onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Özel İçerik
check-circle
Bu içerik, Onedio.com kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Haberler
Çocukların Yargıca Değil Rehbere İhtiyacı Vardır

etiket Çocukların Yargıca Değil Rehbere İhtiyacı Vardır

Cenk Dağcı
30.12.2024 - 19:46 Son Güncelleme: 30.12.2024 - 20:56

Doç. Dr. Özgür Bolat’ın yeni çıkardığı kitabı “Beni Övgüyle Utandırma” ebeveynler için oldukça ilgi çekici bir konuya odaklanıyor. Kitapta, çocukları övmenin zararlı etkilerini bilimsel çalışmalarla açıklıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

- Hoş geldiniz, Dr. Bolat. “Beni Övgüyle Utandırma” kitabınız ebeveynler için oldukça ilgi çekici bir konuya odaklanıyor. Kitapta, çocukları övmenin zararlı etkilerini bilimsel çalışmalarla açıklıyorsunuz ama ilk sorum şu: Neden övgü zararlı? Birçok ebeveyn bunu çocukları cesaretlendirmek için kullanıyor.

- Hoş geldiniz, Dr. Bolat. “Beni Övgüyle Utandırma” kitabınız ebeveynler için oldukça ilgi çekici bir konuya odaklanıyor. Kitapta, çocukları övmenin zararlı etkilerini bilimsel çalışmalarla açıklıyorsunuz ama ilk sorum şu: Neden övgü zararlı? Birçok ebeveyn bunu çocukları cesaretlendirmek için kullanıyor.

- Hoş bulduk, çok teşekkür ederim. Bu çok yaygın bir düşünce, çünkü övgüyü hep olumlu bir davranış olarak görüyoruz. Övgü, özellikle de 'kişi odaklı övgü,' yani “Çok zekisin” ya da “Yeteneklisin” gibi ifadelerle çocukları olumsuz etkiliyor.  Carol Dweck’in araştırmalarına göre zekâsı övülen çocuklar başarısızlık durumlarından sonra zor görevlerden kaçıyor çünkü başarısız olurlarsa, 'zeki' etiketini kaybetmekten korkuyorlar. Kolay işleri seçerek, bu imajlarını sürdürüyorlar. Hep duyarsınız “Zeki ama çalışmıyor.” İşte bu yüzden. Hatta ünlü Çinli araştırmacı Li Zhao’nun araştırmaları gösteriyor ki zeki diye övülen çocuklar fırsat verilince daha çok kopya çekiyor. Zeki imajını sürdürmek onlar için çok önemli oluyor.

-Yani çocukları övmek, cesaretlendirmek yerine kaygı yaratabilir diyorsunuz?

-Kesinlikle. Eddie Brummelman’ın Utrecht Üniversitesindeki bir başka araştırmasında, kişiliği övülen çocuklar (“Çok yeteneklisin”) başarısız olduklarında daha çok utanç hissediyor. Özellikle özgüveni düşük çocuklar daha da çok utanç hissediyor. Neden? Çünkü başarıdan sonra bir çocuk için kişi-odaklı övgü kullandığımız zaman (Zekisin, yeteneklisin, çok iyisin, harikasın, süper futbolcusun), tüm kimliğini devreye sokmuş oluyoruz ve başarısızlıktan sonra çocuk tüm kimliği ile başarısız olmuş hissediyor. Kimlik devreye girdiği için de utanç hissediyor. Başarısızlıktan sonra hissedilmesi gereken duygu utanç değil, üzüntü olmalıdır ama bu kişiliği övülen çocuklar utanç hissediyor.  Utanç, kimlik; üzüntü, davranışla ilgilidir çoğu zaman.

- O zaman ne yapacağız?

- Başarıyı çalışmaya bağlayacağız.

- Ama kitapta çocuklara “çalışkan” demenin de riskinden bahsediyorsunuz.

- Çalışkan etiketlemesi veya başarının çalışmaya bağlanması da riskli. Diyelim ki iki öğrenci var. Taylan sınava çok çalıştı ve 100 aldı. Bülent sınava çalışmadı ve o da 100 aldı. Bir öğretmen olarak Taylan’ı daha çok översiniz çünkü daha çok çaba göstermiştir. Peki, Taylan’a yapılan bu övgü, ona nasıl bir mesaj verir? “Sen ve Bülent aynı notu aldınız. Sen bu notu çalışarak aldın ama Bülent çalışmayarak aldı. O zaman, o senden daha becerikli/yetenekli/zeki olmalı. O becerikli olduğu için az çalışarak aynı sonucu alabiliyor.”  Çocuklar bunu bu şekilde algılıyor mu? Kitapta okuyacaksınız Prof. Bernard Weiner ve Andy Kukla çocuklarla bir araştırma yapıyor ve çocuklar 9 yaşından sonra çok çalışan çocukların daha az zeki olduğunu düşünüyor.  Ben de bir araştırma yaptım, denekler daha az zeki çocuğu, zeki çocuğa göre, daha az özgüvenli çocuğu özgüvenliye göre daha çok övüyor.

-O zaman ne yapacağız?

-O zaman ne yapacağız?

- Bu alanda da güzel araştırmalar var. Çalışma ile zekâ arasında bir pozitif ilişki, bir de negatif ilişki vardır. Pozitif ilişkiye inananlar, “Zekâ ile çalışma aynı anda olabilir.” inancına sahiptir (Bir kişi hem zeki hem çalışkan olabilir.). Negatif ilişkiye inananlar zekâ ile çalışma aynı anda olamaz diye düşünür (Bir kişi zekiyse çalışmasına gerek yoktur veya çalışkanlar zeki olmadığı için çalışır). Başarıyı çalışmaya bağlayacağız ve daha sonra da mutlaka çocuklara pozitif ilişki inancını kazandıracağız. O zaman çocuk çalışsa da zeki olmadığını düşünmez. Artı eğitim sistemini tekrar kurgulamak gerekiyor. 11 yaşından sonra çocuklar yetenek alanlarını biliyor ve çocuklar çalışacak ama yetenek alanlarında çalışacak ama maalesef bizim eğitim sisteminde bu çok zor. İnsan çalışarak üstün başarıya ulaşmaz. İnsanlar yetenek alanlarında çalışarak üstün başarıya ulaşır.

- Bir araştırmanızda 'Neden bazı çocuklar övgüyü rahatsız edici bulur?' sorusunu incelemişsiniz. Bu rahatsızlık nereden kaynaklanıyor?

- Utangaç çocukların en büyük korkusu, görünür olmaktır. Bu çocuğu sınıfta övdüğümüzde, tam olarak görünür kılıyoruz ve çocuk daha da utanıyor. Dahası övgüyü kendilerine yüklenilen bir beklenti olarak görebiliyorlar ve daha da kaygılanıyor. Bu arada abartılı olmayan normal övgü de narsist çocukları utandırıyor. Onlar “Harika/mükemmel” denmesini bekliyor ama biz “güzel” dediğimizde utanıyor. Araştırmalar bunu çok net gösteriyor.

- Kitabınızda, çocukların narsistik kişilik özellikleri geliştirmesinde övgünün rolünden de bahsediyorsunuz. Bu nasıl gerçekleşiyor?

- Araştırmacı Brummelman ve Thomaes’in çalışması, narsistik kişilik özelliklerinin, aşırı övgüyle desteklenen bir 'büyüklenmeci benlik” hissinden kaynaklandığını gösteriyor. Ebeveynler çocuklarına, 'Sen her şeyde çok iyisin, özelsin.' diyerek, gerçeklikten uzak bir benlik algısı oluşturabiliyor. Bu da ileride başkaları tarafından onaylanma ihtiyacına bağlı, savunmasız bir benlik yapısına yol açıyor.

-Kitapta hangi ailelerin daha çok övdüğüne de değinmişsiniz. Hangi aileler daha çok övüyor?

