Hemen her şirket değişim yönetimi eğitimleri düzenliyor, değişim yöneticileri yetiştiriyor. Son zamanlarda sık sık “Değişim Yöneticisi” ilanları çarpıyor gözüme. Demek ki firmalar değişimi yönetebileceklerini düşünüyorlar.
Peki, biz bireysel hayatlarımızda bu değişimi yönetebilir miyiz? Elbette!
Değişimi yönetebilmenin belki de ilk adımı değişim ihtiyacının farkına varmaktır. Evinizden markete giderken hep aynı yerde ayağınız çıkık kaldırım taşına takılıyorsa ve her seferinde düşeyazıyorsanız, “Yolumu değiştirmem gerek.” diye düşünürsünüz bir noktada. Artık değişimin gerekli olduğunun farkındasınızdır.
Sonraki adım ise bu değişimi istemektir. Belki yeni bir yolda yürümek size korkutucu geliyor olabilir. Değişim karşısında duyduğumuz korkular en büyük engellerimizdir. Bu korkularla yüzleşmeden ve korkularımızın üstesinden gelmeden ilerlememiz mümkün olmaz. İşte bu yüzden korkularımızın üzerine cesaretle gitmeli ve yeni bir yol ne kadar korkutucu olursa olsun, değişime istek duymalıyız. Çünkü yolumuzu değiştirmeyi istemezsek, değiştiremeyiz.
“Bir şeyi yapmak isterseniz bir yolunu bulursunuz, istemezseniz bir bahane bulursunuz.” – Amerikalı Yazar Jim Rohn
Artık değişimin gerekli olduğunun farkındayız, değişmeye istek de duyuyoruz. Peki, bu değişimi nasıl yapacağız? Evden markete giderken taşa takılmadan yürüyebileceğimiz başka bir rota var mı onu öğreneceğiz. Değişim karşısındaki korkumuzun bir nedeni de bilinmezliktir. Belki korkular bizi bilinmezlikten korur ama o bilinmezlikte bizler için çok önemli bir büyüme fırsatı da barınıyor olabilir. Yaşadığımız değişimle ilgili bilgi sahibi oldukça korkularımız da azalacaktır.
Elbette değişimi yapabilmek için gerekli becerilerimizin de olması gerekir. Öğrendiğimiz yeni yolu yürüyebilme cesareti ve kararlılığı örneğin. Değişimin anahtarı, cesur adımlar atmaktan geçer. Cesur olduğumuzda kendimize güvenimiz artar ve yeni deneyimlere, yeni başlangıçlara daha açık oluruz. Hayatımızı istediğimiz yönde şekillendirme ihtimalimiz artar.
Eğer gerçek bir değişim istiyorsak, korkularımızla yüzleşmeli ve cesur adımlar atmaya hazır olmalıyız. Böylece hayatımızı istediğimiz yönde değiştirebilir, değişimimizi yönetebiliriz. Taşa takılıp düşme ihtimali olmadan, yeni bir yolda güvenle yürüyebiliriz. Ve bu güvenle, içinden geçtiğimiz değişim pekişir. Böylece değişimin devamlılığı sağlanır.
Değişim, cesur adımlar atanların hikâyesidir, sevgili okur. Ama büyük ama küçük, o adımı atma cesaretini gösterin. Rahibe Teresa’nın dediği gibi, belki tek başınıza dünyayı değiştiremezsiniz ama sulara bir taş atarak birçok dalgacık oluşturabilirsiniz.
Web
Instagram
X
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio