallaştırılması MetaFi’nin benimsenmesini dört temel eğilim açısından açıklar.

İnternetin başlangıcında bugünün iş gereksinimlerinin ne olacağını hayal edemediğimiz gibi, Metaverse’nin yaratacağı işleri de henüz hayal edemiyoruz. 90’lı yıllarda size verilerin kullanılması ve analizi ile ilgili bir takım işler verildiğini hayal edebiliyor musunuz? Ya da dijital pazarlama ve sanal topluluk yönetimi ile ilgili işler? İnternetin yaratacağı işleri kimse hayal edemezdi. 

Yine de Sanal ve Artırılmış Gerçeklik tarafından desteklenen, dijital ve gerçek dünyayı birleştiren, İnternetin geleceği olan Metaverse’nin yaratacağı meslekleri hayal etmeye çalışırsak, Dijital Moda Tasarımcısı, Metainsan Doktoru, Metaverse Tur Rehberi, Akıllı Sözleşme Avukatı gibi şu an bize çok bir şey ifade etmeyen pek çok meslekle karşılaşacağız gibi duruyor. 

Mülkiyet Kültü

Sürükleyici dijital dünyaların ortaya çıkışı, bize insanlar ve mülk arasındaki ilişkiyi yeniden düşünmek için benzeri görülmemiş bir fırsat sunuyor. Gerçekten de mülkiyet fikri, kapitalizm sayesinde modern toplumun dokusuna işlenmiştir. Bununla birlikte, gerçekten üzerinde düşündüğünüzde, mülkiyetin oldukça garip bir kavram olduğunu anlıyoruz. Sahiplik dünya üzerinde fiziksel bir varlığın yasa çerçevesinde istediğimiz gibi kullanabilme hakkı olarak düşünülürken, çevrimdışı dünyada sezgisel bir anlam ifade ediyor.

Kripto ve NFT’lere Genel Bakış

Kripto para birimi gibi, NFT’ler de dünyayı kasıp kavurmaya devam ediyor. NFT (Non-Fungible Tokens), blok zincirde doğrulanan benzersiz bir kimliğe sahip dijital dosyalar olarak tanımlanabilir. Bitcoin veya kullanımda olan gerçek para birimleri tamamen değiştirilebilir (veya “Fungible”) olarak düşünülebilir ama NTF’ler ‘değiştirilemez’ (Non-fungible) çünkü her bir NFT bir şekilde benzersizdir (en azından teoride). Aslında, NFT’ler sanat eserleri, müzik, videolar, koleksiyonlar, ticaret kartları, video oyunu sanal öğeleri ve hatta gayrimenkul dahil olmak üzere neredeyse her türlü gerçek veya maddi olmayan mülkü temsil edebilir. Özetle, bir NFT, blok zincirde yer alan bir özgünlük sertifikasının dijital versiyonudur.

Özetlersek;

Metaverse, insanların genellikle avatarlar olarak bilinen benzersiz çevrimiçi kimlikler aracılığıyla oyunlar oynadığı, çalıştığı, öğrendiği, sosyalleştiği ve tam bir hayat yaşadığı paralel bir sanal dünyayı tanımlar. Tartışıldığı gibi, Metaverse her şeyden önce bir ekonomik sistemdir, istersek herhangi bir dijital ekonomi, sanal dünya veya oyun üzerinde üstünlüğe sahip olan bir meta-ekonomidir ve Metaverse’nin tekil bir örneği veya bireysel evren olarak düşünülmelidir. Aslında, yeterince uzun bir zaman ufkunda, bu meta-ekonominin birleşik GSYİH’si ulus devletlerinkini aştığından, emre dayalı ekonomiler üzerinde de üstünlüğün tadını çıkaracaktır.

Metaverse Zirvesi 2021 Paris: METAVERSE MASTERCLASS Raporu’nun Türkçe çevirisine link üzerinden ulaşabilirsiniz. 

Bu yazı Gamfed Türkiye Gönüllülerinden Beray Çinçin’in katkılarıyla yazılmıştır.

Twitter

Instagram

Linkedln

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
1
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Alper Feyzioğlu

Fizibilitesi olmayan her iş boştur, risk iştahınızın kabarmasının nedeni emeksiz bir saadeti düşlemeniz bunun da başka yolu yok kıymetli metal dışında başka ... Devamını Gör