Ekmeğini Taştan Çıkaran Atık Kağıt İşçilerinin İçine Sürüklendiği Çıkmaz Sokak
Onlar, çöplerdeki ya da sokağa bırakılmış sahipsiz kağıtları toplayan atık kağıt işçileridir.
Topladıkları kağıtları bir yerde biriktirip topluca geri dönüşüm kuruluşlarına satarlar. Geçimlerini böyle temin ederler.
Sokaklarda tek tük görünseler de bu işi yapan insan sayısı 500 binden fazladır.
Diğer bir gerçek ise bu sektörden ekmek yiyen insan sayısının 2 milyondan fazla olduğudur.
Yağmur kar demeden sokakları arşınlarlar.
Bunca zorluğa rağmen mesleğini seven geri dönüşüm işçilerine geçtiğimiz hafta tatsız bir haber geldi. Kağıt toplayanlara ağır cezalar verilecek
Bakanlık tarafından firmalara yapılan tebligatta atık kağıt işçilerinden atık almaları halinde firmalara 140 bin TL, satan işçilere 20 bin TL ceza kesileceği yazıyordu..
Geri Dönüşüm İşçileri Derneği, haklarını savunmak için kolları sıvadı.
'İşçileri sisteme entegre etmek adı altında getirilen bu uygulama yalnızca az sayıda işçinin firmalarda çalıştırılması geri kalanının da bir anda işsiz kalması yani sektördeki atık toplama kapasitesinin düşürülmesi anlamına geliyor'
Ekmek kapıları yüzlerine kapandığında ne yapacaklarını düşünmeye başlıyorlar.
‘’Normal bir işe girsek 1 ay çalıştırıyor sonra çıkartıyorlar. Ya sinyale çıkacağız, ya hırsızlık yapacağız.'
İşlerini kaybeden ailelerin parçalanması akla ilk gelen acı senaryolardan sadece bir tanesidir.
'Babam bizi büyüttü bu işe soktu. Kimsenin malına karışmadan 10 yaşımdan beri bu işi yapıyorum. Çoluk çocuk ne yiyecek? Yokluk insanı yuvasından ayırır; en basiti yetimhaneler çocuk dolacak. Okuyan çocuklarımız ne olacak, onları nasıl okutacağız?”
Geçimlerini sağlayamayıp çocuklarının suça yönelmesinden korkuyorlar.
'Bu işi yapan çoğu insan gariban, bu nedenle suç unsuru artacak.'
Geri dönüşüm sektöründe oluşan büyük rantın paylaşılma kavgası ve tekelleşme isteğinin sektörü buraya sürüklediği inancı var.
Sektördeki büyük yatırımlı şirketlerin karlarını ve iş kapasitelerini artırmak için baskı kurarak bu tebligatlara sebep olduğu yönünde söylemler mevcut.
Kimseye zararı olmayan bu insanlar işlerini geri istiyor.
“Kimsenin canına, malına kastetmedik. Dizilerde, filmlerde gösterildiğinin aksine çalmıyoruz, çırpmıyoruz, sokak serserisi de değiliz. Birçoğumuzun bakmakla yükümlü olduğu aileleri ve çocukları var. Namusumuzla, onurumuzla kimseye eyvallah etmeden ekmeğimizi kazanıyoruz. Kimse bizim ekmeğimizle oynamasın”
Yorum Yazın
Yeni Türkiye de yaşanmaz.. Hayatta kalınır..
Gidin lan bu ülkenin başından. Bırakın insanları artık huzurla yaşasınlar. Bu sözüm sadece iktidara değil ne kadar siyasi parti var ise ne kadar siyasetçi va... Devamını Gör
Bunların da arasında statü farkı var sanırım, bulunduğum yerde kamyonetle geziyorlar bildiğin kocaman kamyonetlerle daha hiç yayan gezeni görmedim O.o
Bizim burada at arabasıyla geziyor bir kaç tanesi. (not:adalarda yaşamıyorum)