Görüş Bildir
Haberler
Dilimize Pelesenk Olmuş Dingo'nun Ahırı Deyiminin 1800'lü Yıllara Uzanan İlginç Ortaya Çıkış Hikâyesi

Dilimize Pelesenk Olmuş Dingo'nun Ahırı Deyiminin 1800'lü Yıllara Uzanan İlginç Ortaya Çıkış Hikâyesi

Hera Syndulla
20.11.2019 - 16:57 Son Güncelleme: 14.01.2022 - 16:06

Yabancı bir kültürden gelmiş bir söz gibi dursa da aslında bizden bir hikaye.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Kimin girip kimin çıktığını bilmediğimiz, dağınık ve kalabalık yerleri ifade etmek için "Dingo'nun ahırı" deyimini sıklıkla kullanıyoruz.

Kimin girip kimin çıktığını bilmediğimiz, dağınık ve kalabalık yerleri ifade etmek için "Dingo'nun ahırı" deyimini sıklıkla kullanıyoruz.

Dilimize pelesenk olmuş bu kalıbın ilginç ortaya çıkış hikâyesinden ise çoğumuz bihaberiz. Gelin, 1800'lerin İstanbul'una doğru bir zaman yolculuğuna çıkalım ve Dingo’nun ahırı deyimi dilimize nasıl yerleşmiş öğrenelim.

Takvimler 3 Eylül 1872'yi gösterirken İstanbullular daha önce bir benzerini görmedikleri yepyeni bir ulaşım aracı ile tanışırlar: "atlı tramvay".

Takvimler 3 Eylül 1872'yi gösterirken İstanbullular daha önce bir benzerini görmedikleri yepyeni bir ulaşım aracı ile tanışırlar: "atlı tramvay".

İlk kez 1832 yılında New York’ta kullanılmaya başlayan bu ulaşım aracı, 1850’lerde önce Paris’e oradan da tüm Avrupa ülkelerine yayılır. Tabii, atlı tramvayın icat edildikten sonra Osmanlı topraklarına giriş yapması bir kırk yılı bulur.

İstanbul halkının atlı tramvay kullanmaya başlaması adeta bir devrimin habercisidir; çünkü taht-ı revan, tenteli at arabası ve fayton gibi yalnızca maddi durumu yüksek olanların kullandığı ulaşım araçlarına ucuz bir alternatif gelmiştir.

İstanbul halkının atlı tramvay kullanmaya başlaması adeta bir devrimin habercisidir; çünkü taht-ı revan, tenteli at arabası ve fayton gibi yalnızca maddi durumu yüksek olanların kullandığı ulaşım araçlarına ucuz bir alternatif gelmiştir.

Azapkapı-Ortaköy hattında 06.30 ile 19.20 saatleri arasında her 20 dakikada bir sefer yapmaya başlayan atlı tramvay, kısa sürede herkesin tercih ettiği ulaşım aracı olur ve ilk hat olan Azapkapı-Ortaköy hattının açılışından sonra şehir içine yeni hatlar da eklenir.

Şişhane yokuşunda tramvayı çeken atların enerjileri neredeyse bitecek hale geldiğinden, tramvay seferlerinin aksamaması için atlar Taksim'de bulunan ahırda dinlendirilir.

Şişhane yokuşunda tramvayı çeken atların enerjileri neredeyse bitecek hale geldiğinden, tramvay seferlerinin aksamaması için atlar Taksim'de bulunan ahırda dinlendirilir.

Yorgun atlar ahırda dinlenmeleri için bırakılır, yeni atlarla tramvay seferine devam edilir ve bu döngü sürekli bu şekilde devam eder. Atların bekletildiği ahır ise bugünkü Fransız Konsolosluğu’nun bulunduğu yerin yakınlarındadır ve Dingo adındaki bir Rum vatandaş tarafından idare edilmektedir.

Şişhane-Kurtuluş hattının işlekliği sebebiyle en çok kullanılan ahırlardan biridir Dingo'nun ahırı. Ancak Dingo biraz pervasızdır, üstelik çok içki içtiğinden kafası da pek yerinde değildir.

Şişhane-Kurtuluş hattının işlekliği sebebiyle en çok kullanılan ahırlardan biridir Dingo'nun ahırı. Ancak Dingo biraz pervasızdır, üstelik çok içki içtiğinden kafası da pek yerinde değildir.

Kayıtları düzenli tutulmayan bu ahıra kimin girip çıktığı belli olmadığından kavgası gürültüsü de eksik olmaz. Böylece Dingo'nun meşhur ahılı halkın diline düşer ve o gün bugündür de kalabalık ve karmaşa içindeki yerleri tarif eden bir deyim olarak dilimize yerleşir. Nereden nereye...

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
196
58
34
15
6
5
1
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?