Bazılarının Rezil Tehdit Olarak Gördüğü Kadınların ise Şiddete Karşı Sigortamız Dediği İstanbul Sözleşmesi'nin Asıl Amacı Ne?
Bazılarının Rezil Tehdit Olarak Gördüğü Kadınların ise Şiddete Karşı Sigortamız Dediği İstanbul Sözleşmesi'nin Asıl Amacı Ne?
İstanbul Sözleşmesi öldürür mü yoksa yaşatır mı?
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Emine Bulut cinayetinin ardından bazı kesimlerin karşı çıktığı İstanbul Sözleşmesi yeniden gündemde. Biz de kimilerinin rezil tehdit olarak gördüğü İstanbul Sözleşmesi'nin ne olduğunu, amacını kısaca anlatmak istedik.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
2014 yılında yürürlüğe giren ve tam adı "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olan İstanbul Sözleşmesi'nin başlıca amacı; kadınları her türlü şiddeten korumak, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak;
Kadına yönelik her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve kadınları güçlendirme yolu da dahil olmak üzere kadınlarla erkekler arasında maddi (fiili) eşitliği sağlamaktır.
Ayrıca, ev içi şiddetin tüm mağdurlarının ve kadına yönelik şiddet mağdurlarının korunması ve bunlara yardım edilmesi için kapsamlı politika ve önlemlerin geliştirilmesini de kapsıyor.
Yani bazı kesimlerin dediği gibi İstanbul Sözleşmesi aileyi değil, kadınlara uygulanan şiddeti yıkmak için var olmuştur. Kadınların, şiddete karşı elde ettikleri bir sigortadır.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Aynı zamanda sözleşmenin en önemli maddelerinden biri de şiddet uygulayan erkekle şiddete maruz kalan kadın arasında herhangi bir aile bağı olup olmadığına bakılmamasıdır.
Ev içi şiddetin (örneğin eski veya mevcut eşler, evlilik dışı partnerler, birlikte ikamet edilen aile fertleri, akrabalar veya birlikte ikamet edilen başkaları tarafından yöneltilen şiddetin) ve kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin standartlar öngörüyor.
Kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddet mağdurlarını kapsayan sözleşmedeki mağdur kişiler; ev içi şiddet mağduru olan yaşı ne olursa olsun (çocuk, genç, yetişkin, yaşlı) kadın ve erkek herkesi, ev dışında ise şiddet mağduru olan kadınları kapsıyor.
Bununla birlikte ülke vatandaşı olmayan göçmen ve sığınmacı kadınların da haklarını düzenleyen bir belge.
İstanbul Sözleşmesi'ne eşcinselliği teşvik ettiği yönünde birçok eleştiri yapıldı fakat sözleşmede açıkça böyle bir durumdan bahsedilmiyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Koruma durumunun toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, toplumsal cinsiyet kimliği dahil hiçbir ayrım yapılmadan uygulanmasından bahsediliyor. Böyle bir madde için teşvik edici diyemeyiz.
Sözleşme, kadına yönelik şiddeti, kadına yönelik ayrımcılığın bir türü ve bir insan hakkı ihlali olarak kabul ediyor. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti de kadına kadın olmasından dolayı uygulanan ve kadınları orantısız biçimde etkileyen şiddet olarak tanımlıyor.
İstanbul Sözleşmesi'ne göre, taraf devletlerin kadınların güçlendirilmesi için çeşitli uygulamalar ve politikalar geliştirmek de zorunda. Kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmak için kolları sıvamalıdır. Yani sözleşme kadın ve erkek arasındaki eşitsizliği yasaklamıştır.
Sözleşmeyi imzalayan taraflar töre, din, gelenek veya “namus” gibi kavramların sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet eylemine gerekçe olarak kullanılmamasını temin ediyor. Yargıda da "namus" gerekçe gösterilerek yapılan indirimlerin önüne geçiyor.
Kadınları öldüren, aileyi yıkan İstanbul Sözleşmesi değil, erkek şiddetidir. Gördüğünüz gibi öldürmeye değil, yaşatmaya çalışan bir bir belge niteliğinde.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Sizlere kısaca İstanbul Sözleşmesi'nin önemli yanlarını aktarmaya çalıştık. Fakat ne yazık ki bu sözleşme henüz uygulamaya konulmadı. Siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Tabi canim sen dışarıya yapmadığın artistligi evde karina yapican patronun seni azarlayacak hincini karindan cikartican ozguvensiz bir pezevenk oldugun icin ... Devamını Gör
Çocukken üvey annem tarafından her gün şiddete uğradım. Gittikçe işkencelerin ölçüsü büyüdü ve kimse hiç bir şey yapmadı. Şu an o kadın mutlu mesut yaşıyor v... Devamını Gör
işlerine gelmeyen kesim istediği kadar itiraz etsin. kocadır, abidir yapar saçmalığını artık istemiyor kimse