Kafa Sondajı 5: Merhabalar, Ben Boykot Yapmak İstiyordum Ama...
Biliyorsunuz, birkaç haftadır herkesin finans uzmanı olmasını sağlayan bir gündemle karşı karşıyayız...
ABD ile olan sürtüşmemizin bugünkü menüsündeyse boykot var. Peki gerçek anlamda bir ABD boykotu mümkün mü?
Şöyle bir bakalım. Belki yiyip içtiklerimizde, market alışverişlerimizde bu mümkün olabilir ama, ama elektronikte ne olacak?
O halde sesimizi nasıl duyuracağız? Nasıl iletişim kuracağız?
Geçen gün Starbucks yerine meşhur bir Türk kahvesi firmasının gidilmesini salık veren bir tweet gördüm.
Kötü bir haberim var: Türk kahvesi olarak içtiğimiz kahvelerin hiçbiri Türkiye’de yetişmiyor. Hatta bırakın Türkiye’yi, meşhur Yemen kahvesini dahi herhangi bir mekanda Türk kahvesi olarak içebilmek pek mümkün değil.
Türk kahvesi genellikle Brezilya’dan ithal edilen Rio Minas çekirdekleriyle yapılıyor.
Yani maalesef Türk kahvemiz o kadar da yerli ve milli değil.
Ama yine de Türk kahvesinin şanına gölge düşmez.
Belki çekirdekleri bize ait değil ama, Türk kahvesi çekirdekten ziyade, bir öğütme yöntemi olarak Dünya’da nam salmış durumda. Türk kahvesi yapımında kullanılacak kahvenin çok ince çekilmiş olması gerekiyor. Bu öğütme ölçüsü de genellikle ‘Turkish’ olarak adlandırılıyor.
Bu arada boykot sözcüğünü de boykot etmemiz gerekebilir. Dilimize İngilizceden geçen sözcüğün herhangi bir Türkçe karşılığı yok.
Hikayesi ise Charles Cunningham Boycott’tan geliyor. Hikaye Arkadaş Sözlük’teki boykot maddesinde kısaca izah edilmiş:
Charles Cunningham Boycott (1832–1897) adlı bir İngiliz subayı, İrlanda'da bir kontun çiftliğinin yönetimine getirilir. Boycott, çok sert biridir, çiftçilere sert davranır. Çiftçiler, 1880’de, bu kişiye karşı toplu bir eyleme girişirler, hayvanları sakatlarlar, satışları önlerler; çiftliği maddi ve manevi bir baskı altına alırlar. Bu tepkiye de “boykot” adı verilir. Sözcük, başka dillere de anlamıyla geçer.
Kafa sondajı devam edecek...
Bir sonraki sondajı beklemede kalın.
Yorum Yazın