onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Nâzım Hikmet ve Bülent Ecevit’in Koğuşlarında Kaldığı, Deniz Gezmiş ve Arkadaşlarının İnfaz Edildiği Ankara’nın Gölgeli Yüzü: Ulucanlar

etiket Nâzım Hikmet ve Bülent Ecevit’in Koğuşlarında Kaldığı, Deniz Gezmiş ve Arkadaşlarının İnfaz Edildiği Ankara’nın Gölgeli Yüzü: Ulucanlar

Meltem
19.09.2018 - 09:01 Son Güncelleme: 19.09.2018 - 09:28

Çekilen acılar, yitip gidenler ve binlerce anının ardından 2010 yılında müzeye dönüştürülen Ulucanlar Cezaevi'ni anlatıyoruz...

Fotoğraflar için kaynak: Ulucanlar Cezaevi Müzesi

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Yılmaz Güney, Bülent Ecevit, Erdal Eren, Behice Boran, Nâzım Hikmet, Ahmed Arif…

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Yılmaz Güney, Bülent Ecevit, Erdal Eren, Behice Boran, Nâzım Hikmet, Ahmed Arif…

Yakından tanıdığınız bu isimlerin hepsinin ortak bir noktası var: Ulucanlar Cezaevi…

Yakından tanıdığınız bu isimlerin hepsinin ortak bir noktası var: Ulucanlar Cezaevi…

1925 yılında Umumi Hapishane olarak inşa edilen Ulucanlar, mahkumların başka bir cezaevine nakledildiği 2006 yılına kadar 81 yıl boyunca infazlara tanık oldu.

1925 yılında Umumi Hapishane olarak inşa edilen Ulucanlar, mahkumların başka bir cezaevine nakledildiği 2006 yılına kadar 81 yıl boyunca infazlara tanık oldu.

Ulucanlar Caddesi’nde bulunan ve başkentin karanlık yüzünü ortaya koyan cezaevi 1925 yılında inşa edildi. Şehir planlamacısı Alman Carl Christoph Lörcher’in önerisiyle etrafı boş olduğu için bu alana inşa edilen hapishanenin mahpuslar için faydalı olması beklendi: Çalışma ile ıslah olmaları sağlanacaktı ancak öyle olmadı. Ulucanlar, Cumhuriyet tarihinin en karanlık günlerine tanıklık etti.

İnşa edildiği yıllarda ıssız alanda kocaman bir yapı olarak göze çarpıyordu, bir yıl sonra da infazlar gerçekleşmeye başladı.

İnşa edildiği yıllarda ıssız alanda kocaman bir yapı olarak göze çarpıyordu, bir yıl sonra da infazlar gerçekleşmeye başladı.

1920’li yıllarda şimdinin aksine cezaevinin bulunduğu bölgede hiçbir şey yoktu. Daha önce de söylediğimiz gibi, özellikle bu alan seçilmişti. Cebeci Umumi Hapishanesi, Ankara Hapishanesi, Ankara Cebeci Sivil Cezaevi, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi isimlerini aldıktan sonra en sonunda Ulucanlar Cezaevi oldu.

Şairinden yazarına, politikacısından sinemacısına kadar farklı görüşlerde onlarca insan bu koğuşlarda kaldı.

Şairinden yazarına, politikacısından sinemacısına kadar farklı görüşlerde onlarca insan bu koğuşlarda kaldı.

Necip Fazıl Kısakürek, Nazım Hikmet Ran, Sami Cebeci, Yılmaz Güney, Ahmet Arif, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Metin Peker, Oral Çalışlar, İpek Çalışlar, Beyhan Cenkçi Adnan Cemgil, Cüneyt Arcayürek, Fakir Baykurt, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Metin Toker, Bülent Ecevit, Muhsin Yazıcıoğlu, Osman Yüksel Serdengeçti, Talat Aydemir, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Mustafa Pehlivanoğlu, Fikri Arıkan, Ali Bülent Orkan, Muharrem Şemsek…

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Erdal Eren ve Necdet Adalı'nın da aralarında bulunduğu 18 kişi infaz edildi.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Erdal Eren ve Necdet Adalı'nın da aralarında bulunduğu 18 kişi infaz edildi.

İskilipli Mehmet Atıf Hoca, Babaeski Müftüsü Ali Rıza Hoca, Maliye Nazırı Cavit Bey, Dr. Nazım Bey, Milletvekili Hilmi Bey, Nail Bey, Eski Ankara Valisi Abdulkadir Bey, Süvari Fethi Gürcan, Albay Talat Aydemir, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu, Erdal Eren, Fikri Arıkan, Ednan Kavaklı ve Ali Bülent Orkan'ın infazları burada gerçekleştirildi.

Tarihi boyunca işkencelere, infazlara, acılara tanıklık eden Ulucanlar Cezaevi'ne 1999 yılında 'devlet otoritesinin tesis edilmesi' amacıyla operasyon düzenlendi, 10 kişi yaşamını yitirdi.

Tarihi boyunca işkencelere, infazlara, acılara tanıklık eden Ulucanlar Cezaevi'ne 1999 yılında 'devlet otoritesinin tesis edilmesi' amacıyla operasyon düzenlendi, 10 kişi yaşamını yitirdi.

Katliam olarak adlandırılan bu ilk adımın ardından 2000 yılında 20 cezaevinde gerçekleştirilen eşzamanlı operasyonla çatılar delindi, duvarlar yıkıldı, koğuşlara biber gazı atıldı, çatılardan ateş açıldı.

'Hayata Dönüş Operasyonu' olarak adlandırılan ve Türkiye'nin tarihine kanlı bir leke olarak kazınan bu en karanlık günlerin ayrıntıları için içeriğimizi okuyabilirsiniz: 👇

Duvarlara yazılan şiirler, asılan afişler ve çizilen resimler...

Duvarlara yazılan şiirler, asılan afişler ve çizilen resimler...

“Ben buradayım” diyen pek çok anıyı duvarlarında taşıyan cezaevinde Hilton olarak adlandırılan 9. ve 10. koğuşlarda en tanıdık isimler yatmıştı: Bülent Ecevit, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Muzaffer İlhan Erdost, Necip Fazıl Kısakürek…

Ulucanlar Cezaevi'nde kalan mahkumlar 2006 yılında başka yerlere nakledildi, cezaevi boşaltıldı ve müzeye dönüştürüldü.

Ulucanlar Cezaevi'nde kalan mahkumlar 2006 yılında başka yerlere nakledildi, cezaevi boşaltıldı ve müzeye dönüştürüldü.

2010 yılında Ulucanlar Cezaevi Müzesi olarak açılan ve yaşanan acıların izlerini taşıyan bu tarihi binada mahkumlara ait eşyaları, dönemin gazete sayfalarını, film afişlerini, duvar yazılarını ve son durak olarak darağacını görebilirsiniz.

İşte müzeden fotoğraflar...

İşte müzeden fotoğraflar...
İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Tarihe tanıklık etmek, çekilen acıların derin izlerini görmek ve yakın tarihimize yakından bakmak için Ulucanlar Cezaevi Müzesi'ni pazartesi günleri hariç 10.00-17.00 arası ziyaret edebilirsiniz...

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
255
47
31
22
9
7
4
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Ersin İdmanyurdu

Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğrunda ölümlere gidip geldiğim Zulamdaki mahzun resim. Görüşmecim yeşil ... Devamını Gör

lunakimu

Barış olsun diyenleri at içeri, insanca yaşamak için mücadele edenlerin al canını; halkın hakkını gasp edenler ellerini kollarını sallayarak özgürce dolaşsın... Devamını Gör

gaydırı guppak

Bir duvardaki " özgürlüğünü kaybettin, onurunu kaybetme" yazısı da mutlaka olmalıydı

Zaten yazıyor. Ama bu içerikte ele alınmamış..