Bilim İnsanları Güneş Sisteminin 9. Gezegenini Bulmanın Yeni Bir Yolunu Keşfetti!
Bilim insanları uzun zamandır Güneş Sisteminin dışında, teorisel 9. bir gezegenin olabileceğinden şüphelenmektedirler. Peki tahminlere göre Dünya'nın 10 katı büyüklüğünde olan bu gezegeni nasıl bulabiliriz? Biz de bu yazımızda bu konudan bahsediyoruz.
Bir astronom, eğer varsa, yakalanması zor olan dokuzuncu gezegeni bulmanın yeni bir yolunu özetledi.
Son yıllarda diğer yıldızların çevresinde binlerce gezegen keşfedilmişken, kendi Güneş Sistemimizde bir gezegen bulmakta neden bu kadar sorun yaşadığımızı merak ediyor olabilirsiniz. Diğer yıldızların yörüngesindeki gezegenler için belli yöntemlerimiz var. Esasen, bir gezegen gözlemlediğimiz bir yıldızın önünden geçerken bu yıldızın ışığında belirli bir düşüş görürüz. Kendi yıldız sistemimizde Merkür ve Venüs dışındaki gezegenlerin Güneş'in önünden geçmemeleri bu yöntemi bizim için geçersiz kılmaktadır. Dokuzuncu gezegen aniden Güneş Sisteminin merkezine doğru bir yolculuk yapmadıkça, onu bu şekilde keşfedemeyiz.
Bununla birlikte, Güneş Sistemindeki diğer gezegenlerin ve cisimlerin yörüngelerindeki tutarsızlıklara bakarak gezegenleri tespit edebiliriz.
Astronom ve matematikçi Urbain Le Verrier, 1846'da Neptün'ü tam olarak bu şekilde keşfetti. İnsanların gizemli bir dokuzuncu gezegen aramasının nedeni, Caltech'ten iki astronomun, Neptün'ün yörüngesinden geçen altı nesnenin 'sürülendiklerini' düşündürecek şekilde bir araya toplandıklarına dair kanıtlar sunmasıdır. Ekip, Dünya'nın yarıçapının iki ila dört katı olduğuna inandıkları nesnenin olduğuna inandıkları yeri daralttı ancak bunun istatistiksel bir anormallik olabileceğine dair önerilerle belirsizliğini koruyor.
Michigan Üniversitesi'nden Kevin Napier tarafından yürütülen araştırma, Neptün'ün yörüngesinden sonraki diğer objeleri inceledi.
Bu yörüngeden sonra bulunan altı nesne gizli bir gezegenin neden olduğu kümelenmenin kanıtıysa, bu durum yörüngelerinin, aynı bölgedeki diğer nesnelerin yörüngelerinden farklı olduğu anlamına gelir. Ekip, durumun böyle olduğunu destekleyecek kanıt bulamadı ve dokuzuncu gezegen için kanıtın aslında seçilim yanlılığı olduğunu ileri sürdü. Dokuzuncu gezegen oradaysa -bazılarının hâlâ öyle olduğuna inandığı gibi- onu bulmanın daha iyi bir yoluna ihtiyacımız var. Gökbilimci Man Ho Chan yeni bir makalesinde, gezegeni aramanın bir yolunun, gezegenin yakalamış olabileceği uyduların termal imzalarını aramak olduğunu öne sürüyor.
Makale, iç Oort bulutu ile Kuiper Kuşağı arasında gizlenen herhangi bir büyük gezegenin muhtemelen birkaç uydusu olacağını öne sürüyor.
Uydular gezegenin (veya bazılarının çılgınca spekülasyon yaptığı gibi, ilkel bir kara deliğin) yörüngesinde dönerken, çekim güçleri gezegeni tekrar tekrar deforme edecek ve gelgit ısınması olarak bilinen süreçte onu ısıtacaktır. Yazar, 'Gelgit etkisinin, gezegen 9 karanlık bir nesne olsa bile, uyduları sayesinde gözlemler için yeterli termal radyo akısı sağlayabileceğini düşünüyoruz. Bu, gezegen 9 hipotezini incelemek ve gezegen 9'un temel özelliklerini ortaya çıkarmak için yeni bir dolaylı yol sağlıyor' şeklinde yazıyor.
Chan'ın teorik gezegen bölgesindeki nesnelere dayanan hesaplamalarına göre bu gezegen kendine 20 kadar uydu toplamış olmalı.
Chan bunun, dokuzuncu gezegen 'karanlık bir nesne' olsa bile işe yarayacağını düşünüyor. Chan sözlerini, 'Eğer [dokuzuncu gezegen] karanlık bir nesneyse ve bir uydu sistemine sahipse, uydular tarafından yayılan potansiyel termal sinyalleri doğrudan gözlemlemeyi deneyebiliriz. Bu nedenle, [dokuzuncu gezegen] hipotezini doğrulamak ve [dokuzuncu gezegen]'in karanlık bir nesne olup olmadığını doğrulamak için bu, etkili bir yöntem olacaktır' şeklinde bitiriyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
Bu içerikler de ilginizi çekebilir
Dünyanın Çekirdeği Aniden Dursaydı Neler Olurdu?
Yorum Yazın
Sümer tabletlerindeki nibiru mu bu?