Görüş Bildir
Haberler
Ercan Altuğ Yılmaz Yazio: Gündelik Hayat Oyunlaştırması

etiket Ercan Altuğ Yılmaz Yazio: Gündelik Hayat Oyunlaştırması

Ercan Altuğ Yılmaz
31.08.2021 - 12:38 Son Güncelleme: 31.08.2021 - 13:41

İçinde bulunduğumuz çağda her olayın ve kavramın bir önceki güne göre hızlandığına hepimiz şahidiz. Bulunduğumuz zamana ayak uydurmaya çalışırken, yoğun iş temposunda veya yaşadığımız olaylar serisinde yeterince eğlenebiliyor muyuz? 

Cevap, sanırım hayır…

İşte tam da burada 2010’da Andrzej Marczewski'nin literatüre kattığı değerli kavram 'oyunlaştırma' devreye giriyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Peki, kısaca nedir bu oyunlaştırma?

Peki, kısaca nedir bu oyunlaştırma?

Oyunlaştırmanın dünya üzerinde onlarca tanımı var ama bana sorarsanız, oyunlaştırma temelde zamanın başından beri insanoğlunun sürekli yaptığı bir işi daha eğlenceli hale getirerek renk katmasıdır. Bir örnek vermek gerekirse hepimiz küçükken kaldırım taşlarında kırmızıya ya da beyaza basmadan yürümeye çalıştık; işte bu yürümenin oyunlaştırılmış haliydi. Bunu iş hayatımızda ya da gündelik hayatımızda birçok alanda kullandığımızı söyleyebiliriz. 

Literatür taraması yaptığımızda, oyunlaştırma kavramını içeren pek çok nitelikli içerik olmasına rağmen benim en beğendiğim Miltenoff, Martinova ve Todorova'nın 'kullanıcıları motive etmek ve problemleri çözmek amacıyla oyun düşüncesi ve mekanizmalarını gerçek hayata uyarlama'  tanımlamasıdır. 

Özetle; oyunlaştırma asıl amacı eğlendirmek olmayan, hedeflenen asıl amaca eğlendirerek ulaşılmasını sağlayan bir sistemdir. 

Hepimiz farkındayız ki oyunları sadece oyun oynamış olmak için değil, içinde bulundurduğu adrenalin, kazanma hissi, zihinsel meydan okuma gibi farklı duyguları bize aktaran bir araç olduğu için oynarız. Gabe Zichermann, 2010 yılında ilk kez düzenlenen oyunlaştırma konferansının açılış konuşmasında, “Oyunlaştırmanın %75'i psikoloji, %25'i ise yeni teknolojilerdir.” demiştir. 

Oyunlaştırma kavramından yeterince bahsettiğimizi varsayarsak hadi gelin merak edilen o soruyu tartışalım, oyunlaştırmayı hayatıma nasıl entegre edebilirim?

Aslında bu sorunun net bir cevabı olmamak ile birlikte oyunlaştırmanın 3 temel ilkesi altında bir cevap arayabiliriz:

Aslında bu sorunun net bir cevabı olmamak ile birlikte oyunlaştırmanın 3 temel ilkesi altında bir cevap arayabiliriz:

Stratejik düşünme, problem çözme ve öğrenme.

Örneğin; günlük hayatta olmazsa olmazlarımızdan olan diş fırçalama alışkanlığını çocuğumuza kazandırmak istiyoruz. Bunun için ne yapabiliriz?

Öncelikle bir ödüllendirme sistemine ihtiyacımız var çünkü işin sonunda çocuğumuzu tatmin edecek bir ödül, onun duyguları aracılığıyla o oyuna bağlanmasını sağlar. Ödülümüzü X olarak cebimize atalım. 

Şimdi bu ödüle ulaşmak için bir strateji belirlememiz lazım. Mesela sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kere dişlerini fırçalaması gün sonunda 3 puan, sadece 1 kere fırçalaması 1 puan kazandırsın. Hiç fırçalamadığı günler ise -3 puan olarak hanesine yansısın. Toplam puanı 50 ve katlarına ulaştığında artık ödül alabilir. 

Bir sorun var, bazen içinde bulunduğumuz koşullar diş fırçalamayı bir problem haline getirebilir ve görevi o gün için tamamlayamayabilir. Bu problemi çözmek için bir yol düşünürsek diş fırçalama süremizi ele alalım. Diş fırçalama süremiz tek seferde 3 dakika ve üzerindeyse bu joker hanemize +1 puan olarak yansıyabilir ve joker puanımız 10 a ulaştığında hiç diş fırçalamadığımız bir günde ceza yememek için tek seferlik kullanabiliriz!

Oyunu iyice öğrenip alıştıktan sonra yeni eklemeler yapabilir, yeni görev ve ödüllere sahip olabiliriz. 

İşte bu kadar, artık diş fırçalamak çocuğumuz için yapılması gereken bir eylem değil, karşılığında puanlar ve ödüller kazanabileceğimiz bir oyun! 

Einstein tarafından ortaya atılan başarı formülüne bakacak olursak, Einstein yıllar önce oyunlaştırmayı keşfetmiştir.

A=X+Y+Z 

A: Başarı, 

X: Çalışmak, 

Y: Çalıştığı konuyu oyun gibi görmek/sevmek, 

Z: Konuşmak yerine üretmek

Oyunlaştırmanın amacı; başarıya ulaşma yolunda, çalışmak ve üretmenin yanı sıra farklı bir motivasyon kaynağı yaratmaktır. Çalışmak ve üretme çabası kadar katma değer üretimine açıktır. Şimdi size yük gibi gelen sıkıcı işlerinizi eğlenebileceğiniz kalıplara sokun ve yaptığınız işlerden keyif almaya bakın, unutmayın başarı sadece siz onu gerçekten isterseniz size gelir. 

Bu yazı Gamfed Türkiye Gönüllülerinden Berkay Kızgır’ın katkılarıyla yazılmıştır.

Twitter

Instagram

Linkedln

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
12
6
1
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın