Pelin Gülşen Yazio: “Erkek Adam Pembe Giyer mi?"
Z jenerasyonunun kendini ifade etmeye başlamasıyla önceki jenerasyonların kalıplara sıkışmışlığı da giderek azalmaya başladı. En azından değişime açık olanlar bu özgür düşünce sisteminin keyfini sürüyor. Her şeyi şekle şemale sokma derdinde olanlar, kendine benzemeyenleri “ötekileştirenler” mahalle baskısı kurmayı iş edinenler; karşısında “Sen sensin ben de benim. Uzatma konuyu” diyen bir nesil buldu.
Bu yeni nesil korkusuzca her şeyi sorguluyor. Bendensin veya değilsin ayrımı gözetmeden birbirleriyle konuşuyor. Hatta geçmişin cinsiyetçi yaklaşımlarına korkusuzca meydan okuyor. Z’ler hatta minik Alfalar bile köhne zihniyetlere kafa tutup bakış ata dursun; biz eski jenerasyonların yükselen borazan sesleri ile “Erkek adam pembe giyer mi oğlum?” diyen zihniyetlerini sorgulayalım. Bir yandan da tarih sahnesinde toplumsal kültürün parçası olan masum renklerin pazarlama dünyasına nasıl kurban edildiğinden bahsedelim.
Pembe renginin cinsiyet yolculuğu
Erkekler pembe giyer!
18. yüzyılda erkekler tarafından giyilmesi gayet uygun olan pembe rengin, cinsiyet spesifik anlamını kazanması, 19. yüzyılda yetişkin erkek ve kadınların günlük hayatlarındaki renk tercihlerinde meydana gelen değişimlerle başlamıştır.
Thomas Gainsborough tarafından 18. yüzyılda yapılan “The Blue Boy” ile Thomas Lawrence’ın 1794’te yaptığı “Pinkie” tablolarını Amerikalı milyoner Henry Huntington’ın satın almasıyla renk kodlaması konusundaki fikir ayrılıkları azalmaya başlar.
Günümüzde ise cinsiyetlerinden bağımsız olarak yetişkin kadın-erkek veya çocuk fark etmeksizin herkesin dilediği rengi giyebildiği görülmektedir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Rengin kiyafetin oyuncagin hobilerin herseyin cinsiyeti var (!)