Anti-Kütüphane: Satın Aldığımız Ama Okumadığımız Kitaplar Bizi Okuduğumuz Yüzlerce Kitaptan Daha İyi Eğitebilir mi?
Kitap okumayı sevenlerden misiniz yoksa kitap okumayı sevmeyi sevenlerden mi? Kafalar karışmasın, ikisinin de ayrı bir önemi var.
İki türlü okuyucu var, ilki kitapları hazmettikçe yenilerini edinen hatta edinmek yerine kütüphanelere, başka zihinlere etki eden kitapları okumak için akın edenler,
Aslında kimse 'ben bu kitapları alıyorum ve okumayıp biriktireceğim' demiyor.
Tabii kitap fotoğrafları paylaşmaktan bahsetmiyoruz bu tutkuyu irdelerken, kitaba dair sevgiden bahsediyoruz.
Biraz olumsuz bir anlam ortaya çıkarmış olabilir miyiz? Aceleci davranmayalım.
İtalyan yazar Umberto Eco'nun kitaplığında kaç kitap olduğunu biliyor musunuz?
Bin?
İki bin?
On bin?
Bilemediniz, tamı tamına otuz bin.
Tüm bu kitapları okumadığını biliyoruz, kendisi de anlatıyor zaten. Ama bu kadar çok okunmamış kitabın varlığı, kütüphanede cisimleşerek ona durmaksızın bilmediği ne çok şey olduğunu hatırlatıyordu. Öyle ki Eco’nun merakını hep canlı tutan yazma arzusu değil, bilmediklerinin etrafındaki varlığıydı.
Henüz okumadığımız kitaplar içlerinde barındırdıkları sebebiyle halen bilmediklerimiz, anlamadıklarımız, yanlış bildiklerimiz olabileceğini hatırlatırlar.
Kütüphanesini sürekli genişleten bir kişi aslında algı dünyasını da geliştirmeye teşne olduğunu gösterir, egosuna ket vurabilir.
Kütüphanesine yeni kitaplar katmaktan vazgeçen kişi bırakan kişi öğrenmeye bir anlamda kapalı olarak görülebilir. Öğreneceklerinin halen bir yerlerde, sayfalar arasında gizli olduğunu düşünen kişiden farklı olarak keşiflere kapalı olduğunu düşünebiliriz.
Kendini Osmanlı vatandaşı olarak tanımlayan yazar Nassim Nicholas Taleb de Siyah Kuğu kitabında bu konuyu irdeliyor.
Ona göre kendimizi eğitmemiz, dizginlememiz göstermenin yanında evimizde, çantamızda, otomobilimizde bir kenarda okunmadığı halde duran kitaplar okuduğumuz bazı kitaplardan bile daha büyük etki yaratabilir.
Ayrıca kitap fiyatlarındaki olası artışları da dikkate alınca ileride okuyacaklarımıza yatırım yapmak pek mantıksız değil.
Jessica Stillman'ın kısa ve öz yorumuyla noktayı koyalım.
Evinizdeki okunmamış o kitaplar hiç şüphesiz cahili olduğunuz şeylerin tam anlamıyla somut göstergesi. Ancak ne denli cahil olduğunuzu bilmek bile sizi insanlığın büyük çoğunluğunun bir adım önüne geçirmeye yetecek yeteneğinizdir.
Kitaplar güzeldir, okumak güzeldir. İyi okumalar!
Yorum Yazın
Elimdeki kitaplar bitmeden kitap almam fakat son iki aydır ülkedeki kağıt krizi, olası fiyat artışları ve bazı -özellikle bilim- kitapların basılmaması sebeb... Devamını Gör
ben beşer onar alıyorum, ama bazı kitapları okumadan bir köşe koyup aldığım olmuyor değil. sonra onları okuyacağım diye ısrar edip yeni bir şey almıyorum ama... Devamını Gör
Tamam alıyorum ama okuyorum aynı zaman da da sadece yedek de iki üç tane kitap olması hoşuma gidiyor ne var yani bunda