onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Anadolu'nun Efsanesi Cemşab'ın Hikâyesi: Şahmeran

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

etiket Anadolu'nun Efsanesi Cemşab'ın Hikâyesi: Şahmeran

Cem Kınay
22.01.2023 - 14:45 Son Güncelleme: 29.01.2023 - 19:58

Artık dünyamız platformlar dünyası.

Trendleri onlar belirliyor.

Oradaki içerikler günlük hayatımızın önemli bir parçası oluyor, popüler kültür tavan yapıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Vallahi çok iyi oldu Serenay Sarıkaya ile hem Şahmeran efsanesini tekrar hatırladık hem de bilmeyenler hemen Google amcaya müracaat ettiler.

Vallahi çok iyi oldu Serenay Sarıkaya ile hem Şahmeran efsanesini tekrar hatırladık hem de bilmeyenler hemen Google amcaya müracaat ettiler.

Benim ilk deneyimim Prof. Hüsamettin Koçan’ın Bayburt yakınlarında yarattığı muhteşem Baksı Müzesi’nde başladı. Hüsamettin hocanın sokaktan aldığı ve koleksiyonuna kattığı eşsiz şahmeran resimlerine hayranlıkla bakarak ve düşünerek, kendi kendime yorumlar yaparak başladı.

Anadolu mitolojisinde belki de en önemli efsane Şahmeran efsanesi, 'şah' (erkek) ve 'yılanlar' kelimelerinin birleşmesinden meydana geliyor bu kulağa hoş gelen kelime, Farsça.

Binlerce yıl önce Tarsus’ta yedi katlı belki de daha fazla katlı yeraltında yaşayan yılanlar varmış. Meran adı verilen bu yılanlar bugünkü dünyada aradığımız kodlara sahiplermiş, akıllı, şefkatli, vicdanlı imişler ve barış içinde yaşarlarmış. Kraliçelerine Şahmeran denirmiş, çok güzel, genç, cazibe dolu bir kadınmış.

Efsaneye göre bu kadını ilk gören Cemşab’mış.

Fakir oduncunun oğlu Cemşab ve arkadaşları bir gün bal dolu bir mağara keşfetmişler, balları almak için bayağı derinlere inmişler.

Ha bu da bugüne uyuyor, arkadaş dedikleri daha fazla pay almak için mağarada terk etmişler Cemşab’ı.

O da kurtulmak için kazmaya başlamış mağarayı ve bir de bakmış açılan delikten karşısına hayatında görmediği kadar güzel bir bahçe, eşi benzeri olmayan bitkiler, havuz ve tabii bir sürü yılan ve kraliçe.

Uzun yıllar yaşamış, ancak içinde hep bir hasret varmış, çok özlemiş ailesini ve yalvarmaya başlamış kraliçeye, gitmek için izin istemiş.

Kraliçenin tek şartı varmış, kimseye yerimizi söyleme demiş ve salıvermiş Cemşab’ı.

Hakikaten Cemşab uzun yıllar kimseye hiçbir şey söylememiş, ta ki padişah çok hastalanıp ölüm döşeğine düşene kadar.

Vezir demiş ki tek kurtuluş, şahmeran eti yemesi padişahın.

Her yere haber salınmış şahmeran eti bulunması için.

Bizim Cemşab da yeri söylenmesi için çok zorlanmış ve sonunda dayanamayıp yeri söylemiş, kuyu bulunmuş, Şahmeran çıkarılmış.

O da söyle demiş:

Beni toprak çanakta kaynatıp suyumu vezire içirin, etimi de padişaha yedirin.

Vezir ölmüş, padişah Cemşab’ı vezir yapmış.

Vallahi herkes kendine göre bir hisse çıkarsın bu efsanelerden.

Bakalım Şahmeran’ın öldürüldüğünü öğrenen yılanlar dünyamızı ne zaman istila edecekler yahut da bu efsaneden öğretilerimizle akıllı, şefkatli, barış içinde yaşamak için bir gayret göstereceğiz mi?

Seneler sonra bir gün Mardin’e gittim.

Seneler sonra bir gün Mardin’e gittim.

Marangozlar kahvehanesinin oralarda bir insan ile karşılaştık.

Nur yüzlü, dervişler gibi uzun sakallı, ağır hareket eden, vicdanlı bakışı olan, tok sesli, karizmatik bir adam, dükkanında saatlerce sohbet ettik, dükkânın her tarafı onun cam üstüne yaptığı, Mezopotamya’nın bütün renklerini yansıttığı Şahmeranlar ile dolu. Bütün sohbetlerimize o şahmeranlar şahit oldu. Masal anlatıcısı ve sanatçı yeni dostumun derin muhabbetini benimle dinledi çeşitli renklerdeki şahmeranlar ve öyle hissettim ki başlarını salladılar, kabul ettiler. Ben de o gün kendimi Cemşab gibi muhteşem bir bahçede, şıkır şıkır akan havuzlar ve mis gibi kokan çiçekler arasında çok mutlu hissettim. Orda kalmak istedim, kalamadım, kalamamak da içimde hep bir sıkıntıdır.

İşte o dostumun ağzından dinleyelim bakalım bu hikâyeyi:

Efendim benim o güzel dostum Ebuburak Toparlı, gidin ona, onun hikayelerini, masallarını o güzel Mezopotamya renkleri arasında dinleyin.

Efendim benim o güzel dostum Ebuburak Toparlı, gidin ona, onun hikayelerini, masallarını o güzel Mezopotamya renkleri arasında dinleyin.

Göreceksiniz o Şahmeranlar hep size bakacak, hep size bir şeyler söyleyecek, dinleyin onları, vicdanlı, merhametli, iyi olun.

Twitter

Instagram

Youtube    

Facebook 

LinkedIn

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
46
27
4
2
2
2
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
ece talyanoğlu

şahmAran yılanları şahı şahmEran da insanları şahı diye bi duyumum var bu A ve E harfi değişikliği büyük anlam farklılığı imiş... bi kaç yerde böyle yazıyor ... Devamını Gör

_öylesine_1_i

Mardinli olarak tavsiye ederim 👍

Pasif Kullanıcı

Batman'da da vardır her evde bu resimli kabartmalardan.😎Merak edip sormuşluğum ve Cemşab efsanesini anlatırlardı dillerinin döndüğünce😎