-Bu konuda araştırmalar yaptım. Çocuğunu kendisinin uzantısı olarak gören ebeveynler ve çocuğuna saygı duymayan ebeveynler daha çok övüyor. Aslında övgü hiyerarşik bir ilişki yaratıyor. Biz müdürümüzü övmeyiz. O bizi över. Çocuğumuza yetişkine gösterdiğimiz saygıyı gösterince, övme ihtiyacı kalkıyor. Çocuk kitap okuyor. Aile “Aferin! Ne güzel kitap okuyorsun.” diyor ama ben okusam “Ne okuyorsun? Önerir misin?” diyecek.  Onun düşüncesini merak etmiyor.

- Sorulacak çok soru var. Övgünün koşullu sevgi olduğunu, onaylanma ihtiyacı yarattığını, utandırdığını, narsisizme yol açtığını ve öğrenmeyi olumsuz etkilediğini söylüyorsunuz. İlgilenen okurlarımız, bilimle desteklenmiş bu süreçleri kitapta okuyabilir. Son olarak şunu soracağım. Bu durumda övgü tamamen terk mi edilmeli? Hiç mi faydası yok?

- Sorulacak çok soru var. Övgünün koşullu sevgi olduğunu, onaylanma ihtiyacı yarattığını, utandırdığını, narsisizme yol açtığını ve öğrenmeyi olumsuz etkilediğini söylüyorsunuz. İlgilenen okurlarımız, bilimle desteklenmiş bu süreçleri kitapta okuyabilir. Son olarak şunu soracağım. Bu durumda övgü tamamen terk mi edilmeli? Hiç mi faydası yok?

- Övgü, yargılıyorsa, sorunlu ama geri bildirim olarak kullanılırsa, motivasyonu artırıyor. Övgüden önce ilgi sorusu sormalıyız, tanıklık yapmalıyız, özdeğerlendirme soruları sormalıyız ve geribildirim vermeliyiz. Bu süreçlerden sonra çocuk gelişim sürecine girdikten sonra “Aferin! Süper.” diyerek övgüyü geribildirim olarak kullanırsak, motivasyonu ve özgüveni artırıyor.  

- Oldukça çarpıcı bir bilgi. Son olarak, çocuklarıyla daha sağlıklı bir bağ kurmak isteyen ebeveynlere bir mesajınız var mı?

- Çocuklarınıza övgü yerine merak ve ilgi ile yaklaşın. Ne yaptıklarıyla ilgilenin ve onlara deneyimlerini keşfetmeleri için alan tanıyın. Çocukların kendilerini yargılanmadan ifade edebilecekleri bir ortam yaratmak, onların duygusal ve zihinsel gelişimini destekler. Fritz’in dediği gibi herkesin övgüsüne ihtiyaç duyarsanız insanları yargıcınız yaparsınız.

Doç. Dr. Özgür Bolat

Eğitim Bilimci, Akademisyen, Yazar

Referanslar

Brummelman, E., Thomaes, S., Overbeek, G., Orobio de Castro, B., Van Den Hout, M. A., & Bushman, B. J. (2014). On feeding those hungry for praise: Person praise backfires in children with low self-esteem. Journal of Experimental Psychology: General, 143(1), 9.

Brummelman, E., Thomaes, S., Nelemans, S. A., Orobio de Castro, B., Overbeek, G., & Bushman, B. J. (2015). Origins of narcissism in children. Proceedings of the National Academy of Sciences, 112(12), 3659-3662.

Mueller, C. M., & Dweck, C. S. (1998). Praise for intelligence can undermine children's motivation and performance. Journal of personality and social psychology, 75(1), 33.

Weiner, B., & Kukla, A. (1970). An attributional analysis of achievement motivation. Journal of personality and Social Psychology, 15(1), 1.

Zhao, L., Heyman, G. D., Chen, L., & Lee, K. (2017). Praising young children for being smart promotes cheating. Psychological Science, 28(12), 1868-1870.

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio 

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
1
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam