Zayıflama Hipnozu II
Kilo almamızın nedeninin bilinçaltımıza yerleşen stres, kaygı, korku ve endişe olduğunu öğrendiğimize göre, buna yönelik yöntemler uygulayabiliriz. Bunlardan biri de hipnozdur.
Hipnoz yöntemiyle kişi gevşer, rahatlar ve gerçekte olmak istediği kişiye; özbenliğine kavuşur.
Gerçek isteklerine ve arzularına yönelir. Kızgınlıklarını, korkularını, endişelerini, kırgınlıklarını giderecek, iradesini güçlendirecek telkinler bilinçaltına yerleştirilir. Sonuç olarak; kişi hipnoz seansından sonra, uyuşturucu olarak kullandığı aşırı yemek yemekten vazgeçer!
Hipnoz ile kişinin metabolizması hızlanır, midesi küçülür, dolaşımı düzenlenir, kolay kilo verir, atıştırmaları bırakır; en önemlisi kalıcı kilo vermesi gerçekleşir, arzuladığı bedene kavuşur.
Vücudu Korur
Bilinçaltı zihin vücudu korumakla da görevlidir. Yani sokağa çıkıp bir otobüsün önüne geçerseniz bilinçaltı zihniniz geri sıçramanıza neden olacak ve güvenliğinizi sağlayacaktır. Aşırı tehlike durumlarında birçok kişi, bilinçaltı zihnin kontrolü ele aldığını fark eder.
Ahlaklı bir insan olmaya zorlar
Bu bir ana yönerge olmaktan çok, yapımızda bulunan bir içgüdüdür. Bilinçaltı zihin, ona öğretilen ve doğru olduğuna inandığı ahlak kurallarını zorlayacaktır. Bu ana yönergeden söz edilmesinin nedeni, iyileşme açısından büyük önem taşımasıdır. Eğer bilinçaltı zihin kötü olduğunuzu düşünürse kuşkusuz cezalandırılmak zorunda kalacaksınız. Bu nedenle iyileştirmede bilinçaltı zihnin cezalandırıp cezalandırmadığını bilmek önemlidir. “Ne tür bir ahlaktan söz ediyoruz?” gibi bir soru çıkabilir bu aşamada... Bilinçaltı zihne öğretilen ve doğru olduğuna inanılan her tür ahlaktan söz ediyoruz. Bu nedenle hırsızların, katillerin bile bir ahlak anlayışı vardır.
Yönelmek ve emirleri takip etmek için çabalar
Bilinçaltı zihin, uyum içinde olduğu bilinçli zihin tarafından yönlendirilmeyi sever. Eğer bir uyum yoksa bilinçaltı zihin yönlendirilmelere ya da emirlere uymayacaktır. Uyum olursa bilinçaltı zihin neredeyse tüm yönlendirmeleri takip edecektir. Bu çerçevede güven geliştirmek çok önemlidir, çünkü eğer bilinçli zihnimiz fiziksel ve birçoğumuzun zihinsel işlevinden sorumluysa uyum bir zorunluluktur.
Tüm algıları kontrol ve muhafaza eder
Duyusal algılarımızın vücudun dışından, vücuda nörolojik biçimde girerken bilinçli algılara dönüşmeleri için önce bilinçaltı zihinden geçmeleri gerekir. Bilinçaltı zihin, içeri giren muazzam ölçüdeki verileri süzmekle ve bunları bilinçli zihnin yönetmesi için anlayabileceği duruma getirmekle yükümlüdür. Tüm duyusal kanallarımızdan ortalama iki milyon parça bilginin girdiğini duymuşsunuzdur. Bilinçaltı zihin, bunu artı eksi gibi parçalara ayırır.
Enerjiyi üretir, depolar, dağıtır ve iletir
Vücudun “müdürü” olarak bilinçaltı zihin aynı zamanda vücudun enerjisini de kontrol etmekle görevlidir. Vücuttaki enerjinin çoğunluğu oksijenin glikozla birleşmesi sonucu oluşur. Bilinçaltı vücuttaki enerjiden sorumlu olduğuna göre, kilo verme ve iyileşme gibi çeşitli amaçlar için enerjiyi artırması istenebilir.
İçgüdü ve alışkanlıkla tepki verir
Bazı içgüdüler doğuştan itibaren vardır; örneğin “kaç” ya da “savaş” tepkisi gibi. Alışkanlıklar zamanla gelişir. Bilinçaltı zihin zaman içinde hem içgüdüleri, hem de alışkanlıkları geliştirmek ve muhafaza etmekle sorumludur.
Davranışları oluştururken tekrara gereksinim duyar
Bir davranışı geliştirirken bilinçaltı zihnin kontrolüne girene kadar onu sık sık tekrar etmek iyi bir fikirdir. Bilinçaltı zihin sürekli devam eden bir “şimdi” içindedir ve bunun için bir davranış oluştururken kayda değer tekrar gerektirir.
Sürekli daha fazlasını arar
Bilinçaltı zihin sürekli olarak daha fazla aramaya yönlendirilmiştir. Almak üzere olunan yeni araba, satın alındıktan kısa bir süre sonra size “eski bir araba” gibi görünmeye başlar ve belki de “Sıradaki ne?” diye merak etmeye başlarsınız.
En az parça sayısıyla en uygun performans gösterir
Bilinçaltı zihin az parçayla da uygun bir şekilde performans gösterecektir. Hatta ne kadar az parça, o kadar iyi performans diyebiliriz. Daha fazla taraf, daha çok içsel çelişki anlamına geldiğine göre ve her parçanın bütünün niyetiyle aynı niyette olduğunu ekleyemeyeceğimize göre daha az taraf daha iyidir. En iyi performans iyi bir biçimde bütünleşmiş tek bir üniteden oluşur.
Semboliktir
Bilinçaltı zihin semboliktir. Birçok alanda okur yazardır yani sem- bolleri yaratır, kullanır ve onlara tepki verir. Bilinçaltının bize verdiği şeylerin çoğu semboliktir. Bu onun anlamsız olduğu anlamına gelmez, tam tersine bu semboller yorumlanabilir ve belirgin anlamları olacaktır.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio