Görüş Bildir
Haberler
Ferrari’ye Çimento Taşıtmamak İçin 4 Adımda Onboarding Deneyimini Oyunlaştırmak!

etiket Ferrari’ye Çimento Taşıtmamak İçin 4 Adımda Onboarding Deneyimini Oyunlaştırmak!

Ercan Altuğ Yılmaz
18.05.2023 - 15:51 Son Güncelleme: 23.05.2023 - 20:44

Ailenizle bir akşam yemeğine oldukça büyük bir restorana gittiniz. 

Kapıda güler yüzlü bir şef garson size hızlıca sorular soruyor:

“Hoş geldiniz. Çocuk alanı yanına mı geçeceksiniz? Sigara kullanıyor muyuz? Kaç kişi olacağız?..”

Cevaplarınız karşılığında da “Size tavsiyem şuraya oturmanız olacak. Size hemen çok açsanız ikramımız olan lavaşlardan ve başlangıç olarak peynir tabağımızı getirelim ya da acil tuvalet ihtiyacınız için lütfen beni takip edin.” gibi ihtiyaca yönelik restoran kampüsünün tüm niteliklerini özelleştirip sizin maksimum verimi doğru zaman aralığında almanızı sağlamaya çalışıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Garsonun restoranda yapmaya çalıştığı gibi şirketler ya da ürünler için etkileşimin ilk noktası bizi karşılıyor: Onboarding!

Garsonun restoranda yapmaya çalıştığı gibi şirketler ya da ürünler için etkileşimin ilk noktası bizi karşılıyor: Onboarding!

Önce doğru diye bilinen yanlışlarla başlayalım.

Onboarding ile intro aynı şey değildir.  

Hani bir şirkette işe başladığınızda ya da otel odasına girdiğinizde size zaman kısıtlı olarak “Burada pazarlama departmanı çalışıyor.”, ya da “Burada mini bar var.” şeklinde hızlı hızlı anlatılan bilgiye aslında “onboarding” demiyoruz, “Şirket Tanıtım Oryantasyonu” ya da “Hızlı Ürün Turu (intro)” diyoruz.

Şirketlerde “oryantasyon” olarak adlandırılan bu tarz genelleştirilmiş süreçler aslında “orient” kelimesinden gelir ve sadece yönlendirmek üzerine kısa sürelidir. 3 ay süren oryantasyon programları, eğitimleri veya görevleri tamamıyla İnsan Kaynakları tarafından kurgulanan verimliliği kısıtlı süreçlerdir. İnsan Kaynakları profesyonelleri ve organizasyonlar açısından en önemlisi aslında bir çalışanının hızlıca onboarding sürecinden geçmesidir. 

Diğer bir deyişle onboarding, bir çalışanın o şirketteki en verimli haline en optimum sürede ulaşmasıdır.

 Bu süreçte kişisel ve optimum bir deneyim yaratmak sizce mümkün müdür?

Burada oyun camiasının bu konuda iddialı bir yaklaşımı var: 

“Eğer bir oyunu tanıtmak zorunda kalıyorsan oyuncunun yolculuğunu iyi tasarlayamamışsındır.“ 

Bir tanım yapmak gerekirse; onboarding konusunda ender uzmanlardan biri olan UserGuiding.com kurucusu Samuel Hulick : 

“Onboarding, kişilerin ürününüzden veya hizmetinizden optimum fayda elde etmesi yolunda başarılı olma olasılığını arttıran tüm süreçler bütünüdür.” diye açıklar.

Gelelim “Ferrari ve Çimento” hikâyemize.

Gelelim “Ferrari ve Çimento” hikâyemize.

Benim de oyunlaştırma ile tanıştığım dönemlerde eski şirketim Turkcell Akademi’de işe alım için balonlu bir oyun yapılmış. İçine ilkokul matematik soruları ve aynı zamanda Turkcell’in kaç müşterisi var tarzı bilgi soruları da eklenmiş. Bunları cevaplayabilirseniz işe başvurma imkanı kazanıyorsunuz.

Başvurmak için yönlendirdiğimiz genç bir kardeşimiz tüm gün boyunca soruları yanıtlamış ancak başarılı olamamış. Yaptığı işleri de daha önceki çalışmaları üzerinden bildiğimiz için ne olduğunu ve neden başarıya ulaşamadığını sorduğumuzda, oyunu oynarken bir şekilde haklarının bittiğini söyledi ve iş için maalesef başvuru yapamadı. 

Özetle, bu oyun doğru yetkinliği bulmamıza değil sadece başvuru sayısını azaltmaya yarıyordu! 

Biz de pozisyonumuz için uygun olan birisini değil de, başvurular arasından en iyisini arıyorduk. 

Oysaki sadece eğitim yönetimi raporlaması işi verecektik ama Ferrari peşindeydik!

O zaman anladık ki oyunlaştırma değil, oyun tabanlı elemenin onboardingi var. Böylece Ferrari’leri kaçırıp işe aldığımız kamyonlarla hız yapmak, ya da Ferrarilere de çimento taşıtmak zorunda kalıyoruz. 

Doğru yeteneği doğru pozisyon ile eşleştirmek için, işe alım sonrasında çalışanı en optimum seviyede işe adapte edebilmek için veya bir mobil uygulamanın yüklenmesinden açılışına kadar doğru onboarding çok çok önemlidir. 

Oyunlaştırılmış Onboarding ‘in 4 Altın Kuralı: 

1-) Ürün merkezli değil kullanıcının faydası odaklı olun.

2-) Sadece göstermeyip etkileşim yaptırın ve kişiselleştirin. 

3-) Oyunlaştırırken ilk 5 tıklamada bir şeyi öğretin ya da keşfettirin (A-ha Moment) 

4-) İlk görevi ona özel atayın ve ilerleme hissi oluşturun. 

Yazının detaylarına link üzerinden ulaşabilirsiniz.

Bu yazı Gamfed Türkiye Gönüllülerinden Kerem Yazıcı’nın katkılarıyla yazılmıştır.

Linkedln

Twitter

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
1
1
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın