Kimse Pek Bilmese de Kötü Stratejisi Yüzünden Osmanlı İmparatorluğu’nun Kaderini Değiştiren Zenta Savaşı
Osmanlı ordusu tarihte belki de ilk defa böyle hatalar yaptı ve yanlış stratejilerle dolu savaşın sonuçları çok ağır oldu...
Bu içerik hazırlanırken Britannica, History Hit, Ekşi Sözlük ve Beyaz Tarih sitelerinden yararlanılmıştır.
Tarihçilerin "Zenta Yılı" ismini vermelerine sebep olan büyük bozgun!
Zenta Savaşı (11 Eylül 1697), Osmanlı İmparatorluğu ile Avusturya arasında yaşanan savaş, Tisa Nehri'ndeki Zenta'da (şimdi Senta, Sırbistan) Osmanlı ordusu karşısında Avusturya kuvvetlerinin askeri zaferi ile sonuçlandı ve Avusturya'yı Orta Avrupa'nın en önde gelen gücü yapan bir savaş olarak tarihe geçti.
Osmanlı ordusu için hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmadı.
Osmanlı Devleti’nin Viyana'da aldığı yenilgiden güç alarak Avrupa'da, Osmanlı’ya karşı Avusturya, Lehistan, Rusya ve Venedik’in katılımı ile 1684 yılında 'Kutsal İttifak' oluşturuldu.
Viyana yenilgisi, Osmanlı'nın Avrupa’ya istikrarlı ilerlemesini sonsuza dek durduran ve tarih değiştiren bir dönüm noktası oldu.
Güçlü bir orduyu hazin bir sona sürükleyen, yanlış kararlar...
Başından beri doğru kararları savunan fakat stratejileri hiç uygulanmayan Sadrazam Elmas Mehmet Paşa 19 Ağustos 1691 günü şehit oldu.
Yüz bin kişilik Avusturya ordusu karşısında Osmanlı ordusunun sayısal üstünlüğü olmasına rağmen bozguna uğradı. Savaş sürecinde Mehmet Paşa'nın ölümü Osmanlı ordusu için yıkıcı bir darbe oldu.
Tarihe geçecek savaş, daha başında yenilgi zincirinden kurtulamadı.
Savaş stratejisi bakımından daha başından 1 - 0 yenilgiyle başlayan Osmanlı ordusu, savaş alanı olarak daha riskli ve uzak olan Temeşvar'da savaşmaya karar verince, ordu uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bitkin düştü.
Savaşın başlarında tüm gücüyle saldırarak, Avusturya ordusunu sıkıştıran Osmanlı yanlış bir savaş stratejisi izleyerek zincirleme bir şekilde dağıldı ve bir daha toparlanamadı.
Bir köprü Osmanlı ordusunun sonu oldu.
Köprü ortasından nehri geçmeye çalışırken bozguna uğrayan ordu, köprüden geçemeden parçalandı. Bu acı manzarayı padişah, nehrin öteki kıyısından seyretmekten başka bir şey yapamadı.
Avusturya padişahı tüm hareme, devlet hazinesine, Osmanlı sancağına, Osmanlı ordusunun toplarına ve silahlarına el koyarak Osmanlı'nın tarih boyunca yaptığı en büyük hatadan, büyük bir zaferle ayrıldı.
"Mühr-i Hümâyûn" Osmanlı tarihinde ilk defa kaybedildi.
Avusturya ordusu başındaki Prens Eugen 'Bütün muharebe boyunca böyle nadir bir ganimet henüz ele geçmemiştir.' sözleriyle mührün önemini vurgulamıştır.
Sultan Mustafa II’nin mührüne Avusturyalılar çok kıymet verdi ve bu zaferin bir simgesi haline getirdiler.