Bir Yanı Erkek Bir Yanı Dişi Hayvanların Şaşırtıcı Evrimi, İlahî 'Simetri' Mucizesini Sorgulatıyor!
Simetrik bir surat insan çekiciliğinin en önemli unsurlarından biri olarak bilinir, çoğumuz için geçerlidir de. Canlıların genelinde de göze çarpar bu simetriklik hali, inanç sistemlerinde mucize adıyla anılsa da biz bu içerikte bilime kulak vereceğiz. Canlılarda görülen simetrik unsurların biyolojik bir açıklaması var ve bu açıklama sizi de şaşırtabilir.
Tüm canlılarda simetri arayışı var dedik, 'altın oran' insan yüzü de dahil olmak üzer binlerce yıldan bu yana uyumu tanımlayan kavram.
Örneğin aktris Scarlet Johansson altın orana yakınlığı 96.4% ile ideale en yakın ünlülerden biri. Ayrıca bu oran hem güzelliğin ölçümünde hem de estetik operasyonlarda güzelliğin yeniden ortaya çıkarılması için sıkça kullanılıyor, not edelim.
Bedenlerimizde de buna benzer bir oran var. Vücudumuzun tam ortasından hayali bir çizgi geçtiğini hayal edersek, ayna görüntüsü oluşur.
Tüm uzuvlarımız simetrikleriyle tanımlanabilir, ellerimiz, ayaklarımız, gözlerimiz çift ve simetrik yerleşmiştir. Aslında insanları bir kenara bırakırsak hayvanlarda da simetriklik hayli yaygın, birazdan detaylıca inceleyeceğimiz 1% istisna payını bir kenara bırakırsak 99% oranında simetrik bedenlerden söz edebiliriz.
Aslında insan bedenindeki simetri görülebilir seviyelerde tutarlı.
Vücudumuz simetrik fakat ölçeği küçülttükçe simetrinin kaybolduğunu görürüz hatta kimimiz gözlerimizin, kulaklarımızın yerleşiminin milimetrik farklarda olduğunu keşfetmişizdir. Hayvanlarda da bu durumdan söz etmek mümkün, öyleyse mertebeyi küçülttükçe simetriden uzaklaşmak burada 'ilahi' bir güç aramakta acele etmememiz gerektiğini gösteriyor olabilir.
Süngerler gibi istisnalardan söz edilse de hayvanlarda da vücut yapılarında simetri vardır.
Bu simetri organlarda bozulabilir, vücut bütününde yerini büyük oranda korur. Doğanın da evrim süreçleriyle simetrik vücudu desteklediğini söyleyebiliriz.
Bir hayvanın asimetrik oluşu onu evrim basamağında dezavantajlı hale getirir.
Örneğin bir hayvanın iki bacağı arasında uzunluk farkı varsa bu hayvan yakalaması gerektiği canlıyı yakalayamaz, kaçması gerektiği durumda da kaçamaz. Hareketi kısıtlıdır, yok olmaya mahkum olur. Tıpkı kanat uzunlukları arasında fark olan bir kuşun uçamayacağı gibi doğada gerçekleşen seçilim asimetriye alan bırakmaz.
Simetri canlılığın kuralı olarak tanımlandığından olsa gerek insan eli değen her şeyde simetri arayışı görülür.
Canlılara dönelim, hayvanlarda eş seçiminde de simetri büyük rol oynar zira gücü temsil eden fonksiyonların tümü simetrik bir bedende vücut bulabilir. Gezegenin kuralı simetrik olmaktır dersek yanlış söylemiş olmayız.
Aslında simetri bir sonuç olarak estetiği doğursa da canlıların embriyo dönemindeki gelişimleriyle ortaya çıkar.
Teknik detaylara çok fazla dalış yapmadan açıklayacak olursak yukarıda örneklediğimiz sağ-sol simetrisi(bilateral simetri) döllenmeden hemen sonra, en erken dönemde ortaya çıkar.
Simetrinin ilahi güçlerle ortaya çıktığını düşünmek yerine bilimsel temellerini araştırma girişimi aslında iç organlarımızda simetriden söz etmenin zor olduğudur. Akciğerler gibi istisnaları bir kenara bırakırsak iç organlarımız tektir.
Simetrinin sadece hücresel gelişimle ilgili olduğunu, bir mucize olmadığını açıklamak için 'ginandromorfizm' durumuna bakalım.
Tam adı bilateral ginandromorfizm olan bu durumda hayvanların bir yarısı erkek diğer yarısı ise dişidir. Yukarıdaki örnekte sol taraf tavuk iken sağ taraf horoz. Bedenlerinin yapıları da dış görünümlerine paralel şekillenmiş, sol tarafta yumurta, sağ tarafta ise testis var. İlginç, değil mi?
Aslında bu durum bir anomali olarak ortaya çıkar.
Fakat simetriye dair çoğu soruya yanıt verir.
Sopa böceğinin normalde dişileri yeşil renkli, erkekleri ise kahverengidir. Ginandromorf bir sopa böceği ise tam olarak şöyle görünür:
İlginçtir, bu böceğin erkekleri kanatlı olmasına rağmen dişileri kanatsızdır yani uçamaz. Kahverengi tarafa dikkatlice bakın, küçük bir kanat göreceksiniz!
Bir kardinal kuşu, yine yarısı erkek yarısı dişi. Hem vücudunun hem de beyninin yarısından bahsediyoruz.
Kuşlarda yaşanan cinsiyet gruplaşmasında kendisine yer bulması mümkün değil, bu yüzden de çiftleşemiyor. Canlılar evrene uyum sağlıyor, sağlayamazsa eleniyor, doğanın kuralı bu.
Mucizelere inanmak doğru mu değil mi bunun kararını biz veremeyiz fakat tüm bu örneklere baktığımızda ilahi mucizeyi evrende gördüğümüz kimi kurallara yormanın pek de mantıklı olmadığını görüyoruz.
Yorum Yazın
“Evrim teori sadece, kanıtı yok” yazacak olan arkadaşlara, internetten birazcık araştırma yapmalarını öneririm. En azından kendilerini küçük düşürmesinler
Ateyizler gelmeden diyecektim de içerik üretilmeden yerlerini ayırtmışlar.
Editör alnından öpeyim senin, sonunda tüm inançlardan arınmış bir makale ❤️❤️