6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/a maddesine göre, TTK’nın 4. maddesinde belirtilen tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalardan ve konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki davalardan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerekmektedir. Bu yukarıda söz ettiğimiz “dava şartı arabuluculuk”un bir alt başlığı olan “ticari uyuşmazlıklardaki dava şartı”dır. Yani, arabulucuya başvurulmadan ve süreç sonuçlanmadan bu türdeki davalar doğrudan asliye ticaret mahkemesine açılamaz.
Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.
İş hukuku uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk
İş hukukunda işçi ve işveren arasındaki yıllık izin ücreti, fazla çalışma (fazla mesai) ücretleri, prim, ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı maaş vb. gibi işçilik alacakları ile ihbar tazminatı, kıdem tazminatı vb. gibi tazminatlardan kaynaklanan uyuşmazlıklar 01.01.2018 tarihinden itibaren zorunlu arabuluculuk yoluyla çözülecektir (7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu Madde 3).
İşçi ve işveren aralarındaki hukuki sorunu gidermek için öncelikle zorunlu olarak arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabulucuya başvurmadan iş mahkemesinde açılan iş davaları “dava şartı yokluğu” sebebiyle usulden reddedilecektir.
İhtiyari arabuluculuğa hangi uyuşmazlıklar için başvurulabilir?
İş hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkta zorunlu arabuluculuk uygulaması dışında da uyuşmazlığın tarafları zorunlu ve dava şartı olmadığı halde arabulucuya başvurabilirler. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri tüm özel hukuk uyuşmazlıkları, işleri ve davaları arabuluculuk yasası uygulaması ile çözüme kavuşturulabilir (Arabuluculuk Kanunu Madde 1/2).
Tarafların özgür iradeleriyle üzerinde tasarruf edebilecekleri özel hukuk uyuşmazlıkları, genel olarak kamu düzenini ilgilendirmeyen, taraflar dışındaki kişilerin, özellikle kamu kurumlarının haklarına zarar vermeyen uyuşmazlıklardır. Arabuluculuk da zaten bu sebeple Ceza Muhakemesi Hukuku’na uyumlu değildir. Yalnız tarafları ilgilendiren uyuşmazlıklar genelde özel hukuk uyuşmazlıklarıdır. Bu uyuşmazlıkların İş Hukuku ile ilgili olanları genellikle işçilik alacakları ile işe iadede ortaya çıkmaktadır. Ancak tarafların üzerinde tasarrufta bulunma haklarının olmadığı uyuşmazlık konularında arabulucuya da gidilememektedir.
Buna en iyi örneklerden biri hizmet tespiti davasıdır. İşçinin söz konusu iş yerinde hangi süreçte günde ve haftada kaç saat hangi günlerde vs. çalıştığının da tespiti bittabi iki tarafın beraber çözebileceği bir uyuşmazlıktır ve tümünün tespiti mümkün olup tümü maddi bir gerçekliğe işaret eden nihayetinde müspet olacak bir hususa dairdir. Ancak buradaki esas ayrım elbette bu değildir, hizmet tespiti davası kişinin üzerinde tasarruf edemeyeceği sosyal güvenlik haklarının yanı sıra kamu idaresinin bazı haklarını (prim alma vs.) da etkileyecek niteliktedir. Özetle yalnız tarafları ilgilendirmeyen uyuşmazlıklar ihtiyari arabuluculuk konusu edilmez.
Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri ve arabuluculuğa elverişli bazı uyuşmazlıklar ve diğer hukuki konular şöyledir:
• Maddi ve manevi tazminat davaları,
• Mirasta mal paylaşımı, miras hukukundan kaynaklanan saklı pay nedeniyle tenkis davası, muris muvazaası gibi hukuki uyuşmazlıklara dair davalar,
• Boşanmada mal paylaşımı, boşanma davası kesinleşmişse maddi ve manevi tazminat talepleri, katkı veya katılma alacağına dair talep ve davalar,
• İş hukukundan kaynaklanan; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti alacakları; iş kazası nedeniyle maluliyet veya ölümden kaynaklanan tazminat, destekten yoksun kalma tazminatı gibi her türlü tazminat talepleri,
• Gayrimenkul hukukundan kaynaklanan; vekalet görevinin (vekillik yetkisinin) kötüye kullanılması, muris muvazaası nedeniyle açılan davalar, usulsüz tasarruf vb. gibi nedenlerle nedenlerle açılan tapu iptal ve tescil davası, gayrimenkule yapılan müdahalenin men-i (tecavüzün önlenmesi) davası, haksız işgal tazminatı (ecrimisil) davası, önalım (Şufa) davası, ortaklığın giderilmesi/izale-i şuyu davaları, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlıklar.
Bu yazımızda sizlere bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak kullanılagelen ancak ülkemizde halen vatandaş nezdinde pek bilinmeyen ya da içeriğine dair bilgi sahibi olunmayan “Arabuluculuk” üzerine bilgiler verdik. Umarım bu yazının siz değerli okurlara faydası dokunmuştur. Sağlıcakla kalın, bir sonraki yazımızda görüşmek dileğimle...
Instagram
Linkedln
Facebook
Web Sitesi
Yorum Yazın