Görüş Bildir
Haberler
Betül Hayrullahoğlu Yazio: Kronik Erteleyiciler Buraya

etiket Betül Hayrullahoğlu Yazio: Kronik Erteleyiciler Buraya

Onedio Arena
27.02.2022 - 17:36 Son Güncelleme: 26.06.2022 - 17:02

Bu yazıyı okumaya başladıysanız muhtemelen erteleme konusundan muzdaripsiniz. Ve yine muhtemel ki tam şu anda aklınızdan bu yazıyı okumayı da ertelemek geçiyor. Yerinizde durun ve kıpırdamayın. Çünkü Dr. Timothy A. Pychl erteleme isteği doğduğunda, kendimizi iyi hissettirecek bir şeyler yapmak üzere harekete geçtiğimiz anda kaybettiğimizi söylüyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Tam şu anda bu yazıyı okumaya devam eden kronik erteleyiciler ilk adımı başardınız!

Tam şu anda bu yazıyı okumaya devam eden kronik erteleyiciler ilk adımı başardınız!

O halde iyi bir haberle başlıyoruz. Dr. Fuschia Sirois, erteleyicilerin kesinlikle tembel olmadıklarını söylüyor. Çünkü bir şeyleri yapmak için çok zaman harcıyorlar. Ama yapmaları gereken şeyi yapmıyorlar. İkinci iyi haber Prof. Dr. John Perry’den. Perry’e göre erteleme bir sanata dönüştürülebilir. Tüm erteleyicilerin yapmaları gereken işleri savsakladıklarını belirten Perry, geliştirdiği “sistematik erteleme” sistemi ile kişilerin bu olumsuz kişisel özelliği kendi lehlerine çevirebileceklerini söylüyor. Sistematik ertelemenin kilit noktası, ertelemenin kesinlikle hiçbir şey yapmamak anlamına gelmediği. Erteleyiciler tek yapmaları gereken iş olsa kesinlikle yapmayacakları pek çok şeyi, sırf yapmaları gereken işi yapmayı ertelemek için halledebiliyorlar. Tıpkı Perry’nin makaleler için hakemlik yapması ve tez taslaklarını okuması gerekirken söz konusu kitabı yazması gibi…

Bunun Nesi Kötü?

Bunun Nesi Kötü?

İsyanınızı duyar gibiyim. Ne yazık ki durum bu kadar tozpembe değil. Her şeyden önce zaman hayatımızdaki en kısıtlı ve telafisi mümkün olmayan tek kaynak. Bu nedenle çarçur edilmeyecek kadar değerli. Ancak zamandan daha önemli olan bir şey var. Evet sağlığımız.

Dr. Sirois’in araştırmaları ertelemenin sağlığımızı olumsuz etkileyebileceğini ortaya koyuyor. Sirois’e göre erteleme bedeni iki açıdan olumsuz etkiliyor:

1) Erteleme strese neden oluyor. Bu da bağışıklık sistemini zayıflatarak bedeni olumsuz etkiliyor.

2) Ertelemeyi kronik bir alışkanlığa dönüştürenler sağlıklı beslenme, egzersiz yapma ve yeterince uyuma gibi sağlık için gerekli davranışları da erteleme eğiliminde olduklarından sağlıkları özellikle uzun vadede tehlikeye giriyor.

Ne yazık ki erteleme alışkanlığının zararları bu kadarla kalmıyor. Yapılan araştırmalar erteleme eğilimi yüksek olan kişilerin başarı oranlarının da düşük olduğunu gösteriyor.

Neden Erteliyoruz?

Neden Erteliyoruz?

Ertelemeye yol açan pek çok faktör mevcut. Ancak bu alanda çalışan bilim insanları özellikle iki faktör üzerinde duruyor: Negatif duygulardan bir an önce kurtulma isteği ve mükemmeliyetçilik kaygısı.

Beynimiz çabucak elde edilebilecek ödülleri önceleyecek şekilde evrimleşmiş. Bu nedenle hemen elde edeceklerimize nazaran uzun vadeli ödüller pek çekici görünmüyor. Kronik erteleyiciler de yapmaları gerekenleri başka zamana erteleyerek içinde bulundukları olumsuz duygulardan bir an önce kurtulmayı arzuluyorlar. Bu şekilde kendilerini geçici olarak ödüllendiriyorlar. Ödüllendirilen davranışlar tekrarlandığından, erteleme de pekiştirilerek kalıcı bir alışkanlık haline gelmiş oluyor.

