Sevdiğim İşle Nasıl Buluşurum?
Şu anki işini belki annenin, babanın, çevrenin baskısı ile belki de mecburiyetten seçmiş olabilirsin. “Zaten tesadüfen bu okulu kazandım, böyle yapmak zorundaydım.”, “Dünyanın ekonomisi, durumu, şartları beni bu mesleğe itti.”, “Kakaladılar, ben bu işi zorla yapıyorum.” gibi zanların varsa hayır, öyle değil.
Şu ana dek tam da ihtiyaçlarının olduğu yerdesin. Ama başka bir şey istiyorsan da o başka şey neyse o istediğinle buluşabilmek için başka bir hâlde olman ve başka bir durumda bulunman, yani buluşacağın işin frekansında ve titreşimlerinde olman gerekiyor. Diyelim ki bir işin yok; iş arıyorsun ve bir işle buluşmak istiyorsun. Bunun üzerine şikâyet edip evde oturuyorsan, “Zaten benim bir işim yok, ne yapayım evde oturmak zorundayım.” diyorsan oturmaya devam edeceksin. Eğer gerçekten bir iş istiyorsan önce o işte çalışıyor gibi davranır, nasıl bir iş istiyorsan onun hayaliyle sabah erkenden kalkar, işe gider gibi kahvaltı yapıp evden çıkmalısın. İstersen bir kafeye, istersen bir parka, istersen işi yapacağın herhangi bir semte gidip öncelikle harekete geçiyorsun. Oturacağın yerlerin, mekanların her bir tanesini ona göre ayarlıyorsun. Hatta hangi alanda, hangi semtte, hangi konuda iş yapacaksan onunla ilgili alanları, müzeleri, sergileri, filmleri vs. seyrediyorsun.
Çünkü seyrettiğini çoğaltırsın.
Çünkü biz hayatı kendimizden yansıtarak oluşturuyorsak, bizdeki malzeme ve materyal hayatımıza yansıyor.
Oysa en basit işin içerisinde bile sevginiz, aşkınız varsa; onu önemseyerek, o yaptığınız işi -tıpkı Habil’in en iyi koçunu bulup da Allah'a sunması gibi- siz de Allah’a sunuyormuşçasına sevgiyle, aşkla ve o denli değer vererek yapıyorsanız işte o zaman Adem'in, yani babanın onayını alırsın. Oradaki onay ruhun onayıdır.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Akp’li bi tanıdık bularak….
Torpille