Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
70 Yıllık Yasa ve Kuantum Bilişimi
Sosyal medya mecraları, internet servis sağlayıcıları sizin içeriklerinizi serbestçe yayınlayıp, sizin verileriniz ve ürettikleriniz üzerinden para kazanıyor. Google dünyanın en fazla kazanan 4. ticari oluşumuyken; Instagram, WhatsApp ve Facebook'u bünyesinde bulunduran Meta grubunun yıllık kazancı ise 3.2 milyar dolar. Peki siz ne kazandınız?
ABD’de 1998’den beri yürürlükte olan, AB Ülkelerinde 2022’den beri uygulanan 'Dijital Telif Yasası' Türkiye’de de hayat buluyor. Yasa teklifi meclisten geçtiğinde Google, Facebook gibi dijital mecralar içerik üreticilerine telif ücreti ödemek zorunda kalacak.
Kanada’da Çevrim İçi Haberler Yasası düzenlemesiyle birlikte Google’ın, Kanada'ya her yıl 74 milyon dolar ödeyecek olması TBMM’yi de harekete geçirdi. Zira Google, Facebook, Instagram ve daha birçok dijital platform, Türkiye’deki, dijital içerik üreticileri üzerinden de yılda milyarlarca dolar kazanıyor. Ama karşılığında Türkiye'deki üreticilere hiçbir ücret ödemiyor.
Google bizi sömürüyor!
Adımlar neler?
Şu an yürürlükte olan Fikri Sanat Eserleri Kanununun gelişen internet teknolojisine karşı yetersiz kaldığı içerik üreticilerinin ortak kanısı.
Google'dan davet edilen temsilciler, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, gazeteciler ve içerik üreticileriyle bir araya gelerek, yasa için herkesi kapsayacak ortak bir zemin hazırlanacak.
Ödeme nasıl olacak? Kimlere neye göre ödeme yapılacak? Youtube mantığında alınan izlenme karşılığında mı ödeme yapılacak? Yoksa üreticinin haklarını koruyacak kurum ve kuruluşlar aracılığıyla mı? Ve en önemlisi bu konuda muhatap kim olacak?
70 yıllık yasa ile dijital dünya yönetilmez
Sosyal Medya Savaşları kitabımı yazarken yaşadığım bir anekdot geldi aklıma. Kitabın “Geleceğin Teknolojileri” bölümünde Google Glass’tan bahsetmiştim. Google üst düzey yöneticileri ile görüştüğümde bu teknolojinin Ağustos-Eylül aylarında hayat bulabileceğini, Türkiye’ye gelmesinin Aralık sonu ya da yeni yılın ilk günlerinde olabileceğini ifade etmişlerdi. Aylardan Ocak’tı; evet yazarlıkta süre vererek iletişim her zaman risklidir ama nereden baksanız 11-12 ay vardı ve giyilen teknolojilerden bahsederken, Google Glass gibi bir teknolojiyi es geçmek olmazdı.
Kitabı şubat ayında baskıya verdiğimde; baskı kalıplarının makineye takılıp, mürekkep ayarları yapılıp, baskıya geçildiğinde; daha ciltleme, forma kırma, harman, kapak takma, ve dikişleri yapılmadan Google Glass Şubat’ın henüz başlarında Türkiye’ye gelmişti ve kitabımın o bölümü çöp olmuştu. İşte teknolojinin böylesine baş döndüren hızının girdabında debelendiğimiz bir ortamda, 70 yıl öncenin “Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundan” medet ummak.
Bu kanunun 2000'li yılların başından itibaren etkisini artıran İnternetle ilgili telif sorunlarını çözmesi mümkün değildir. Yazılı metinler, resimler, videolar, bilgisayar programları ve bilgisayar yazılımlarını korumaya dair bir madde içermiyor. Hadi diyelim bunu bir şekilde ek maddelerle çözdük, sonrasında gelecek olan
Yapay Zeka (AI) ve Makine Öğrenimi (ML)
Robotik Süreç Otomasyonu (RPA)
Uç Bilişim
Kuantum Bilişim
Sanal Gerçeklik (VR) ve Artırılmış Gerçeklik (AR)
5G Teknolojisi
Verileştirme ve dijital güven konularını ne şekilde işleyeceğiz?
Durun, daha İnsan hücrelerini kullanılarak laboratuvarda üretilen ve yaraları iyileştirme, hatta zarar görmüş dokuları onarabilme potansiyeline sahip minik biyorobotları konuşacağız.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio