Tepkiler Yükseliyor: 'Boşanma Komisyonu' Raporunda Neler Var?

Geçen yıl kamuoyunda tepki toplayan 'Boşanma Komisyonu' raporu yeniden Türkiye'nin gündeminde. 14 Ocak 2016’da 'boşanma olaylarını araştırmak ve aile kurumunu güçlendirmek' gerekçesiyle kurulan komisyonun raporu 1,5 yıl aradan sonra, geçtiğimiz salı günü Meclis Genel Kurulu'nda görüşüldü. Sadece 4 aylık bir çalışmanın ürünü olduğu belirtilen ve 400'ü aşkın sayfadan oluşan rapora eleştiri ve tepkiler sürüyor. Muhalefet, önerdiği isimlerin komisyona davet edilmediğini, komisyonda görüşlerin özgürce ifade edilmediğini, çalışmalara katkı vermelerinin engellendiğini vurguladı. Kimsenin boşanmak için evlenmediğini, boşanmanın bir süreç olduğunu, boşanmanın da evlenmek kadar bireyin hakkı olduğunu belirten vekiller, şiddet içeren bir evliliğin sürdürülmesinin teşvik edilmesini eleştirdi. Raporda yer alan öneriler, kadın hakları savunucuları ve örgütleri tarafından 'Kadın haklarında geri adım' olarak değerlendiriliyor. Rapor, çocuk istismarcısının tecavüz ettiği çocukla 5 yıl boyunca “sorunsuz” ve “başarılı” bir evlilik sürdürmesi halinde denetimli serbestlikten yararlanmasını öneriyor...

Kadınların ve kız çocuklarının yaşadığı eziyetin cezasız bırakılmasına neden olabilecek maddelerin söz konusu olduğunu dile getiren Kav, çocuğa yönelik cinsel istismarın bir insanlık suçu olduğunu, Boşanma Komisyonu'nun tartışma yaratan bu maddesinin bu insanlık suçunun aklanması anlamına geldiğini ifade etti:

'Şöyle şöyle iyi şartlarda yapılırsa, bir tür iyi hal olursa diyor. Ama tecavüzün iyi hali olamaz.'

• Rapor, çocuk istismarcısının tecavüz ettiği çocukla 5 yıl boyunca “sorunsuz” ve “başarılı” bir evlilik sürdürmesi halinde denetimli serbestlikten yararlanmasını öneriyor.

• Rapor cinsel saldırı, cinsel istismar ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarında hadım uygulanmasını öneriyor.

• Rapor, yasada kesin olarak yasak olmasına rağmen, boşanma davalarında ve şiddet durumunda uzlaşma ve arabuluculuk yöntemi kullanılmasını öneriyor.

• Rapor, karakolların kapılarının mesai saatleri içerisinde şiddete maruz kalan kadınlara kapatılmasını öneriyor.

• Rapor, şiddet durumunda kadına verilecek tedbir sürelerinin “Kadınlar tarafından kötü kullanıldığı” ve “Erkeklerin mağdur edildiği” iddiasına dayanarak, en fazla 15 gün olarak kısaltılmasını öneriyor. Üstelik, bu karar, kadının “belge ve delil sunması” koşuluna bağlanıyor.

• “Aile mahremiyetinin korunması” bahanesiyle, aile hukukuna ilişkin tüm davalarda duruşmaların gizli yapılmasını öneriyor. Esas olarak kadın örgütlerini sürecin dışında bırakmak, kadınları yalnızlaştırmak ve zorunlu ara buluculuğa giden yolu açmak için bu öneriyi yapıyor.

• Rapor, kadınların nafaka hakkını evlilik süresi ile bağlantılandırarak kısıtlıyor. “Boşanırsam nasıl yaşayacağım” diye düşünecek kadınları boşanmadan caydırmaya çalışıyor.

• Nafaka kısıtlamasıyla yetinmeyen Komisyon, kadınların, 1-2 yıl içerisinde mal paylaşımı davası açmazlarsa eğer, haklarını tümüyle kaybedecekleri yeni bir düzenleme öneriyor.

• Rapor ilahiyatçıların aile danışmanı olarak görevlendirilmesini öneriyor.

Kaynaklar: CNN Türk, Ekmek ve Gül