-Komşu haklarından kaynaklanan uyuşmazlıklar,
-Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanun’a göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar,
-23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar,
-Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve izale-i şuyuya (ortaklığın giderilmesine) ilişkin uyuşmazlıklar.
Arabuluculuk hangi uyuşmazlıklarda ihtiyari?
Öncelikle arabuluculuk ile bir uyuşmazlığı çözebilmek için tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir hukuki problemin doğmuş olması gerekmektedir. Bu şu anlama gelmektedir: Ceza Hukuku ve Vergi Hukuku gibi müeyyideleri hapis ve adli ve idari para cezası gibi yaptırımlar olan Kamu Hukuku ve İdare Hukuku davaları için arabulucuya gidilememektedir. Orada “uzlaştırma” meselesi devreye girmektedir ve uzlaştırma yahut uzlaşma ile arabuluculuk farklı kavramlardır. Uzlaştırma, ortada Ceza Hukuku anlamında bir “suç” olduğunda gündeme gelir. Ancak gayrimenkul hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar özel hukuk uyuşmazlıklarıdır, kamu hukukunun alanına girmez ve ihtiyari arabuluculuğa burada başvurulabilir. Bunun dışında Aile Hukuku gibi özel alanlarda da arabuluculuğa başvurulamamaktadır. Sözgelimi arabulucuya giderek boşanamazsınız.
Gayrimenkul uyuşmazlıkları için ise daha önce ihtiyari olarak arabulucuya başvurulabilmekteydi. Gayrimenkul hukukundan kaynaklanan; vekillik yetkisinin kötüye kullanımı, muris muvazaası (yanıltması), usulsüz tasarruf vd. sebeplerle ortaya çıkan tapu iptal ve tescil uyuşmazlıkları, gayrimenkule yapılan müdahalenin menni (tecavüzün engellenmesi) uyuşmazlıkları, haksız işgal (ecrimisil) tazminatı, önalım (şufa), izale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) hususu, gayrimenkul satış vaadi protokolleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmeleri hususlarındaki uyuşmazlıklar için ihtiyaren bir arabulucu belirleyip veya belirlemeksizin arabuluculuk başvurusu yapılabilmekteydi. Halen dava şartı arabuluculuk kapsamında belirtilen uyuşmazlıklar dışındaki gayrimenkul hukuku uyuşmazlıkları için ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurmak mümkündür.
Kira hukukunda arabuluculuğun avantajları ve dezavantajları
Arabuluculuk, tarafların uyuşmazlıklarını mahkemeye gitmeden çözmelerine yardımcı olan bir hukuki modeldir. Ancak tarafların belli bazı tavizler vererek anlaşma ihtimalleri yok ise ve taraflar anlaşmamakta direngen ve emin ise arabuluculuk süreci sadece zaten gereğinden uzun sürede sonuçlanacak olan kira davasının süresini daha bir ya da birkaç ay daha uzatmış olacaktır. Burada kanunkoyucunun bu düzenlemeyi yapma nedeni esasen alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine olan güven ve ilgisinden ziyade öngörülmemiş uyuşmazlık artışına karşı mahkemelerin üzerinden yük almanın en kolay yolunun bu şekilde arabuluculuk süreci gibi araya bir süreç daha sokabilmek olmasıdır. Bu durum hem avantajlı hem de dezavantajlıdır. Ancak elbette bu süreçte anlaşabilenler az da olsa olacaktır ve hem mahkemelerin yükünü hafifletecektir hem de saik ne olursa olsun arabuluculuk müessesesinin öneminin artmasına yardımcı olacaktır.
Yorum Yazın