Aysu Melis Bağlan Yazio: Flört Şiddetini 10 Adımda Tanıyın
1 | Nedir ki bu flört şiddeti? Flörtün de mi şiddeti çıktı?
Bir sınırın aşılması üzerinden şiddet olduğunu bile tanımlamadığımız birçok ön kabul ile yaşayageliyoruz... Genellemeler, doğru bildiğimiz yanlışlar ve böyle gelmiş böyle gider dediğimiz tüm alışkanlıklar; literatüre 'flört şiddeti' olarak girdi.
Sadece eş, sevgili, partner, nişanlı, sözlü olmak da gerekmiyor. Evde, okulda, sokakta, metrobüste, kamusal alanda, konserde, işte karşımıza çıkabiliyor. Dünyaya geldiğimiz bedene göre sınırlar, ödevler ve görevler yüklendiğimiz toplumsal cinsiyet anlayışı da cabası!
Spordan, sanata, siyasetten, magazine, hatta eğitime göz atalım mı birlikte?
2 | "Ali ata bin." "Ayşe ata bak."
Hep edilgen Ayşe. Bakacak, bekleyecek. 'Ali ekmek al'ırken; 'Ayşe sofra kur'acak.
Elindekiyle mutlu olmak ve uyumlu olmak zorunda.
Ali, büyüyüp 'adam' olurken; Ayşe'nin 'kadınlığı' sus pus saklanacak. 'Bayan' diye 'kibarlaştırılmaya' çalışılacak!
3 | Potanın Perisi, Filenin Sultanı mı gerçekten?
Okuma-yazmayı bile cinsiyet eşitsizliği ile öğrendikten sonra, sıra geliyor beden eğitimi dersine. E, çok kolay! Oğlanlar futbol topunu alıp sahaya koştu bile!
Kızlar? Evet, kızlar. Ya saha kenarlarında izleyici olacaklar ya da ip falan yok mu bir şeyler?
Şansları yaver giderse bir 'voleybol' topu hediye edilebilir bir saatliğine kendilerine. Zira, kızlara yakışan sporlar, kızlara yakışmayan sporlar...
Onlar da büyüyünce 'peri' ya da 'sultan' olmasın mı?
Dünyada yenmediğiniz ülke, kazanmadığınız maç, kaldırmadığınız kupa da kalmasa; boyunuz fiziksel olarak 2 metreye de varsa... Erkek takımına şampiyonluk fısıldayan periler olarak sunulmak da var.
Buraya kadar dayanışma, destek ve yan yana bir duruş gören var mı aramızda?
4 | Fazla sevgililik sözleşmesi olan var mı?
Seren Serengil ve Yaşar İpek çiftinin bir zamanlar imzaladıkları ve 'ilişkilerinin çerçevesini çizdikleri' bir belge hatırlıyorum.
Şartlardan biri mi? 'Benle yaşlanacaksın.'
5 | Dizilerde tükenmeyen ekol: "Bu kıyafetle mi dışarı çıkacaksın?"
Çoğu zaman dizilerde şiddetin meşrulaştırılmasından şikayet ederiz. Neredeyse şiddete yol gösteren, kadınlık ve erkeklik rollerini gelişmeye kapalı ve eşitlikten uzak şekilde sunuşlarını izleriz...
Bir diğer izlediğimiz ise sosyal hayatlarında hayat görüşlerini, duruşlarını pek beğendiğimiz oyuncuların bile bu rollere ve repliklere itiraz etmeden 'role girmeleri'.
6 | "Şifreni ver!"
Hani benim birey bilincim?
Özellikle lise öğrencileri arasında yaygın tavır, 'şifreni ver', 'şifreni alayım'.
Birbirlerinin şifrelerini bildiklerinde artık 'biz' olduklarını düşünüyorlar.
Birçoğuna göre şifrelerini bildiklerinde birbirlerinden sakladıkları hiçbir şey olmadığını düşünüyorlar.
İlişki başlangıç tarihlerinin yazdığı, 'ortak hesaplar' bahsini açmıyorum bile!
7 | "O kim, seni "like"lamış?" -Seven kıskanmaz mı? -Aradım, açmadın? -Hayır, diyemez miyim?
'Hayır' demek, 'hayır' demektir.
Düşünelim hep birlikte; hayır dendiğinde nasıl tepkilerle karşılaşılıyor?
'Naz yapıyordur', 'Aslında evet demek istiyor.', 'Önce hep hayır derler'.
Hayır. Nazik ve net bir hayır, sadece hayır anlamına gelir.
8 | "Profilin niye herkese açık?"
Sosyal medya profillerinin açık ya da kapalı olması ne anlamlara gelir?
Sosyal medya paylaşımlarının bireyler ile ilgili neler anlattığına inanılır?
Tanımadığın insanlar seni neden takip ediyor?
9 | Peki ya kıskançlık?
Sevginin kıskançlıkla doğru orantılı olduğu sahiden yüzde yüz gerçek mi?
'Seven kıskanmaz mı?'
'Sen beni hiç kıskanmıyorsun.'
Kıskançlık ile aşırı kıskançlık arasındaki dağlar kadar farka neler sığıyor?
10 | Güvenli ilişki nedir?
Cinsiyetsiz şekilde baktığımızda hepimizin ihtiyaçları da hayattan beklentileri de nasıl aynı aslında değil mi?
Tüm kalıplardan ve şiddetten uzak; hayatın her alanında ve her yerde güvenli ilişkiler yaşamak hepimizin hakkı.
Yorum Yazın