Itır Erhart Yazio: X Media Art Museum: Müze ve Ötesi
İçinde kalıcı eserler, hatta “eserler” olmayan bir müzeye gittim bu hafta. Michalangelo’nun Kıyamet Günü tablosundaki, İsa’nın kendileri ile ilgili vereceği kararı bekleyen, ruhların gözlerinin içindeki korkuyu gördüm; Pieta’ya yaklaşıp Meryem’in elbisesinin kıvrımlarına “dokundum”. Mona Lisa'nın ve Kakımlı Kadın’ın yüzlerindeki belli belirsiz gülümsemeyi yaratan fırça darbelerini en ince detayına kadar inceledim. Da Vinci’nin eskizleri çıkıverdi sonra karşıma.
Görebilmek için uçağa binip İtalya’ya, Polonya’ya gittiğim, metrelerce uzaktan bakabilmek için saatlerce beklediğim, heyecanlanıp izin verilenden biraz fazla yaklaşınca müze görevlileri tarafından uyarıldığım bu büyüleyici eserlerin içindeydim. Onlarla dev bir havuzun içine batmıştım sanki, yanımda, etrafımda yüzüyorlardı ve bizi sarmalayan müziğin de etkisiyle birlikte dans ediyorduk.
Bu benzersiz sanat deneyimi, evimden yalnızca 12 kilometre uzakta, Ataşehir’de yaşadım. Arada köprü olmasa kolaylıkla koşarak gidebileceğim, 1970’lerin sonunda ortaya çıkan Yeni Müzecilik anlayışını bambaşka bir noktaya taşımış X Media Art Museum’da.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın