Kubilay Aktaş Yazio: Zaman Zihin Arzu
“Kendini var zannetmen öyle büyük bir günahtır ki kıyas bile kabul etmez” der Hz. Muhammed (as).
Bizler sınırlı beden ve zihin yapısının oluşturduğu algı kafesi içinde hapis gibiyiz.
Mutlak Varlık kendinden hariçte, kendisinden ayrı kopuk bir şey yaratmadığı gibi, kendisi de başka bir şey tarafından yaratılmış değildir.
Tüm boyutlar zaman ve mekan tek bir noktada O’nda toplanır kutsal ruh.
Bu düzlemde zaman dolayısı ile mekan yoktur.
Zaman ve onu doğuran nedir dersen arzudur. Arzu güç hırs ve motivasyondur yani zihindir.
Zihin bir arzu makinasıdır kasıdır ve arzularımız toplamdaki zihnimizdir ve bu zaman algısını doğurur.
Arzu zaman ve zihin eş zamanlıdır.
Zaman zihnin gölge oyunudur izafidir. Zihni aşabilirsen zamanı aşar zamansızlığı anlarsın.
Hakikatinde şu an bile zamansızlık içindeyiz. Zaman-mekan algısı sınırlı zihnin eksik kavrayışıdır. Buna uyku, hipnoz, illüzyon denir ve gereklidir.
“Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olur mu?” der Ayeti kerime.
Zaman, zihnin bulunduğu seviyedeki sürecidir. Zihin yoksa onun süreci olan zamanda yoktur. Zaman ancak zihinde mevcut olabilir. Zamanda zihin gibi geçmişi şimdisi ve geleceği olan bir süreçtir. B’nin altındaki noktanın bilincinde zihin yani geçmiş ve gelecek olmadığı gibi zamanda yoktur. Zihin istemek ve istememek gibi tüm arzuların toplamıdır. Zihin geçmişe ve geleceğe ait bir arzu programıdır.
Arzu şimdideki bilincini geçmişe ve geleceğe sıçratır odaklar.
Arzu geleceği beslediği gibi tutunmak yani bırakmak istememekte bilincini geçmişe sıçratır odaklar. Her ikisi de arzudur.
Gelecek ve geçmiş zihin odaklandığı durumlarıdır, zamanın parçaları değildir.
Zihin şimdide olamaz, o ya geçmişte ya da gelecektedir.
Ve şimdinin gerçekliğinde zaman bölünmemiştir ebedidir. Buna anı daimi derler. Anı daimi zamana bağlı bir an değil idrake ait bir farkındalıktır hakikate agah olmaktır.
İsmail Emre bu sırrı şöyle faş eder.
Vakit zaman derler anı daimidir
Zevki külli derler aklı selimdir
Hal lisanı derler sükutlar okur
Bakıp ümmi derler onlar alimdir.
Anı daimi de, Aklın Salim olur sükun bulur ve bilirsin.
Ve ilim nokta ile temsil edilen mutlak bilincin tecrübe edilmesi ve yaşanmasıdır.
Son olarak:
Ahadiyet cezbesinde tamamı ile farklı tür bir bilme durumu tezahür eder.
Bilirsiniz. Bilim nesneleri bilir. Yani bilim hakikati dış yüzey semptomları üzerinden bilir. Zihin veya bilim kıyafete bakar ve zihni veriler ile yine aynı zihin düşünür, belleğindeki çağrışımlarla hükme varır ve bu insan, bu da insan değil der tanım koyar. Halbuki Hz. Mevlana’nın dediği gibi: “Nice insanlar gördüm üstünde elbise yok nice elbiseler gördüm içinde insan yok.”
Zamandan yani çeperden bakarsan ne görürsün, andan yani merkezden bakarsan ne anlarsın ki bu ikisi arasındaki denge ve tevil sanatı ile zamana, zihne ve arzularına bakarsan onların sadece bir rüya içinde rüya olduğunu anlarsın. Zamanınız zamansızlık, mekanınız mekansızlık, anı daiminiz geniş, mülk ve melekut dengeniz kamil olsun.