Kelime de kendisini temsil etmiyor.
Kelime cümle içindeki bağlamda anlam kazanıyor.
Yıldız, yıldız alemi içinde bir anlam kazanıyor.
Kelime cümle aracılığı ile anlam kazanıyor.
Asıl olanı bizzat kelimenin kendisi ile değil ancak cümleden anlıyoruz. Cümle aracılığı ile kelime de anlam kazanıyor.
Hiç bir şey tek başına bir anlam ifade etmez. Mevcut şeyler bize ne için verilmiş?
Mutfağınıza 100 kilo altın bırakılmış ve bir not kâğıdı: Ancak şu şartlar altında kullanabilirsiniz. Kim, ne için, ne zaman, nasıl bırakmış mı dersiniz, yoksa sorgusuzca, kullanma şartlarına uymadan kullanır mısınız? Veya aklınıza yatanı alır uygular, aklınıza yatmayanı ret mi edersiniz?
Var olan şeyleri sorgusuzca, sadece kendi akıl ve kendi mantığınıza göre kullanırsanız ateist olursunuz. Kullanma şartlarına göre kullanır ve akıl edersiz güvenli, emin olursunuz.
Pozitivizim, kendinin ötesi ile anlam kazanan varlık anlayışı yerine, kendi kendine anlam kazanamayan! bir varlık anlayışını benimser.
Bağlam ilişkisi, anlamı doğurur. Anlam, ilişkiden doğar. İnsan anlam varlığıdır.
Her şey insanla ilişkilidir. İnsan tek başına bir şey ifade etmez. Çevresi, kültürü değerleri ve varlığının aşkınlığı ile bir anlam bir değer kazanır. Sonuçta her şey ezeli ilim ve hikmete dayanır. Ve Allah bildirir. Mülk Onundur. Mülkünde dilediği gibi tasarruf eder, abes iş yapmaz.
Varlığının ötesini idrak eden ve ilkelere bağlı yaşayan insan, hakikat anlayışı üzeredir. Sadece bedenini ve kendini bilen, ötesini göremeyen anlayış, kopuk, şirk üzere anlayıştır.
Kendi kendine olduğun zaman şirk üzere, benlik üzere oluyorsun.
İnsan çevre, kültür ve değerlerden soyutlandığı zaman anlam kayıp olur. Kelime cümleden ayrıldığı zaman anlam kayıp olur. Anlam kelimede değil cümlededir.
Bismillahirrahmanirrahim.
İnsan aslında zübdeyi âlem ve tüm mahlukatla irtibatlı bir cümle ama kelime olarak görülüyor. Bismillah bir kelime ama aslında cümle âlem o kelimde saklı. Bismillah bir kelime ve bütün Kuran ile alakalı.
Canlı cansız her şey Allah-u Teâla ile irtibatlı, insanla irtibatlı, insan bedeni üzerindeki beş duyudan hareketle fiziki dünya ile irtibatlı, insanın kalbi üzerinden gaip âlemiyle irtibatlı vesaire…
İslam ontolojisinde varlık ve insan eş bir birlik üzere kurulu. İnsanı çekersen âlemde anlam kalmaz. Her şey insan içindir ve insan anlam varlığıdır. Anlam, insanla açığa çıkar. İnsan yoksa anlam da yoktur. Yine de bu, mutlak bir anlamsızlık demek değildir.
İnsan ne için?
Varlığın nihai düşünsel işlevi, varlığa delalet etmesidir, buna semiyotik fonksiyon denir. Bir şeye delalet etmesi ve bir anlam bildirmesi yine insan için.
Varlık, kendini yaratanı, var edeni gösterdiği ölçüde bir işlev bir anlam taşıyor. Pozitivizm, bu anlam taşıma iişlevini yok sayıyor. Taşın, sineğin, insanın bir anlamı yoktur, bunlar sadece şeylerdir diyor. Kuran mesela hayvanlar için “en am” nimetlerinden istifade ettiğiniz hayvanlar diyor.
Pozitivizim, şeyleri sadece şey olarak görür, onlar arasındaki hesaba getirilebilir, hesaplanabilir ilişkileri araştırır. İnsanı gelişmiş bir hayvan olarak görür. İnsan eşittir hayvan. Hayvan ne kadar değerli ise insan da o kadar değerlidir.
İslam ise insana, halifetullah fi’l-arz, yeryüzünün halifesi der.
Instagram
Facebook
YouTube
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio