Meltem Farah Konyalı Yazio: Reddetmek Bazen Zorunluluktur
Bir şeyleri ve kişileri reddetmek ihtiyacının farkında mısın?
Hayatındakilerin gönlünü yapma zorundalığın hemen bana itiraz edecektir.
Hayatındakilerin gönlünü yapma zorundalığın hemen bana itiraz edecektir.
Ancak bazılarını reddetmek o kişilerle daha sağlıklı bir ilişki kurmanı da sağlayacaktır.
Reddettiğinde en kötü ne olur?
Reddedildiğinde en kötü ne hissediyorsun?
Tabii bu sorunun cevabı kişi ve konumuna göre değişse de reddetmek ihtiyaçtır.
Bazen de reddedilmek doğaldır.
Tabii ki senin kişilik sınırlarını koruyorsan, görevinse ya da yapabileceğin bir şey ise ve en önemlisi karşı taraf bunu talep ettiyse tabii ki yapabilirsin.
Ancak her durumda olduğu gibi bu durumda da dengeyi yakalamalısın.
Reddedemiyorsan kimliksizsin.
Reddedemiyorsan sınırsızsın.
Reddedemiyorsan alanına sahip değilsin.
Değerlerine yakınken senin değerlerine uzak olanı ya da uygun olmayanı kolayca reddedebilmelisin.
Gerektiği yerde doğru bir şekilde reddetmek seni daha değerli yapacaktır.
Ve bunu yapabildiğinde özsaygını koruyacaksın.
Bazen sadece karmaşa olmasın, kaos yaratmasın diye kabul etmek zorunda kaldıklarının bir gün bedelini yine sen ödeyeceksin.
Ve tabii ki;
“Yapmasaydın “,” Senden istemedim ki” diyecekler.
Sen diğerlerinin konforunu sağlarken kendinin ve ailenin konforundan ödün verirken reddetmediklerin sana pişmanlık olarak dönecektir.
Alma verme yasası, sebep sonuç yasası ve adalet yasası sana alanını korumayı öğretecektir.
Sana uygun olmayanı reddetmeyi öğrenmek zorundasın.
Öğretin başta yumuşak olacak; sen öğrenemediğinde ise sertleşerek daha görünür ve fark edilir hal alacaktır.
Bazı milletler için reddetmek doğaldır.
Belki bir Rus, Bir Alman ya da bir Hollandalı hissettiklerini kolayca ve tüm açıklığıyla dile getirir.
Ve sen istemeden hiçbir şey yapmazlar; reddetmek ve reddedilmek onlar için çok da önemli değildir; sıradandır.
Ancak herkesin gönlünü yapma zorundalığı hisseden Türk kültürü için reddetmek ve reddedilmek incinmelere sebep olur.
Çünkü herkesi kendinden çok düşünen ve kendi alanını koruyamayan bir Türk verici olmasına alıştırdığı kişilerden talep ettiğinde reddedilmek onu incitir.
Sorun reddedilmekten incinme sorunu değildir.
Sorun “Alanını en başta korumayı bilememektir.”
Sen sınırını koruduğunda ve gerektiğinde reddetmek doğal olduğunda reddedilmek de doğal olacaktır.
Ayrı bir perspektiften baktığımızda ise daha ötesi bize teklif edildiğinde değerimize uygun olana karar kıldıysak cazip de gelse reddetmeyi bilmeliyiz.
Hayatta sonsuz olasılık olduğunu hatırlarsak bir yerlerde durmayı öğrenmeliyiz.
Aşırı reddetmek de insana sunulan pek çok fırsatı kaçırmasına sebep olur.
Bu bazen hayattan zevk almaktır, ne yazık ki.
Yine konu “İtidal “yani “Denge” erdemine geldi.
Gerektiği yerde gerektiği şekilde, sevgi diliyle ve yüksek nezaketle reddetmek çok önemlidir.
Yapabilecekken reddetmek ise narsist bir davranış modelidir.
İmkânın varken reddettiğinde karşı tarafın gözünde değer kaybedersin.
Sadece bizim değil herkesin akıllı olduğunu düşünecek olursak karşındaki de bunu kolayca kavrayacaktır.
Ayrıca yüksek beliklerimiz sürekli bağlantıda olduğu için zaten taraflar bunu hissediyor olacaklardır.
Reddetmek için bir maşa kullanıyorsan durum yine aynı…
Reddedemediğin için bunu bir diğer kişiye paslıyorsan bunun altında yatan temel neden ne?
Sinsi misin?
Samimiyetsiz mi?
Özgüvensiz mi?
Ya da hepsi.
Reddetmek istiyorsan uygun bir dille bunu kendin yapmalısın.
Sen belki bunun kolay olduğunu düşünebilirsin ancak bunu yaptığını karşı taraf fark edecek ve bunu oldukça samimiyetsiz bulacaktır.
Kimsenin senin adına konuşmasına izin verme lütfen…
Ve söylemen gereken sözler karşı tarafın ne kadar hoşuna gitmeyeceklerse de bunu senden duymak ona iyi hissettirecektir.
Reddedilmelerini de affetmelisin.
İncinme, gücenme, reddedilmeler tıpkı kin, nefret, öfke, kızgınlık gibi bilinçaltında yer işgal etmekteler.
Bunlarda arındığında bilinçaltının yeteneklerini yaratım enerjisine dönüştürebilirsin!
Reddedildiğin kişi de, incindiğin kişi de sensin.
Sana “Neden kendini kötü hissettin?”
“Hissetme, böyle mi hissedilir?”
Diyenleri hayatından çıkar.
Basitçe hissettin ve kendini incinmiş hissetmen de doğal.
Ben “Bunu nasıl dönüştürürsün?”
Bakış açısındayım.
Reddedilmek seni incitiyorsa ilişki alanını koruyamadın demektir.
Reddedilmek seni incittiyse incinmene sen izin verdin demektir.
İncinmeni hiç istemem.
Kırılmanı hiç istemem.
Kalp kırıklıkları şifalanır.
Ama ruh kırıklıkları şifalanmaz.
Ancak ruh yeniden kendinden doğar…
Yine yeniden kendinden doğmanı diledim….
Ruh parçam…
Sevgiyle…
Sen acımadan öğren diye yazdım…
Dünyayı sevgi kurtaracak…
Bilin istedim.
Onedio okurlarım, bütüne katkı için ve koşulsuz sevgiyle…
Yorum Yazın