Bunda medyanın da itici gücü var. Kimi medya, öyle başlıklarla öyle haberler veriyor ki toplumun ayrımcı atmosferi tetikleniyor. Bu çok tehlikeli. Unutmayalım ki bu atmosferi sadece cahil insanlar kaldırır. Toplumun bir bütün olarak Vandal topluma dönüşebileceği atmosferi körüklemek, kimsenin işine yaramaz. Mesela bugün sosyal medyada Azerbaycan- Ermenistan gerginliği üzerinden, Osmanlı’nın millet- i sadıka dediği Ermeni vatandaşlarımızı da içine alan yorum ve paylaşımlara bakınca, bu kadar alaturkalığı nereye sığdıracağınızı bilemiyorsunuz. Sanki olan bitenden Ermeni vatandaşlarımız suçlu. Öte yandan, elbette Ermenistan’la, hatta Yunanistan’la ya da Türkiye’yi ilgilendiren herhangi bir nokta ile ilgili yaşanan sorunları eleştirebilirsiniz. Elbette sivil öldürüyorlar diye dünyayı ayağa kaldırabilirsiniz, kaldırmalısınız da. Elbette, ülkenin çıkarları için, bütünlüğü için tüm dünya ile mücadele etmeyi göze alabilirsiniz. Almalısınız da. Ama meselelerin odağına kendi vatandaşlarınızı katmadan. Bu ülkenin savunması ya da geleceği sadece bir şehrin - bir grubun - bir düşüncenin- bir inancın- bir anlayışın vs. ahalisi ile belirlenemez. Mücadele topyekûndür. Kimse kimseden daha imtiyazlı değildir. Herkes eşit vatandaştır. Güzel olanda budur. Bu ülke de Becky varsa, Alen varsa, Aret varsa, Abdullah varsa, Janset varsa, Zozan varsa güzeldir.
Sonuçta, konular üzerinde insanların kendi kararları, beyanları elbette kendilerini ilgilendirir. Ama kararları sunuş biçimindeki tavır, beyanlarındaki dil, meselelerin sonuçlarını ve tepkilerini başka noktalara evirir. Kararlar ve beyanlar insanları çatışmalara yönlendiriyorsa burada durup düşünmek gerekir. Bugünkü klima, özellikle Müslüman olmayan vatandaşların kendini eşit vatandaş olarak görmelerini engelliyor. Dolayısı ile, bir ırk tanımı üzerinden değil, bir millet tanımı üzerinden tariflenen Türk kimliğini bile kabullenmekte zorlanıyorlar. Yine tekraren, bu Vandal dili, tutumu sürdürmek toplumu iyi bir yere götürmez. Aksine bizi otantik, içine kapalı, sevimsiz, başarısız bir kültüre hapsolmuş toplum haline çevirir. Düşünün, aklında ve kalbinde sürekli bir inkârı taşıyan kişilerden oluşan toplum, nasıl bir toplumdur? Bu toplum mutsuz, bağnaz, dünya ile bağlantısı kopmuş, entelektüel düzeyin çok gerisinde kalmış, ilkel kavramlarla halk bütünlüğünü sağlamaya çalışan, yerele hapsolmuş bir toplum olmaz mı? Bu duruma en iyi örnekte, şu sıralar çok konuştuğumuz Libya’yı verebiliriz. Zamanında birçok bakımdan, entelektüel anlamda da önemli bir merkez olan Libya bugün batının çöplüğü haline geldi. Yani bu akademisinden sokağına her alanda artan vasatlaşma, içinde büyük tehlike barındırıyor. Sonuçta, böyle bir toplumda bir aklı evvel çıkar, bir söz söyler, Trabzon’dan biri gelir Hrant Dink’i öldürür.
Yorum Yazın
"Afedersiniz 'Ermeni' dediler." diyen bir genel başkanın partisinde vekil değil miydi o "çok sevgili dostun", sayın köşemin yazarı?? Bu neyin popülizmi şimdi??
Neden milleti sadıka falan olmadığı defalarca ispatlanmış ermenileri sevgi pıtırcığı olarak göstermeye çalışıyorsunuz? Daha yeni masum sivil yerleşimleri bo... Devamını Gör