Toplumsal Cinsiyete Duyarlı bir Yazım Alışkanlığı Edinmek için 7 Kilit Öneri
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi http://www.khas.edu.tr/kadin/100/ 'Toplumsal Cinsiyete Duyarlı bir Yazım Rehberi' başlıklı çalışmasını yayınladı.
Türkçede sözcükler İngilizce, Almanca, Arapça ya da Yunanca gibi dillerden farklı olarak, eril ve dişil olarak ayrılmaz. Ayrıca üçüncü tekil kişi zamiri (o) de kadın ve erkek için farklı kullanılmaz. Ancak bu durum Türkçenin cinsiyetçilikten uzak olmadığı anlamına gelmiyor.
Aşağıda örnekleri verilen bazı kelime, ifade, deyim ve atasözleri dilin tarihsel, toplumsal ve kültürel olarak beslendiği cinsiyetçi özellikleri ortaya koymakta ve bu konuda farkındalık sağlayarak, söz konusu ifadelerden kaçınmanın yollarını gösteriyor.
Görseller, Grey İstanbul'un 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kampanyası'ndan Alınmıştır
1. Bazı mesleklerin, kelimelerin, ifadelerin sadece erkeklere özgü olduğu varsayımından hareketle, bu tür sözcüklerin önüne gereksiz biçimde “kadın” vurgusu yaparak kadını ötekileştiren ifadelerden kaçının!
2. Örtük olarak “erkek olmayı”, “insan/adam” olmayla özdeşleştiren ve “herkesi” kapsama iddiasıyla kadını görünmez kılan ifadelerden kaçının!
3. “Kadın” kelimesini olumsuz bir kavram olarak, “sakıncalı”, “kirlenmiş”, “bakire-olmayan” olarak yaftalayan ifadelerden kaçının!
4. “Kız” kelimesinin “cinselliği çağrıştıran bir ifade” olarak ve bazı durumlar için olumsuz kullanımından kaçının!
5. “Er”, “baba” “oğlan” kelimelerinin, örtük olarak kadını dışlayan ve kapsayıcı olduğu düşünülen ifadelerinden kaçının!
6. Bazı deyim, atasözü, klişe cümleler ve ifadelerde cinsiyetçi kullanımlardan kaçının!
7. Açığa Akan Lağım: Küfürler
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!