Soğuğun Etkisini Azaltmak İçin Birkaç Yöntem

Soğuk günler sonunda kapıya dayandı.

Dışarı çıkınca üşümemek elde değil.

Balkanlara soğuk hava akımları için kızmak yerine  soğuktan daha az etkilenmek için uygulayabileceğiniz bir kaç yöntemi sizlerela paylaşmak istedim...

Extrem bölgeler vücudun en uç noktaları olan kulak, parmak, burun gibi kısımları tasviri için kullanılır. Bu bölgeler geniş yüzey alanı ile birlikte bolca kılcal damara sahiptir ve soğuktan daha fazla etkilenirler.

Soğuktan daha az etkilenmek için bere ve eldiven kullanmayı unutmayın.

Lahana pek çok yapraktan oluşur. Üst üste giyeceğiniz katmanlar sıcakladığınızda birisini çıkartmanız, üşüdüğünüzde ise giymeniz ile ideal ısıda kalmanızı ve böylece daha az terlememenizi de sağlar.

Dağcılar lahana usulü giyimi şu şekilde kullanır:

İç Kat - İçlik - Teri dışarı atar, vücudun üzerinde 2. biri deri gibidir

Orta Kat- Polar- Isı yalıtımı yapar

Dış Kat- Ceket- Su ve rüzgar gibi dış etkenlerden korur.

Giyeceğiniz kalın bir kazak sizi korumayacaktır.

Kazak, polar gibi ürünlerin ısı yalıtımı yapabilmesi için üzerine sizi dış etkenlerden koruyacak bir ceket giymeniz gerektiğini unutmayın.

Bu durum tıpkı evinizin duvarları olmazsa sobanın işe yaramayacak olması gibidir. Soba ısıtır ancak rüzgar ısıyı alıp götürür.

Terlemeniz durumunda terleyen bölgeler ısı kaybı yaşayacak ve vücut bu teri kurutmak için enerji harcayacaktır.

Terlememeye çalışın. Çok kalın yerine iki orta kat giyinerek ideal ısıyı bulmaya çalışabilirsiniz.

Ayrıca kazak yerine önü fermuarlı bir yelek giymeniz de gerektiğinde önünüzü açabilmenizi sağlayacağından tercih edilebilir.

Dağcıların tercih ettiği nefes alabilen giyecekler de terlememeniz ya da daha çabuk kurumanız konusunda yardımcı olabilir. Ancak bu ürünlerden en iyi verimi alabilmeniz için giydiğiniz her elbisenin nefes alma sürecini desteklemesi gerekmektedir.

Not: Nefes alabilen ürünler almaya karar verirseniz lütfen araştırın. İstanbul'da oturuyorsanız alışveriş merkezleri yerine Karaköy'e gidip daha fazla ürün bulabilirsiniz.

Eve geldiğinizde içtiğiniz o sıcacık çorbanın bir sırrı aslında çok basit.

Sıcak bir sıvı vücudunuza sıcak bir besinin girmesi, içten ısınma ve metebolizmanın canlanması anlamına gelir.

Unutmayın, sobanın yanındayken ısınabilirsiniz. Ancak yanından ayrıldığınızda yine üşürsünüz.

O nedenle en önemlisi vücusunuzu içten ısıtmak, direncini arttırmaktır..

Ayrıca arada kuru üzüm gibi kana çabuk karışacak atıştırmalıklar yemeniz metebolizmanızın ısı kaybından dolayı kaybettiği enerjiyi yenilemenize yardımcı olacaktır.

Tabi ki burada kast ettiğim tozluk dansçıların tozlukları değil.

Dağcılık ürünü satan bir yerden alacağınız çok ucuz bir tozluk, kar seviyesi yüksek günlerede kullanmanız durumunda ayakkabınızın üzerinden karın girmesini engelleyecektir.

Hipotermi

Hipotermi vücudun ısı kaybetmesi durumudur.

Kişi önce titremeye başlar ardından da beyinsel fonksiyonlarının ağırlaşması ile tuhaf reaksiyonlar vermeye başlar.

Örneğin 30 santimlik bir yükseklik kişiye ölümcülmüş gibi gelebilir. Saçma cevaplar verip, kavga başlatabilir.

Hipotermideki kişinin ıslak elbiselerini değiştirmesi, esmeyen bir yere geçmesi (varsa sıcak da olsun) ve sıcak şeyler yiyip, içmesi önerilir.

Donma

Genelde halk arasında kullandığımız tabirin aksine donma üşümek değil bir vücut uzvunun soğuktan doku hasarına uğramasıdır. Doku şiddetine göre bu bölgeyi dereceli artışlarla ısıtmanız yani soğuk birşeyi direk kaynar suya sokmak yerine önce musluk suyuna sokmanız ve zamanla ısıyı arttırmanız ya da uzvun durumu çok kötü ise hastaneye gitmeniz önerilir.

Donmuş bölgeyi ovmak (özellikle karla) dokuya daha fazla zarar verecektir.

Not: Zamanında ilkyardım sertifikasına sahiptim ancak bir doktor değilim. Burada yazılanlar acil bir durumla karşılaşmanız halinde tavsiye niteliğindedir. Daha detaylı ve doğru bilgiler için aile hekimizle görüşmenizi tavsiye ederim..