Görüş Bildir
MP Antalyaspor Bombaları Patlattı
Medical Park Antalyaspor Başkanı Gültekin Gencer NTV Spor'a yaptığı açıklamada 2 flaş transferi açıkladı. İşte Gencer'in yaptığı açıklamalar AMRABAT 'Galatasaray ile Ambrabat'ın sezon sonuna kadar kiralanması ile ilgili anlaştık. Amrabat'la kesinlikle görüşmedik. Ama Galatasaray Kulübü'yle gerekli konularda anlaştık. Hiçbir problemimiz yok. Amrabat'a ilgimiz iletildi bugün itibariyle. Yarın İstanbul'da olacak. Onunla da görüşeceğiz. Herhangi bir problem çıkacağını tahmin etmiyorum. İnşallah bizimle olacak diye düşünüyoruz.' GİRAY KAÇAR 'Trabzonspor'da kadro dışı kalan Giray Kaçar'la her şartta anlaştık. Kısa süre içinde de 2,5 yıllık resmi imzayı atacağız.' JOSEPH YOBO 'Yobo'nun yıllık 2 milyon Euro gibi bir maliyeti olması transferi engelleyen nedenlerden bir tanesi. Fenerbahçe Kulübü'nden kendisi katkı istiyordu. Çıkmaza girse de ben Aziz başkanla da görüştüm bu konuyu. Ama sorun Yobo'da. Kararsızlık yaşıyor.' HOLOSKO 'Holosko'yu istedik. Dün akşam Beşiktaş teknik heyeti takımda tutmak istediklerini iletti.'
Kuddusi Müftüoğlu Bıraktı
2005 yılında FIFA kokartı alınan ve ulusal hakemliğe indirilen 22 yıllık futbol hakemi Kuddusi Müftüoğlu, Merkez Hakem Kurulu’nun (MHK) Alanya Semineri’nde faal hakemliği bıraktığını açıkladı.22 yıllık hakem yaşantısının ardından siyasete atılacağını söyleyen Müftüoğlu, AKP’den Alanya Belediyesi başkan aday adayı olarak gösteriliyor.
İddaa'nın Şampiyonu Trabzonspor
iddaa'da geçen yıl en çok isim hakkını 6 milyon 548 bin 840 lira ile Trabzonspor aldı.Spor Toto Teşkilat Başkanlığı'nın oyunlarından İddaa'da geride kalan yılda en fazla isim hakkı bedelini Trabzonspor aldı. Teşkilat başkanlığından elde edilen bilgilere göre Avrupa kupaları, lig ve kupa maçlarını kapsayan isim hakkında bordo-mavililer, 6 milyon 548 bin 840 lira almaya hak kazandı. Fenerbahçe ve Galatasaray ise Karadeniz ekibinin ardından sıralandı. Fenerbahçe 6 milyon 383 bin 640, Galatasaray ise 5 milyon 789 bin 897 liralık isim hakkının sahibi oldu. Beşiktaş ise 4 milyon 102 bin 497 liralık isim hakkıyla 18 kulüp arasında çok gerilerde kaldı. Teşkilat başkanlığı, Spor Toto Süper Lig'e 81 milyon 319 bin 511 lira, PTT 1. Lig'e 39 milyon 546 bin 431 lira, Spor Toto 2. Lig'e 56 milyon 753 bin 793 lira ve Spor Toto 3. Lig'e de 42 milyon 940 bin 200 lira isim hakkı bedeli ödedi. Spor Toto Teşkilat Başkanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, iddaa oyunlarında 2012 yılına oranla 2013'te hasılatta yüzde 12 artış sağladıklarını söyledi. YASADIŞI BAHİS İLE MÜCADELE Kasapoğlu, yasadışı bahisle ilgili çalışmaların sürdüğünü de belirterek, '2013 yılında 193 bayi hakkında 18 yaşından küçüklere oyun oynatıldığı gerekçesiyle resmi işlemler başlattık. Yapılan incelemelerde de 22'sinin bayilik ruhsatını iptal ettik' ifadelerini kullandı.Kasapoğlu, futbol, basketbol, voleybol ve hentbol branşlarında kulüplere verilen isim hakkı bedellerinde de geride kalan yılda artış sağladıklarını belirterek, 'Futbolda galibiyete 120 bin, beraberliği 90 bin, yenilgiye 70 bin, basketbolda galibiyete 45 bin, yenilgiye 35 bin, voleybolda galibiyete 35 bin, mağlubiyete 25 bin, hentbolda da galibiyete 30 bin, yenilgiye ise 20 bin lira ödeme yaptık' diyerek sözlerini tamamladı. AA
