Doğru Olduğunu Bildiğimiz Ancak Sebebini Sormadığımız Soru: Vücutlarımız Nasıl Elektrik Üretir?
Merakın sonu yok sevgili dostlar. Son olarak bedenlerimizin neden elektrik ürettiğine takıldık ve cevabını siz okurlarımız için araştırdık:
Öncelikle elektriğin tam olarak ne olduğunu açıklayarak işe başlayalım.
Şimdi sizi tarihte biraz geriye götürelim...
Elektronların sahip olduğu enerji, belirli bir seviyeyle sınırlandırılmıştır.
Ve bu enerji seviyeleri, tıpkı Güneş'in etrafında dönen gezegenler gibi atomun çekirdeğindeki protonun etrafında dönen elektronları meydana getirmektedir. Zıt güçlere sahip olan proton ve elektronların birbirlerini çektikleri düşünüldüğünde, atom çekirdeğine en uzak durumda olan elektronun çekirdekle arasındaki bağın daha zayıf olduğunu ve o elektronu atomdan ayırmanın daha kolay olacağını tahmin etmek zor değildir.
Ve eğer bir elektronu serbest bırakmak için yeterli enerjiye sahipseniz, elektrik üretebilirsiniz.
Biraz önce saydığımız enerji kaynaklarından elektriğin üretilmesi de tam olarak bu şekilde gerçekleşmektedir. Elektronu serbest bırakarak belirli bir yöne doğru gitmesini sağladığınızda, komşu atomun kabuğunda bulunan bir elektron da o atoma geçecektir. Çünkü çoğu durumda bir atomun sahip olduğu proton ve elektron sayılarının eşit olması gerekmektedir. Ve elektriği yaratan da serbest akış gerçekleştiren bu elektronlardır.
Gelelim vücutlarımızın elektriği nasıl ürettiğine...
Bedenlerimizin elektrik üretmesini sağlayan, sahip olduğu kimyasallardır. Oksijen, sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve vücudumuza aldığımız diğer tüm elementler belirli bir elektron ve proton sayısına, yani belirli bir elektrik yüküne sahiptir. Vücutlarımızdaki kimyasalları oluşturan da bu elementlerdir ve farklı moleküllerin birbirleriyle nasıl birleştikleri ve birbirlerine nasıl tepki verdikleri, söz konusu enerjinin vücudumuzda nasıl üretildiğini açıklamaktadır.
Şimdi süreci biraz daha basit şekilde açıklayalım...
Yemek yediğimiz zaman, besini oluşturan büyük moleküller sindirim sistemimiz tarafından parçalanmaya, daha küçük molekül ve elementlere bölünmeye başlar ve bu yapılar hücrelerimize taşınarak enerji olarak kullanılır. Bu sürece hücresel solunum adı verilmektedir. Tüm bu molekül ve elementler aynı zamanda elektriksel vuru yaratma potansiyeline sahiptir.
Kısacası bedenimizin elektriği nasıl ürettiği sorusunun cevabı epey basit: Kimya!
Ve bedenlerimizin ürettiği bu elektriğin önünüzde duran bilgisayarı çalıştıran gücün aynısı olmadığını düşünüyor olabilirsiniz; ancak temel düzeyde tamamen aynı güçten bahsediyoruz. Bu iki gücü birbirinden ayıran tek nokta ise elektron akışını sağlayan kaynak ve bu akışın yaratılma biçimi. Şu bilim garip şey yahu...
Yorum Yazın
Çok basit ve gereksiz bir anlatım olmuş, daha detaylı bir anlatım bekliyordum. En azından ATP Sentaz'da ki hidrojenlerin geçişinden dolayı oluştuğunu söylese... Devamını Gör
Otobuzler elektirikli olsun,her otobuze kadrolu fordcu dayilar koyulsun kendi elektriğini kendi üretsin.zihni sinir gibi adamın be.
zaten o elektrik miktarı arttırıldığında insanın kinezi yetenekleri ortaya çıkıyor. ruslar o elektrik miktarını arttırmak için deneyler yapmış başarılı olmuş... Devamını Gör