1. Eş kendisini değersiz hisseder;
Bu görünmez halat, geminin hareketini kısıtladığı gibi, narsist bireyin evlilik ve aile hayatını da kısıtlar. Eşi, denizcinin gemisini hareket ettirme çabalarına tanık olur ve her seferinde başarısızlığa uğradığını görür. Bu durum, eşin kendini değersiz ve dışlanmış hissetmesine neden olur.
“Ahmet, evlendikten sonra da ailesiyle olan bağını koparamadığı için sürekli annesinin onayını arıyordu. Bu durum, eşinin kendini değersiz hissetmesine neden oluyordu.”
Ahmet'in durumu, gemisini limandan çıkaramayan denizciye benzer. Ahmet, eşine olan sevgisi ve bağlılığı ile yeni bir hayat kurmak ister. Ancak annesiyle olan bağı, onu sürekli olarak geri çeker. Ahmet, her adımında annesinin onayını arar, bu da eşinin kendini değersiz ve dışlanmış hissetmesine neden olur. Eşi, Ahmet'in annesiyle olan bu güçlü bağını kırmaya çalışsa da, görünmez halat Ahmet'i sürekli geri çeker.
2.Aşırı bağımlılık
Bir gemi, limana sıkı sıkıya bağlı olduğu sürece özgürlüğünü kaybeder. Gemi, her ne kadar açık denizlere açılmak ve yeni yerler keşfetmek istese de, limana olan bağımlılığı onu geri çeker. Narsist bireyin anne ve babasına aşırı derecede bağımlı olması, onun evlilik hayatında eşinin duygularını ve ihtiyaçlarını göz ardı etmesine neden olabilir.
Örnek: Ahmet, annesi ve babası ne isterse onun peşinden gider ve eşinin isteklerini geri plana atar. Bu durumda, eşi kendini değersiz ve ihmal edilmiş hisseder.
3.Sınır Sorunları
Görünmez halat, geminin hareket alanını kısıtlar ve limanın sınırları içerisinde kalmasına neden olur. Narsist birey de, anne ve babasıyla olan sınırları net bir şekilde belirlemekte zorlanır. Narsist eşinin hayatına aşırı müdahalede bulunur ve eşinin mahremiyetine saygı duymaz. Narsist kendi eşiyle iletişim kuracağı sırada, annesinin sınırlarını da önemser ve sürekli annesinden fikir alır.
Ahmet, annesiyle olan bağını koparamadığı için her önemli kararda annesinin fikrini alır. Bu durum, Ahmet'in eşinin kendi kararlarını almasına engel olur ve evde sürekli bir müdahale ortamı yaratır. Örneğin, Ahmet ve eşi yeni bir ev almak istediklerinde, Ahmet sürekli olarak annesinin onayını arar. Annesinin her dediğini dikkate alır ve eşinin fikirlerini göz ardı eder. Ahmet, ev alacağı sırada sürekli annesinin fikrini sorar ve annesinin beğenmesine çok dikkat eder. Her şey annesinin istediği gibi olması için büyük bir gayret gösterir. Bu durumda, Ahmet'in eşi kendini dışlanmış ve değersiz hisseder.
Ahmet'in durumu evliliğinde de benzer şekilde işler. Eşi, kendi kararlarını alamaz ve sürekli olarak Ahmet'in annesiyle olan ilişkisinin etkisi altında kalır. Ahmet'in sürekli annesinin fikrini araması ve eşinin görüşlerini önemsememesi, evde bir güç mücadelesine yol açar ve eşinin kendini baskı altında hissetmesine neden olur. Ahmet kendi aile sınırlarını sağlıklı şekilde oluşturamadığı için sürekli çatışma yaşamaya devam eder.