Betonun Başkenti İstanbul'un Ölümcül Sorunu: Hafriyat Kamyonu Terörü
Betonlaşmanın başkenti İstanbul'un yeni sorunu, her ay 5 milyon ton ağırlığında çıkan hafriyat ve hafriyat kamyonlarının neden olduğu trafik terörü. Şirket ve kamyon şoförlerinin bilinçsizliği ve masraftan kaçınma düşünceleri nedeniyle şehrin umulmadık noktalarında dahi moloz yığınları görmemiz ne yazık ki mümkün hale geliyor.
Neden olunan tabiat kirliliği hepimizin malumu. Ancak asıl can yakan nokta hafriyat kamyonlarının trafikte saçtığı dehşet. Yaptıkları sefer başına ücret alan kamyon şoförlerinin kuralları göz ardı etmeleri sonucu gerçekleşen trafik faciaları, son dönemde basına sık sık yansıyan haberlerden.
Öyle görünüyor ki tedbirden uzağız, ancak tehlike yanı başımızda...
Hatırlarsanız Şule İdil Dere, Yoğurtçu Parkı'nda yürüyüş yaparken bir hafriyat kamyonunun altında kalmış ve 23 yaşında can vermişti.
2016 yılında 19 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan hafriyat kamyonları can almaya devam ediyor...
Geçtiğimiz yıl sonunda, Sarıyer'de bir babaanne ve iki torunu, yolun karşısına geçerken hafriyat kamyonunun altında kalmışlar ve 5 yaşındaki Yaren Aluç can vermişti...
Mahalle sakini Kevser Erden olayı şöyle anlatmıştı:
'Kamyon aniden girdi. Babaanne ve torunları yolun ortasındaydı. Bir anda kamyonun altında kaldılar. Babaanne ile bir erkek bir de kız çocuk vardı. Kız çocuğu hayatını kaybetmiş. Çoluğumuz çocuğumuz okula gidiyor. Bugün böyle yaparlarsa yarın ne olacak? Bugün bir çocuk, bir can gözümüzün önünde gitti. Bizim çocuklarımız güvende değil.'
Dün ise Fatih'te, aynı gün içerisinde, iki ayrı hafriyat kamyonu terörü yaşandı.
İstanbul, Fatih'te meydana gelen 'kazalarda', hafriyat kamyonları iki kadını ezerek, birinin ölmesine diğerinin ise ağır yaralanmasına neden oldu...
Faciaların nedenini bir şoförün sözünden anlamak mümkün: 'Ne kadar sefer yaparsak o kadar kazanıyoruz'
Haber Türk'ten Uzay Kesmen'in konuştuğu bir kamyon şoförü, durumu şöyle özetliyor:
“Ben Ataköy’den Bolluca’ya kilometrelerce yol geldim. Elime geçen para 250 TL. Benim 3 saatte yaktığım yakıt 220 TL. Bana 30 TL kalıyor. Sefer başı para aldığımız için gün içerisinde ne kadar sefer yaparsak o kadar çok kazanıyoruz. Ton başına, resmi döküm alanına 3-4 lira ödeniyor. Resmi hafriyat döküm sahalarında uzun kuyruklar oluşuyor. 3-4 saat kuyrukta beklemek zorunda kalıyoruz.”
Betonlaşmanın ve kontrolsüz süratin beraberinde getirdiği trafik canavarı, karşımıza beton mikseri olarak da çıkmıştı...
Dehşet Saçan Beton Mikserleri Şehir İçinde Neden Hızlı Gidiyor?
İstanbul'daki hafriyat alanlarının yarısı kapasitesini doldurdu
İstanbul'da her ay yaklaşık 5 milyon ton hafriyat çıkıyor. Bunların döküleceği resmi alan sayısı ise 14. Fakat bu 14 alandan şu an için 7 tanesi kapasitesini doldurmuş durumda.
Son olarak Kilyos'un molozlar altındaki can sıkan görüntüsünü sizlerle paylaşmıştık 👇
Aşağıdaki fotoğraf ise İstanbul'un akciğeri denilebilecek Belgrad Ormanı'ndan...
Kaçak dökümler nasıl ve neden yapılıyor?
2007'deki Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararı gereği araçlarda 'takip sistemi' zorunlu hale getirildi. Fakat bu da bir çözüm değil, sistemde kayıtlı olmayan kamyonlar ile veya çip iptal edilerek yapılan 'anlık' dökümün önüne geçilemiyor.
Kaçak dökümlerin nedenini insani olarak düşünerek anlamak ise pek mümkün değil. Resmi döküm alanına boşaltılan molozlar için ton başına şirketin cebinden 4 lira ücret çıkıyor.
Sosyal medyada kontrolsüzlüğe ve kamyon terörüne tepki var
Yorum Yazın
istikrarın betonlaşmak olduğuna inananların ülkesinde normaldir bu şekilde ölmek.
istikrar sana göre nedir.
araçla insan öldürmek suç değil ki..helede kedi-köpek ezmek iki ayaklı şeytanların en büyük zevki..
şşşıışştttt sakın ses çıkarmayın 16 Nisandan sonra buda düzelecek. Bu arada fesih var mı yok mu ....
fesih yok güncelleme var :)