Erteleme ile yakından ilişkili olan diğer faktör mükemmeliyetçilik. Mükemmeliyetçi kişiler başkalarının kendilerinden olağanüstü beklentileri olduğuna inanıyorlar ve beklentileri yeterince iyi karşılayamama korkusuna kapıldıkları anda ertelemeyi seçiyorlar. Bu noktada erteleme özsaygının korunmasında bir araç olarak görülüyor. Ne de olsa son ana bırakılan bir iş yeterince mükemmel olmasa da kısacık bir zamanda yapıldığından mazur görülebilir.

Ne Yapmalı?

Ne Yapmalı?

Her alışkanlığı olduğu gibi erteleme alışkanlığını da değiştirmek belli bir zaman, çaba ve kararlılık gerektiriyor. İşte uzmanlardan bu yolculukta yardımcı olabilecek bazı tavsiyeler:

- Erteleme isteğinin hissettiğimiz olumsuz duygulardan kaçmak için olduğunun farkına varmamız gerekiyor. En sık düştüğümüz hatalardan birisi bir işi yapmak için illa canımızın istemesi gerektiğine inanmamız. Oysa bir şeyi içimizden gelmese de yapabiliriz. Tutumlarımızın davranışlarımızı belirlediği kadar, davranışlarımızın da tutumlarımızı belirlediğini unutmamamız gerekiyor. Amaçladığımız şey doğrultusunda planlı olarak davranmaya başladığımızda tutumumuz da değişiyor.

- İnsanlar olarak gelecekteki duygularımızı tahmin etmede çok başarılı değiliz. Yani kötü hislerimiz nedeniyle ertelediğimiz bir işi yapmamız gereken zamanda iyi hissedeceğimizin bir garantisi yok. Araştırmalar “ben baskı altındayken daha iyi çalışıyorum” söyleminin de şehir efsanesi olduğunu ortaya koyuyor. Zira baskı altında hatalar artıyor. İyi haber çözümün sandığımızdan da basit olması. Başlamak! Başlamak elimizdeki işe yönelik algımızı değiştiriyor. Bir kere başlayınca elimizdeki işin sandığımız kadar kötü olmadığını anlıyoruz. Ayrıca işi bitirmemiş olsak da bir şeyler yapmış oluyoruz. Ertesi gün daha mutlu ve özgüvenli hissetmemiz garanti.

- Hedeflerimize bağlı olmamız önemli. Hedeflerimize ne kadar bağlı olursak, zamanında harekete geçme ihtimalimiz de o ölçüde yüksek oluyor. İlerleme kaydettikçe daha iyi hissederek hedeflerimiz için daha büyük adımlar atıyoruz. Sonuçta hedeflerimiz doğrultusunda ilerlemek bizi daha mutlu kılarak hayattan daha fazla keyif almamızı sağlıyor.

- Tüm çabalara rağmen ertelemekten vazgeçemeyenler. Bu son madde sizin için. Kendinizden beklentilerinizi yerine getiremediğinizde kendinizi affetmeye hazır olun. Böylesi duraklama dönemlerine bakışınız ve kendinize yönelik tutumunuz, gelecek süreç açısından büyük önem taşıyor. Kendinize şefkatli davranın, fakat hatalarınızın üzerine kararlılıkla gidin. Bir görev hakkında kötü hissettiğiniz için erteliyorsanız ve ardından kendinize daha da kötü hissetmenize neden olacak şekilde yüklenmeye başlıyorsanız, yapacağınız tek şey daha fazla ertelemektir. Erteledikleri için kendini affeden veya erteleme ile mücadele ederken kendilerine karşı şefkatli olan kişilerin, sonraki işlerde daha az erteleyen kişiler olduklarını

unutmayın.

O halde hazırsak başlıyoruz. Lao Tzu’nun da dediği gibi “Binlerce kilometrelik bir yolculuk bile tek bir adımla başlar.”

Betül HAYRULLAHOĞLU

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
12
7
2
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın