Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Girdiğin Yeni Bir Ortamda En Zeki Olan Kişiyi Zekânı Kullanarak Bulabilir misin?
Yeni bir ortama girdiniz ve her zamanki gibi ilk iş olarak ortamdaki insanlar hakkında sosyal veri toplamaya başladınız.
Ayşe, konuşulan konulara verdiği cevaplara göre birazcık muhabbete uzak gibi bir izlenim sergiliyor.
Mehmet, konular hakkında bilgi sahibi fakat aklından geçenleri dile dökme konusunda birazcık yetersiz.
Ceren ise derin düşünebilme yeteneğini kullanırken, bu fikirleri seninle rahatlıkla paylaşabiliyor ve aranızda sağlıklı bir iletişim kurabildiniz.
Peki, aşağıdaki cevaplardan hangisi Ceren'e aittir?
Haydi bakalım!
1. Benlik algısının Ceren'in zihninde yarattığı duygu devinimini bulmanı isteyelim öncelikle!
2. Peki, burada Ceren hangisini söylemiştir?
3. Seks kelimesinin yarattığı çağrışımlardan hangisi Ceren'in fikirlerini yansıtıyor sence?
4. Yanlış denilen kavramla ilgili Ceren'in zihninde hangisi çağrışmıştır peki?
5. "Alaaddin'in Lambası'nı buldun, cini çıkardın. Merak denilen sonsuz susuzluğunu hangi soruyla dindirmeye çalışırdın?" sorusuna cevabı?
6. Ceren zihninin derinlerinden akan düşüncelere göre bu cümleyi nasıl tamamlamıştır sence?
7. Delilik ile dahilik arasındaki ince çizgiyi tanımlamak istesek Ceren hangisini seçerdi?
8. Theseus’un Gemisi Paradoksu
Mitolojide Kral Theseus, gemisiyle sayısız savaşa giriyor ve girdiği savaşlardan da zaferle ayrılıyor. Girit'ten de muzaffer dönen Theseus'un gemisi Atina'da hatıra olarak uzun süre muhafaza ediliyor. Gel zaman git zaman, gemi eskiyor. Önce dümeni, sonra çapası falan filan derken tüm gemiyi söktürüyor kral, yeni parçalar taktırıyor. Bir yandan da yanındaki ustalar, sökülen parçalardan bir gemi daha yapıyorlar. Felsefi olarak bir paradoks haline gelen olaydaki sıkıntı şu: Kral’ın savaşlara katıldığı gemi hangisi? Yeni gemi hangisi?
Sence Theseus'un savaşlara katıldığı gemi hangisi?
İnsan zihni senin evin olmuş!
Ceren'in zihniyle aynı çalışan bir yapın var çünkü sen, empati denilen kavramın, sadece ‘kendini karşındakinin yerine koymak’tan çok daha öte ve komplike bir şey olduğunun farkındalığında olan birisin. Empati yapmanın, karşındaki insanın hislerini değil, duygu ve düşüncelerini de simüle etmeyi gerektirdiğini biliyorsun. İnsanların, konuştuğun konuda neler bilip neler bilmediğini, neler hissettiğini, deneyimlerini elindeki sınırlı veriden yola çıkıp tüme vararak tahmin edip, söyleyeceklerini buna göre şekillendiriyorsun. Elbette bu bir anda elde ettiğin bir yetenek değil. Çünkü empati sahibi olmak, bir zamanlar kırılmış olmayı gerektirir. Yani insanlar empati yoksunu kişilerden çektikçe, başkaları benim gibi kötü hissetmesin ve de aynı öz güven kırıklıklarını yaşamasın diye empati yeteneği geliştirirler. Sonucunda da sözlerinde ve davranışlarında dikkatli birer insan olurlar. İşte sen de yara ala ala, onu iyi edecek ilacı bulmuş bunun insan ilişkilerinin de en temel panzehri olduğu bilincine erişmişsin!
Bilinçaltının dizginleri senin elinde!
Se, tıpkı Mehmet gibi bilinçaltını kontrol altına almayı ve onunla konuşmayı başarmış bir insansın. Şöyle özetlemek gerekirse; insan beyninin bilgiyi algılayan iki monitörü vardır: Bilinç ve bilinçaltı. Bilinç sadece gözle görülebilen olayların farkındayken, bilinçaltı çevresel görüntüleri de algılar. Yani beyni yöneten asıl bölüm, bilinçaltıdır. İşte sen, bilinçaltını kontrol altına alarak, aslında yaşamının gidişatını ele alma yetisine sahip olmuşsun. Bu sayede bilinç denilen kavramın ulaşamadığı bilgi ve yeteneklere ulaşabiliyor ve bunları zihin haritanda olması gereken yerlere itinayla yerleştiriyorsun! Bilinçaltı gibi karmaşık bir yapıyı bile ele alabilen biri olarak hayattaki karmaşa ve karışıklıktan etkilenmiyor başkalarının kendini kaybettikleri olaylarda bile sakin kafa ile düşünebiliyorsun!
Kendi yağında kavruluyorsun!
Senin zihnin Ayşe ile aynı çalışıyor ve sen de onun gibi kendi yağında kavruluyorsun. Aslında ne de anlaşılmazdır kendi yağında kavrulmak, öyle değil mi? Birçok insan korkar bundan, daha doğrusu içlerindeki benlik, korkar yalnızlıktan. Yalnız ölmekten korkarlar, bu yağın kendilerini yakmasından çekinirler. Ama sen kendi kendine kavrulmanın, özgürlüğün tanımı olduğunun çok önceden farkına varmışsın. Kimseye muhtaç olmadan bileğinin hakkıyla yaşamanın tadını almışsın bir kere. Fakat insanlar şunu da bilmeli, haddini aşıp da sana ne kavuracağını öğretmeye kalkanın kalbini kırarsın!
Yorum Yazın
ceren ile kelle paca icmeye gidiyoz simdi..
Ne alaka simdi insan zihni evim olmuş
ergenler yazmadan ben yazayım ibneliğine - o ortama ben girdiysem en zeki benidmir zaten zaaaaa xD
Ergenler yazmadan demişsin, bi de sonuna zaaa xD yazmışsın ???