onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Kamulaştırmasız El Atma Nedir, El Atmaya Karşı Ne Yapılabilir?

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

etiket Kamulaştırmasız El Atma Nedir, El Atmaya Karşı Ne Yapılabilir?

Ferah Altuntaş
01.03.2023 - 16:33 Son Güncelleme: 15.03.2023 - 13:16

Kamulaştırmasız el atma kavramı ilgili kanuna ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarına göre doktrinde genel olarak şu şekilde tanımlanır: İdarenin hukuki bir kamulaştırma muamelesi tesis etmeden veya kamulaştırma işlemine başlayıp işlemi tamamlamadan taşınmaz mahiyetindeki bir özel mülke fiili olarak el atmasıdır. Bu el atma mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde olup herhangi bir izin almadan ve kanuni usuller gerçekleştirilmeden yapıldığından herhangi bir hak düşürücü süreye ve zamanaşımı süresine tâbi olmayıp işbu el atmalara karşı muhtelif dava yolları mevcuttur.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Birçok kişi kendisinin veya murislerinin taşınmazının bir kısmına veya tamamına idarenin el koyduğunu bilmemektedir.

Birçok kişi kendisinin veya murislerinin taşınmazının bir kısmına veya tamamına idarenin el koyduğunu bilmemektedir.

Ancak tapu idaresinde ve sahada gerekli araştırma yapıldığında ve akabinde hukuki yollar izlenip gerekli davalar açıldığında yüksek değeri olan taşınmazların güncel fiyatı üzerinden tazmini mümkündür. Bu sebeple “kamulaştırmasız el atma” kavramı vatandaş açısından maddi önem taşımakla birlikte bu duruma karşı açılacak davalar da adaletin tesisi açısından mühimdir. İdare mevzuat gereği “her türlü eylem ve işleminden sorumlu” olduğu için bittabi bu işleminden de sorumludur. Ancak burada doktrin ve Yargıtay kararlarında el atmanın bir işlem olmadığı daha ziyade haksız fiil olduğu görüşü baskındır, yine de neticede hukuki anlamının dışında bir idare işlemi vardır. Çünkü idare bu haksız fiilde bulunduğunda da bir işlem yahut işlemleri vesilesiyle bulunmuştur.

Daha önce Doktrin, Yargıtay İBK’leri ve 2942 sayılı Kanun dikkate alınarak yapılan kamulaştırmasız el atma tanımında idarenin taşınmaza ancak fiilen el atması şartının da olduğu düşüncesi hakimdi. Ancak halihazırda sahiplenme kastı ile fiilen el atma kamulaştırmasız el atmanın bir şartı olmayıp son Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre idare bir taşınmazı imar programına almayarak pasif kaldığında da kamulaştırmasız el atmanın hukuki sonuçlarını doğurduğu açıktır. Fiilen el atılmasa da mülkiyet hakkını ihlal eden idare yine kamulaştırmasız el atma kapsamında bu eyleminden hukuken sorumlu olacaktır. Bu durumda ise “kamulaştırmasız hukuki el atma” durumu ortaya çıkmış olacaktır. İdare tarafından yapılan imar programları dolayısıyla mülkiyet hakkına yapılmış müdahale “imar kısıtlılığı” kavramını karşımıza çıkarmaktadır. Mülkiyet hakkımız üzerinde yapacağımız tasarrufu kısıtlayan eylem veya işlem “imar kısıtlılığı”nı açıklamaktadır. İmar planında bulunup da imar programına dahil olmayan yapılar için bu durum geçerlidir.

Esasında kamulaştırmasız el atma kavramı hukuki değil fiili bir durumu ifade eder ve bu durum hukuki dayanaktan yoksundur. Ancak Yargıtay’ın 1956 yılındaki İçtihadı Birleştirme Kararıyla birlikte kanuni düzenlemeye dayanmayan ancak fiilen karşımıza çıkan bu olgu hukuki bir statü kazanmıştır.

Kamulaştırmasız el atmanın türleri nelerdir?

Yukarıda da bahsetmiş olduğumuz üzere sonraki mevzuat değişikliği ve Yargıtay kararları doğrultusunda kamulaştırmasız el atma bir tür daha kazanmıştır, o tür hukuki el atmadır. Daha önce yalnızca fiili el atma söz konusuydu.

Fiili el atma nedir?

İdarenin taşınmaz mahiyetindeki (arsa, tarla vd.) özel mülkiyeti kamulaştırma usullerini uygulamaksızın “kısmen veya tamamen” fiilen kamu yararı gerekçesiyle / kamuya tahsis etmek suretiyle malikinden “satın almaksızın” ve “ödeme yapmaksızın” zilyetliğine geçirmesi ve el koymasıdır.

Bir yol yapımı sonrası tapu kayıtları ve özel mülkiyet dikkate alınmaksızın yolun özel mülk olan taşınmaz vasfındaki tarlanın bir kısmından geçirilmesi bu durumun tipik bir örneğidir.

Hukuki el atma nedir?

