Beşiktaş'ta Yaşanan Güzellikler!
Sivasspor ile oynanan maçın analizine girmeyelim; Hoca çok güzel bir taktikle 5-4-1 oynayan Sivasspor’un kontra atak tuzağına düşmedi. Topa sahip oldu ve galip geldi.
Her maç çok heyecanlı futbol ve bol gol beklemek anlamsız. Ayrıca bu takımın üç gün önce oynanan Lugano’ya karşı yüksek tempolu bir maç oynadığını da unutmamak gerekir.
Bu maç sonrası ise, Immobile için algı operasyonu başlatan Beşiktaş düşmanlarını ise yazmaya değer bulmuyorum.
Gelelim Beşiktaş’ta yaşanan güzelliklere:
Oğuzhan Özyakup’tan başlayayım. Oğuzhan Beşiktaş’ta oynadığı dönemde çok faydalı olmuş, şampiyonluklar görmüş, kupalar kaldırmış bir oyuncu.
Kendisine Türkiye’den pek çok teklifler gelmesine rağmen “Ben Türkiye’de Beşiktaş’tan başka takımda oynamam” diyerek Beşiktaş aşkını paraya değişmemiş bir Beşiktaşlıdır. Beşiktaş’ın efsaneleri arasına adını yazdırmıştır.
Futbolu bıraktığını ilan ettiği gün, Beşiktaşlı takım arkadaşları, halen değişik takımlarda oynayan ya da futbolu bırakmış yüzlerce futbolcu, sosyal medyada kendisine teşekkür etti ve yeni hayatında başarılar diledi.
İşte Beşiktaş’ta efsane böyle olunuyor…
Bir başka güzellik ise Necip Uysal’ın sakatlığında yaşandı.
Necip ameliyat olduğunda, Beşiktaş Başkanı, yönetim kurulu üyeleri, teknik direktör ve tüm futbolcular hastaneye akın ettiler. Gerek Beşiktaş’tan ayrılmış gerekse halen Beşiktaş forması giyen futbolcuların sosyal medya paylaşımları ise göz yaşartıcı idi.
Lugano maçındaki gol sevincinde Necip Uysal’ın formasının havaya kaldırılıp, golü Necip’e ithaf etmeleri ise ayrı bir sevgi göstergesi idi.
Necip bu ilgiyi fazlasıyla hak ediyor.
Beşiktaş alt yapısında yetişti. Tam 15 sene, ihtiyaç duyulan her mevkide hiç itirazsız oynadı. Hiç şikâyeti olmadı. Boş mukavelelere imza attı. Feda döneminde kendi isteğiyle kontratında indirim yaptı.
İşte Beşiktaş’ta efsane olmanın başka bir örneği.
TFF’nin yabancı kontenjanı kuralı yüzünden birçok kulüp zor durumda.
Bazı yabancı futbolcular, bu kuralı kalkan yapıp, ya kontratta yazan tüm meblağı ödersin ya da gitmem tehdidinde bulunuyorlar. Bu yüzden kulüpler ihtiyaç duydukları transferleri yapmakta zorlanıyorlar.
Beşiktaş’ta bu tehdidi kullanmayan tek yabancı Omar Colley oldu. Kendisine bu kadro planlamasında yer olmadığı söylendiğinde, sessiz sedasız takım arayışına girdi. Paok’tan teklif gelince de alacaklarının üstünü çizerek veda etti.
Colley geldiği günden itibaren sahada elinden geleni yaptı. Hiç nazlanmadan formayı terletti. Kendisi de Afrikalı olmasına rağmen, Afrika kupası krizinde sorun çıkartan oyunculardan uzak durdu. Onlarla iş birliği yapmadı.
Ayrılırken yaptığı açıklamada; “Once an eagle, always an eagle” (bir kere kartal oldun mu her zaman kartal kalırsın) açıklamasını hiç unutmayacağız. Artık o da Beşiktaş’ın unutulmazları arasına girdi. Kendisine yeni takımında başarılar diliyorum.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio