Kargadan başka kuş mu bilmezdik?
Katıldığı TV Programında Batı Medeniyeti Hakkında Açıklamalarda Bulunan Alev Alatlı Sosyal Medyada Tepkilerin Odağında
Yazar Alev Alatlı katıldığı bir televizyon programında söyledikleriyle tepkilerin odağındaydı.
"Büyük Sorular" isimli programda "Eğer okumuş olsaydık kargadan başka kuş Shakespeare’den başka yazar tanımayacaktık" diyen Alatlı'nın cehaleti övdüğünü düşünen sosyal medya kullanıcıları bu yoruma tepkisiz kalmadı.
Alev Alatlı: "Eğer okumuş olsaydık kargadan başka kuş Shakespeare’den başka yazar tanımayacaktık, çünkü 550 yıldır aynı yazarı okuyan bir Anglo-Sakson toplumu var. Yahu bir adam çıkaramadınız mı başka?" via @HaberturkTV pic.twitter.com/K3qIT2k1GJ
— Vaziyet (@vaziyetcomtr) August 5, 2019
İşte o tepkiler;
Alatlı'nın söylediklerinin doğru olduğunu düşünenler de vardı.
Alev Alatlı da gelen eleştirilerin ardından Twitter hesabından bu açıklamayı yaptı.
Shakespeare, batı medeniyetinin mihenk taşı, iktidar oyunlarını suikastları, kara büyüyü, ihaneti, büyük bir maharetle sıradanlaştıran çok büyük bir yazar. Vay bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olana. Okuyun Allah’ınızı severseniz.
— Alev Alatlı (@AlevAlatli) August 5, 2019
Bir yakınının devlet kurumunda yönetici olduğunu söyleyenlere de bu şekilde cevap verdi.
Siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!Yıllar yılı safsata diye dilimde tüy bitti yine ad-hominem saldırılar. Tanımadığım şirketlerde nemalanan, olmayan akrabalarım üzerinden. Kendinizden utanmalısınız.
— Alev Alatlı (@AlevAlatli) August 5, 2019

Sözlerinin temeline katılıyorum. Anglo-sakson bir "ideal" yaratılmaya çalışılıyor. Shakespeare ve Lord Byron gibi ingiliz kültürünün temel taşlarını sevmeyenler zevksiz, kültürsüz olarak dışlanıyor. Bu Anglo-sakson kültürü de zaten kolonileşmeye dayanıyor. Ben şahsen Shakespeare okumuş birisi olarak, sevmiyorum ama okumayalım da denilmemeli. Burada önemli olan zorla okutulmamalı. Shakespeare'in 18.Sonesi çok meşhurdur mesela ama bana kalırsa Nazım'ın Ceviz Ağacı'nın yanından bile geçemez. Burada kadıncağız bu İngiliz edebiyatçıların bizimkilerden daha yetenekli olmadığını, onların kültürünün de bizimkinden daha değerli olmadığını anlatmaya çalışmış. İyi anlatamamış ama özünde verdiği mesaj bu. Nazım İngiliz olsa onu okurdu herkes, ondan alıntı yaparlardı. İngilizlerin bu yaptığı da kültürel kolonileştirme. Bizim gibi milletler aşağılık kompleksinden muzdarip oldukça, onlar da Shakespeare'i edebi ilah gibi gösterecekler. Yine de okunmalı. Okuyan kişi sorgularsa problem olmaz.

Bir de programın konusu yönümüzü nereye dönmeliyiz? Ne Anglo-sakson olmalı, ne Türk-İslam sentezi yapmalı, ne de Türk kültürünü benimsemeliyiz. Türkiye Avrupa ülkesi değildir. Ne kültürel ne dil ve dinsel birliğimiz var. Erken Cumhuriyet döneminde denenmiş ve başarılamamış bir çabadır bu. Türkiye, Arap olmadığı için asla İslam kültürünün de tamamen içinde yer alamaz. Osmanlı da bunu denemiş ve başarısız olmuştur. Türkiye Orta Asya'dan kültürel ve dilsel olarak uzaklaştığı için tamamen Türk kültürünü de benimseyemez.

O zaman yapılması gereken tek şey Türkiye'nin kendi kültürüne dönüp, kendi edebiyatına sahip çıkmasıdır. Ermenisi, Yahudisi,Türkü,Kürdü,Lazı,Çerkezi,Süryanisi ve nicesiyle, kültürel olarak kaynağı çok milletli, çok dilli ve çok dinli bir ülkede bu birliği yansıtan bir yöne dönmeliyiz. Ne Müslümanlar, Orta Asya Türkleri ne de Avrupalılar Hababam sınıfını izlerken bizim hissettiklerimizi hissedemez mesela. Bu bir kültürdür. Bu bizi bir arada tutan temel taştır. Bu da bizim yönümüzdür.
hatun hakli ama, bizde avrupanin bokunu güzel koyuyor, eve koyayim avrupa koksun deyip evine koyacak omurgasız tipler var.

Matbaayı Türkler'den 6 yüzyıl sonra kullanmaya başlayan İngilizler'in çıkardığı yazar tüm zamanlara hakimken bizim 'dinç' toplumumuzun yazarı da bu canlı ceset
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın