Görüş Bildir
Haberler
Alternatif Uyuşmazlık Çözümü: Arabuluculuk Nedir?

etiket Alternatif Uyuşmazlık Çözümü: Arabuluculuk Nedir?

Ferah Altuntaş
21.03.2023 - 10:28 Son Güncelleme: 30.03.2023 - 10:07

Arabuluculuk; hukuk sistemleri gelişkin ülkelerde bir süredir kullanılmakta olan ülkemiz hukuk sistemine de yakın zamanda katılmış olan özel hukuk uyuşmazlıklarında bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Yani esasen işi uyuşmazlıkları sonuçlandırmak olan mahkemelere göre daha hızlı ve barışçıl bir alternatiftir. Arabulucuyu taraflar özgür iradeleriyle seçebilirler.

Arabulucu tarafsızdır ve neredeyse hakim gibidir ancak hukuken bir “hakem” statüsü arabulucuya daha uygun düşmektedir. Bir uyuşmazlıkla ilgili dava açmadan önce veya dava açıldıktan sonra arabulucuya başvurulabilir. Arabuluculuk; dava sürecinin uzunluğundan ve karşılıklı iddia ve savunmaların keskinliğindense daha hızlı ve barışçıl bir yol arayanlar için uygun ve sonucu kesin olan bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir, bir usul hukuku kurumudur. Arabulucular Arabuluculuk Merkezine ve dolayısıyla Adalet Bakanlığı’na bağlıdırlar. Arabulucular genellikle avukat olsalar da avukatlık yapmaları şart değildir zira yalnız arabuluculukla ilgilenen bürolar ve hukukçular da mevcuttur.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Arabuluculuk ikiye ayrılır demiştik. Peki zorunlu arabuluculuk nedir, ihtiyari arabuluculuk nedir?

Arabuluculuk ikiye ayrılır demiştik. Peki  zorunlu arabuluculuk nedir, ihtiyari arabuluculuk nedir?

Birtakım uyuşmazlıklar için dava açılmadan önce arabulucuya gitmeyi mevzuatımız zorunlu kılmıştır. İşte zorunlu arabuluculuk burada gündeme gelmektedir. Buna “dava şartı arabuluculuk” da denmektedir, çünkü o uyuşmazlıkla ilgili bir dava açmanın ön şartıdır. Söz konusu uyuşmazlıklarda eğer dava arabulucuya gidilmeden açılırsa “dava şartı yokluğu”ndan reddedilir. Tüketici uyuşmazlıkları, ticari uyuşmazlıklar ve iş hukuku uyuşmazlıkları (işçilik alacakları, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti alacakları, ubgt alacakları, agi alacakları, ücretler vd.) zorunlu arabuluculuğa tabi olup bu konularda dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusu yapmak ve arabuluculuk sonucunda arabulucunun düzenleyip tarafların ve arabulucunun imza altına aldığı toplantı son tutanağını dava açarken mahkemeye sunmak gerekmektedir.

İhtiyari arabuluculuk ise “alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi” olan arabuluculuk için asli meseledir. Mahkemede dava açmadan önce arabulucuya gitmeniz gerekmeyen uyuşmazlıklar için de dava açmadan önce arabulucuya gitmeyi düşünebilirsiniz. Çünkü süreç daha hızlı işler ve taraflar mahkeme ortamındaki kadar rahatsız hissetmelerine gerek olmaksızın karşılıklı konuşarak uyuşmazlığı bir anlaşma ile sonuçlandırabilirler. Taraflar arabulucuyu kendileri seçebilmektedir ve üzerinde tasarruf edebilecekleri her nev’i özel hukuk uyuşmazlığı için ihtiyari arabuluculuk yolu tercih edilebilir.

Israrla “özel hukuk uyuşmazlığı” dememizin sebebi, TCK ve sair kanunlar kaynaklı Ceza Hukuku uyuşmazlıklarıyla ilgili arabuluculuk yoluna başvurulamamasıdır. Ancak burada da bir başka alternatif çözüm yöntemi(ADR) olan uzlaştırma müessesesi mevcuttur. Konusu suç teşkil eden fiiller ile ilgili olan uyuşmazlıklar arabuluculuk ile değil Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümlerince “uzlaştırma” düzenlemelerinin uygulanması suretiyle savcılık bünyelerindeki uzlaştırma büroları aracılığıyla çözülebilir.

Arabulucu kimdir?

Arabulucu, hukuk fakültesi mezunu olmak ve mesleğinde en az 5 yıl kıdeme sahip olmak şartıyla iletişim ve görüşme teknikleri gibi konularda uzmanlık eğitimi almış olmalıdır (Arabuluculuk Kanunu Madde 20). Akabinde arabuluculuk için gereken sınava girerek sınavı başarıyla tamamlamış olmalı ve Adalet Bakanlığı nezdinde tutulan “arabuluculuk listesine kayıtlı kişiler” listesinde sicil numarasıyla yer aldıkları takdirde arabuluculuk faaliyetini yürütebilirler. 

5 yıllık kıdem şartı esasında tabii ki avukatlıkta aranmamaktadır. Mevzuatta böyle bir düzenleme bulunmamaktadır. 5 yıl mesleğinizde kıdeminizin olması yeterlidir. Eğer başka bir meslekte resmen çalıştıysanız oradaki kıdemi hukuk fakültesi mezuniyetinizin ardından mahsup da edebilirsiniz. Ayrıca unutmayınız ki stajyer avukatlık süreci de kıdeme dahildir. Yani genel kanının aksine yalnızca avukatlar arabuluculuk yapmazlar. Hukuk fakültesi olan, gerekli eğitimleri alan, 5 yıl mesleki kıdeme sahip olan ve uzmanlık eğitimini alarak bir mesleki yeterlilik ölçütü olan arabuluculuk sınavını başarıyla tamamlamış kişiler arabulucu olabilirler. Tüm bunların akabinde arabuluculuk listesine kayıt yaptırdıktan sonra faaliyetlerini yürütebilirler.

Ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk

Ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/a maddesine göre, TTK’nın 4. maddesinde belirtilen tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalardan ve konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki davalardan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerekmektedir. Bu yukarıda söz ettiğimiz “dava şartı arabuluculuk”un bir alt başlığı olan “ticari uyuşmazlıklardaki dava şartı”dır. Yani, arabulucuya başvurulmadan ve süreç sonuçlanmadan bu türdeki davalar doğrudan asliye ticaret mahkemesine açılamaz.

Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.

İş hukuku uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk

İş hukukunda işçi ve işveren arasındaki yıllık izin ücreti, fazla çalışma (fazla mesai) ücretleri, prim, ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı maaş vb. gibi işçilik alacakları ile ihbar tazminatı, kıdem tazminatı vb. gibi tazminatlardan kaynaklanan uyuşmazlıklar 01.01.2018 tarihinden itibaren zorunlu arabuluculuk yoluyla çözülecektir (7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu Madde 3).

İşçi ve işveren aralarındaki hukuki sorunu gidermek için öncelikle zorunlu olarak arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabulucuya başvurmadan iş mahkemesinde açılan iş davaları “dava şartı yokluğu” sebebiyle usulden reddedilecektir.

İhtiyari arabuluculuğa hangi uyuşmazlıklar için başvurulabilir?

İş hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkta zorunlu arabuluculuk uygulaması dışında da uyuşmazlığın tarafları zorunlu ve dava şartı olmadığı halde arabulucuya başvurabilirler. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri tüm özel hukuk uyuşmazlıkları, işleri ve davaları arabuluculuk yasası uygulaması ile çözüme kavuşturulabilir (Arabuluculuk Kanunu Madde 1/2).

Tarafların özgür iradeleriyle üzerinde tasarruf edebilecekleri özel hukuk uyuşmazlıkları, genel olarak kamu düzenini ilgilendirmeyen, taraflar dışındaki kişilerin, özellikle kamu kurumlarının haklarına zarar vermeyen uyuşmazlıklardır. Arabuluculuk da zaten bu sebeple Ceza Muhakemesi Hukuku’na uyumlu değildir. Yalnız tarafları ilgilendiren uyuşmazlıklar genelde özel hukuk uyuşmazlıklarıdır. Bu uyuşmazlıkların İş Hukuku ile ilgili olanları genellikle  işçilik alacakları ile işe iadede ortaya çıkmaktadır. Ancak tarafların üzerinde tasarrufta bulunma haklarının olmadığı uyuşmazlık konularında arabulucuya da gidilememektedir.

Buna en iyi örneklerden biri hizmet tespiti davasıdır. İşçinin söz konusu iş yerinde hangi süreçte günde ve haftada kaç saat hangi günlerde vs. çalıştığının da tespiti bittabi iki tarafın beraber çözebileceği bir uyuşmazlıktır ve tümünün tespiti mümkün olup tümü maddi bir gerçekliğe işaret eden nihayetinde müspet olacak bir hususa dairdir. Ancak buradaki esas ayrım elbette bu değildir, hizmet tespiti davası kişinin üzerinde tasarruf edemeyeceği sosyal güvenlik haklarının yanı sıra kamu idaresinin bazı haklarını (prim alma vs.) da etkileyecek niteliktedir. Özetle yalnız tarafları ilgilendirmeyen uyuşmazlıklar ihtiyari arabuluculuk konusu edilmez.

Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri ve arabuluculuğa elverişli bazı uyuşmazlıklar ve diğer hukuki konular şöyledir:

• Maddi ve manevi tazminat davaları,

• Mirasta mal paylaşımı, miras hukukundan kaynaklanan saklı pay nedeniyle tenkis davası, muris muvazaası gibi hukuki uyuşmazlıklara dair davalar,

• Boşanmada mal paylaşımı, boşanma davası kesinleşmişse maddi ve manevi tazminat talepleri, katkı veya katılma alacağına dair talep ve davalar,

• İş hukukundan kaynaklanan; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti alacakları; iş kazası nedeniyle maluliyet veya ölümden kaynaklanan tazminat, destekten yoksun kalma tazminatı gibi her türlü tazminat talepleri,

• Gayrimenkul hukukundan kaynaklanan; vekalet görevinin (vekillik yetkisinin) kötüye kullanılması, muris muvazaası nedeniyle açılan davalar, usulsüz tasarruf vb. gibi nedenlerle nedenlerle açılan tapu iptal ve tescil davası, gayrimenkule yapılan müdahalenin men-i (tecavüzün önlenmesi) davası, haksız işgal tazminatı (ecrimisil) davası, önalım (Şufa) davası, ortaklığın giderilmesi/izale-i şuyu davaları, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ilgili uyuşmazlıklar.

Bu yazımızda sizlere bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak kullanılagelen ancak ülkemizde halen vatandaş nezdinde pek bilinmeyen ya da içeriğine dair bilgi sahibi olunmayan “Arabuluculuk” üzerine bilgiler verdik. Umarım bu yazının siz değerli okurlara faydası dokunmuştur. Sağlıcakla kalın, bir sonraki yazımızda görüşmek dileğimle...

Instagram

Linkedln

Facebook

Web Sitesi

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
3
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın