1. Editör metni çok amaçlı okur: Okur için, kanon için, yazar için, yayıncı, sektör ve tüm ara birimler adına okur. (Farkındaysanız kendisi için okur demedim)
2. Editör o metinden neler olacağını kestirmek zorundadır: Adından kapağına, arka kapak metninden basın bültenine, PR çalışmalarından pazarlamaya… metinden okurun çantasına giden yol, editörün filtrelerinden geçer. Yayınevinin ve sektörün tüm birimleriyle iş birliği içindedir bu sebeple.
3. Güvenlikçidir: Yazarı, yayıncıyı, okuru, toplumu, insanlığı gözetir. Adilane bir biçimde. Özgürlükler ile hassasiyetler ve güvenlik dengesini elinde tutar. Bu açıdan bir gazeteci gibi çalışır.
4. Tasarımcıdır: Bir metnin fiziksel şartlarını da kollar. Nasıl olursa okur için daha konforlu bir okuma gerçekleşir, düşünür.
5. Usta okurdur: Editör her metni, yayımlandıktan sonra alacağı yeri gözeterek okur. Bu sadece o metni okumaması demektir. Bir metnin yerini, kendinden önceki metinler belirler biraz da. Bu nedenle editör, işi okumak olan kişidir, uzmanlığı okurluğudur. Bir metni hem o metin özelinde hem yayıncının yayın anlayışını kollayarak hem de raftaki komşularını göz önüne alarak okur. Bu, çok kitap demektir. Karşılaştırır, düşünür, derecelendirir, konumlar…
6. İtibar güvencesidir: Yazarı, yayıncıyı, okuru, metni korur, konumlandırır, gerekli düzenlemeleri yapar. Metin içinde kuş uçurtmaz.
7. Bilim yapar gibidir: İnançlara, kişisel beğeniye, arzulara, eğilimlere, sanrılara karşı dimdik durur. O argümanla, dayanakla, referansla çalışır. Nedenleri, nasılları, şekilleri, şemailleri vardır. Gıcıklığı buradan gelir. Boş konuşmaz. Bazen hiç konuşmaz… Bazen de ateşli bir biçimde bir şeyleri savunurken görürsünüz onu.
8. Kül yutmaz: Öykündün mü özendin mi sağdan soldan mı aldın kendi fikrini mi dayatıyorsun esinlendin mi intihal mi? Diken üstünde okur, tüm sinir uçları aktiftir o sırada. Yazarının karşısında, arkasında, yanında ya da önünde mi duracak? İnatçıdır, huysuzdur, müşkülpesenttir. E tabii bir de gururludur. Duygu insanı ne de olsa…
9. Şüphecidir: Hayatta her şeyden şüphe eder. Sözlüklerden bile. Onu onunla teyit eder, buna şuradan muhaberat yapar, ortalığı birbirine katar. Yeter ki şu kadarcık bir şüphe düşsün içine. Şüphe etmediği durumlarda da kendinden şüphe eder…
10. Kitap sever. En çok o sever. En saf onun sevgisidir bence. Editör, kitabı, kitabın elinden geçtiği herkesten çok sever.
Dilerim ve umarım sevgili okur… Elinde bir kitap tuttuğunda, her bir satıra defalarca kez bakmış o sırtı tutuk, masasının üzeri dağınık ve çayı soğuk editörü düşünüp sen de benim gibi sıcacık olursun…
Twitter
Instagram
Yorum Yazın