Yukarıda da kısaca ifade ettiğimiz üzere kamulaştırmasız hukuki el atma; idarenin kamu yararı gerekçesiyle taşınmaz mahiyetindeki özel mülkiyet konusu alanın imar planında yapılan değişiklik suretiyle taşınmaz malikinin mülkiyet hakkı gereği kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma haklarının hukuki olarak engellenmesidir.

Bu kamulaştırmasız el atma türü Yargıtay kararlarında:  Yargıtay kararlarında da bu durum; “Uzun yıllar programa alınmayan imar planının fiilen hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği açıktır.” biçiminde açıklanmıştır.

Kamulaştırmasız el atmaya karşı ne yapılabilir?

Kamulaştırmasız el atma ile mülkiyet hakkı ihlal edilmiş malik idareye karşı çeşitli davalar açma imkanına sahiptir. Kamulaştırmasız El Atmaya konu taşınmazın maliki;

-Adli yargıda el atmanın önlenmesi,

*Kamulaştırmasız el atma

*Ecrimisil davaları 

-İdari yargıda tam yargı davası açma hakkına sahiptir.

-Ayrıca mülkiyet hakkının kısıtlanması idarenin yaptığı imar planlarından kaynaklanıyorsa, malik idari yargıda imar planının iptali davası da açabilir.

Kamulaştırmasız el atma davası nedir?

Kamulaştırmasız el atma davası; idarenin, kişinin maliki olduğu taşınmaza fiilen veya hukuken el atarak mülkiyet hakkının kullanılmasını engellemesi halinde taşınmazın kamulaştırma bedelinin ve geriye dönük 5 yıllık ecrimisil bedelinin talep edildiği dava türüdür.

Bu davalar el atmanın türüne göre adli ya da idari yargıda görülür.

Görevli ve yetkili mahkemeler hangileridir?

Kamulaştırmasız fiili el atmalara karşı dava açmak için beklemek gereken bir süre olmadığı gibi davanın açılabileceği azami bir süre de belirlenmemiş ve hak kaybına yol açabilecek bir zamanaşımı süresi düzenlenmemiştir.

İdarenin fiili el atması bir idari işlem olarak değerlendirilmediği için Medeni Hukuk’taki anlamında bir haksız fiil kapsamında olduğu görüşü yargı kararlarında baskındır. Dolayısıyla Asliye Hukuk Mahkemeleri bu davada görevli mahkemelerdir.

Hukuki el atmada ise idarenin imar planı değişikliği gibi bir idari işlem olacağından bu işlemler idari yargının alanında girer ve hukuki el atma davalarında bu sebeple görevli mahkemeler İdare Mahkemeleridir. 

Yetki hususunda ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereği taşınmazın aynına ilişkin davalarda kesin yetki kuralı mevcut olup bu yetkili mahkeme adli ve idari yargı olup olmadığına bakılmaksızın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.

Ecrimisil Nedir?

Ecrimisil Nedir?

Bir taşınmazın, malikinin izni olmaksızın kullanılması ya da o taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunulması sonucu doğan tazminat hakkına ecrimisil denir. Ecrimisil davası açılabilmesi için mülk sahibinin mülkün kullanımına izin vermemiş yani haksız işgal yapılmış olması gerekir. Haksız işgalden önce taşınmazdan elde edilebilecek gelir miktarı hesaplanarak tazmin edilir.

Hukuki el atmaya karşı yargı koruması

Hukuki el atmanın gerçekleştiği durumda taşınmaz maliki mülkiyet hakkına sahip olsa dahi mülkiyet hakkının muhtevasında tasarrufta bulunamaz haldedir. Anayasamızda korunmakta olan mülkiyet hakkı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği tazminat kararları çerçevesinde, taşınmaz malikinin işbu halde uğradığı zararların karşılanması gerektiği kabul edilmektedir.

İdarenin 5 yıl içinde gerekli işlemleri gerçekleştirmemesi nedeniyle taşınmazına hukuki el atılarak tasarruf yetkisi kısıtlanan malik, taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idareye karşı idari yargıda dava açabilir. Ancak kısa süre öncesine kadar malikin, bu davayı açmadan önce idareye başvurması ve kamulaştırmaya ilişkin uzlaşma sürecini başlatması hukuki bir zorunluluktu. Bu durum zaten mülkiyet hakkı ihlal edilmiş malik açısında süreci daha da uzatmaktaydı. 

Malik lehine bir gelişme olarak, Anayasa Mahkemesi tarafından bu düzenleme iptal edilmiştir ve taşınmazına hukuki olarak el atılan malikin idare mahkemesinde dava açmadan önce idareye başvurması ve uzlaşma başvurusu yapması zorunluluğu ortadan kalkmıştır.

Yukarıdaki yazıda, uygulamada sıkça karşımıza çıkan “kamulaştırmasız el atma” ve bu durumda atılabilecek hukuki adımlar hakkında genel bir bilgi verdik. Anayasal güvenceye sahip mülkiyet hakkını idareye karşı korumak için bu durumdan haberdar olmak büyük önem taşımaktadır. Umarım bu yazı sizlere yardımcı olmuştur. Sağlıcakla kalın. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere.

Instagram

Linkedln

Facebook

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın