İlginç Bir Şekilde Kehanetleri Ortaya Çıkmaya Başlayan Kitap: 2050
Gelecek öngörülebilir mi? Cevabı karmaşık olmakla birlikte kesin bir yargıya ulaşılamıyor ama bu döngü değişebilir mi? Mantığımız yeni kapıları açmakla beraber bize gelecek hakkında bilgi verebilir mi? Bu soruların yanıtlarına 2050 adlı kitapta yer verilmiş.
Profesör David Passig'in en önemli eserlerinden biri olan 2050 gelecekle ilgili öngörülerde bulunduğu kadar geçmişe de ışık tutuyor. Kitapta kimi bilinen bilgilerin yanı sıra farklı bakış açılarından geçirilmiş taze bilgiler de mevcut. Yazar geleceği tahmin etmek için geçmişten yararlanılması gerektiğinin bilincine varılması gerektiğini vurguluyor. Bu bile kitabın gelecek hakkında verimli bir eser olduğunu kanıtlar nitelikte. İşte 2050'deki ilginç bilgiler ve ayrıntılar;
Daha önceki eserlerinde kaleme aldığı birçok olay, birçok savaş, birçok değişim gerçekleşti. şimdi yeni tahminlerinin gerçekleşmesi bekleniyor.
'Uzun vadeli düşünce insanı hata yapmaktan tabii ki alıkoymaz, ama insanın içinde bulunduğu dünyayı anlaması, kişileri istenmeyen çukurlara düşmekten kurtarabilir. Daha da önemlisi, bir daha ele geçmeyecek olanakları yakalamalarını sağlayabilir.' 2050'nin çıkış noktası özetle bu…
2050 isimli kitabında dünyanın geleceği üzerine yaptığı tahminlerde Türkiye başrolde bulunuyor.
'Türk kültürüyle uzun süredir ilgileniyorum. Türklerin tarihini öğrendikçe hem bilinen hem de gizli kalmış yanları beni büyüledi. Bu nedenle bu kültürün geleceğini de incelemem doğaldı. Daha derine indikçe, Ortadoğu’da birçok ülkenin kaderinin de Türkiye’nin kaderine ve merhametine bağlı olduğunu gördüm. Türkiye’yi saran ve içinde gelişen eğilimleri inceledikçe, Türkiye’nin 21. yüzyıl tarihinin, kültüründe önemli bir yer tutacağını anladım.'
Geçmişten Düşünceler
Yazar, kısa sürede gerçekleşecek olayları öngörebilmek için geçmişin analiz edilmesini öneriyor.
'Uzun vadeli düşünceye gereksinimi göstermek için birçok gelecekbilimcinin kullandığı retrospeksiyon çalışmasını kullanmak yararlı olacaktır. Bu çalışmanın amacı, kişiyi geçmişte bir zamana, bizim durumumuzda 100 sene öncesine götürerek gelecekte ne olacağını tahmin etmeye çalışmak ve sonuçta ne olduğunu gözlemlemektir.'
Yaşamaya devam ettiğiniz takdirde görecekleriniz hayal edilemeyecek şeyler olacaktır.
David Passig, Hayat tarzınını kısa vadede insanların düşünce tarzlarına meydan okumasının bir yansıması olarak açıklıyor ayrıca herkesin yıllardır ezberlediği konulara temas ediyor.
'Savaşlar artmakta ve süreklilik kazanmaktadır
Kitapta, Profesör David Passig Türkiye'yi 4 süper güçten birisi olarak tanımlamıştır; diğerlerini ise ABD, Rusya ve Japonya olarak ele almıştır.
Avrupalıların veya Amerikalıların bölge halklarının kültürel farklarını anlamadıklarını düşünen yazar, İki tarafı ancak bölgenin tarihini ve binlerce yıldır burada etkin olan ve olmaya da devam eden dinleri anlayan birinin yakınlaştırabileceğini söylüyor.
dünyadaki kaynaklar tükendikçe savaşlar daha da artacak. insan ırkı bu olumsuz ortamdan değişecek, etkilenecek.
Ana uzmanlık alanı 'ileride teknolojinin geleceği nokta, bunun dünya ve hayata etkisi' olan Passig, 2050 ile bugüne kadar gerçekleşmiş onlarca öngörüsüne yenilerini ekleyecek.
Kitaba göre, dünya 'demografik kış' adı verilen bir döneme girecek. dünya nüfusu 21. yüzyıl ortasında 9-10 milyar civarında olacak ve bu sayı yüzyılın sonunda 5-6 milyara düşecek. Anlatılmak istenen düşüncelerin arasında, siyasi bilimlerde hayal gücü kullanılırsa yarı ihtimalle gelecekte gerçekleşebilecek olayları tahmin etmenin güç olmayacağı da var.
Dünya yuvarlaktır.
Dönmeyi bilmeyen düşer.
Anonim
Yorum Yazın