Dedikoduyu Hem Yapmamak Hem de Etkilerinden Korunmak İçin Kulanabileceğiniz Taktikler
Dedikodu artık hepimiz için olağan bir durum ancak bir başkasının bizim hakkımızda dediklerini duyduğumuzda çoğumuz üzülüyoruz. Peki dedikodu insanın moralini bozmakta gerçekten bu kadar etkili mi? Günlük hayatta başkalarının dedikodusuna maruz kaldığınızda ya da kendinize dair bir şeyler duyduğunuzda birazdan okuyacaklarınızı kendinize bir hatırlatın deriz. 👇
Dedikodu yapmak sosyal hayatınızın normal bir parçası gibi gelebilir.
Sosyal medya çağı ile dedikodu yapmak kolaylaşsa da hep var olan bir olguydu.
Ahlaki incelik boyutunda yapılan çalışmalar dedikodunun düşünülenden daha incitici olduğunu ortaya çıkardı.
Dedikodu yapmamak için düşünmemiz gereken iki ana soru:
Sosyal medya kullanımının ”karanlık yüzü" dedikoduların halka açık bir platformda yarattığı etkiden oluşuyor.
Araştırma ekibi sosyal medyayı yoğun bir şekilde kullananların daha çok dedikodu yaptığını buldu ve bu durumun daha da büyük bir intikam arzusu yaratabileceği bulgularıyla destekledi.
Ahlaki dikkatin rolüne dönersek, ahlaki dikkati yüksek insanlar duygusal tükenmeden kaçınırlar çünkü etik bir şekilde davranma yeteneklerinde güç bulurlar.
Kendi "dedikodusavar"ınızı geliştirin.
Bu 2 temel strateji, dedikodunun sizi alt etmesine izin vermeyecek:
Ahlaki dikkatinizi güçlendirin: Ahlaki açıdan dikkatli olup herkese saygı duyacağınıza yemin ederseniz, ilişkilerinize zarar verme olasılığınız daha düşük olacaktır.
Karakter gücünüzle gurur duyun: Yüksek ahlaki dikkat, her durumda sahip olmanız gereken değerli bir olgudur ve öz güveninizi geliştirir.
Olumsuz dedikoduları içsel refah duygunuza yönelik ciddi tehditlerden ziyade küçük hakaretler halinde düşünün. Bırakın insanlar sizin hakkınızda dedikodu yapsın. Başka bir deyişle, bu onların sorunu, sizin değil.
Dedikoduya maruz kalmak pek hoş bir deneyim olmasa da, kendi içsel doyum yolunuzu takip ederken dedikodunun sizi pas geçmesine izin verebilirsiniz.
Yorum Yazın