'Hajrovic'i Napoli, Lazio ve Sivas da İstemiş'
Galatasaray'ın İsvicre'nin Grasshopper takımından transfer ettiği İzet Hajrovic'e sezon başında Napoli ve Lazio talip oldu ve gelişmeyle birlikte fiyatı birden katlandı . Ayrıca Sivassspor'un da geçtiğimiz yaz Hajrovic için İsviçre kulübüyle görüştüğü öğrenildi. 'SİVASSPOR'A ÖNERMİŞTİM' Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta forma giyen Ali Güneş, Galatasaray'ın yeni transferi İzet Hajrovic'i takip ettiğini belirterek, 'Altı ay önce Sivasspor'un Sportif direktörü Murat Erdoğan'a Hajrovic'i söyledim. Çok iyi bir kanat oyuncusu olduğunu söyledim. Ayrıca Grasshopper'ın çok iyi teklif gelmesi durumunda oyuncuyu satabileceğini söyleşmiştim. Önceki gün de şaka olsun diye bu futbolcuyu kaçırdın diye mesaj attım. Galatasaray için çok iyi bir transfer' dedi. STİLİ BALIC'E BENZİYOR. ÇOK HIZLI VE HARİKA FRİKİK ATIŞLARI VAR Radyospor'da Özgür Sancar'ın canlı yayın konuğu olan Güneş, 'Çok iyi bir transfer. Ben stilini Elvir Balic'e benzetiyorum. Çok iyi bir kanat oyuncusu. Çok iyi frikikleri ve şutları var. Çok da çabuk bir futbolcu. Galatasaray'ın doğru bir transfer yaptığını söyleyebilirim. Ben bu transferi duyduğumda şaşırdım. 6 ay önce Sivasspor'a, Murat Erdoğan'a önermiştim' ifadelerini kullandı. NAPOLI VE LAZIO TALİP OLDU FİYATI ARTTI; 3-5 MİLYON EURO ARASI Ali Güneş, 'Hajrovic'in sezon başı bedeli 3 milyondu. Ama İtalya'dan Napoli ve Lazio oyuncuya talip oldu ve fiyatı birden arttı. 5 milyon Euro'ya yükseldi. 3-5 milyon arasında bir fiyatı olmalı. 3 milyon Euro'ya alınabileceğini düşünüyorum' dedi. 2014 BREZİLYA DÜNYA KUPASI'NDA DEĞERİNİ İKİYE KATLAYABİLİR Bosna Hersek Milli Takımı'nda Dünya Kupası'nda iyi bir performans göstermesi durumunda, Hajrovic'in değerini ikiye katlayabileceğini belirten Ali Güneş, 'Bence Galatasaray'da başarılı olabilecek ve doğrudan oynayabilecek oyuncu. Dünya Kupası'nda oynayacak olması da büyük şans' ifadelerini kullandı . MURAT ERDOĞAN: 'GRASSHOPPER'LA KONUŞTUM; 2 MİLYON EURO İSTEDİLER. ÇOK İYİ BİR OYUNCU' Sivasspor Sportif Direktörü Murat Erdoğan ise 'Ali Güneş bana sezon başında Hajrovic'ten bahsetti. Bir araştırma yaptım. Çok olumlu bir feedback aldık. Bir girişim yapmak istedik; ama istenilen rakam çok yüksekti. Bizim bütçemiz ise belli. Bizim için gerçek dışı bir transfer olarak gözüküyordu. Maddi koşulları bakımından. Ama müthiş yetenekli bir oyuncu. Bizim bütçemizi çok aşan bir rakam verdiler. Bire bir İsveç kulübü yetkilileriyle görüştüm. 2 milyon Euro demişlerdi, altı ay önce. Biz ise free oyuncu arıyorduk. O yüzden bizim için hayal bir transfer oldu. Büyük takımda oynamak baskıyı kaldırmak demektir. Ben Hajrovic gibi kaliteli bir oyuncunun bu baskıyı kaldıracağını ve Galatasaray'da başarılı olacağına inanıyorum' dedi. Radyospor
'En Büyük Hizmeti Muslera Verdi'
Galatasaray'ın unutulmaz kalecisi Simovic, Muslera için övgü dolu ifadeler kullandı.Galatasaray'da uzun yıllar kalecilik yapan ve kulübün unutulmazları arasında yer alan eski Yugoslavyalı kaleci Zoran Simoviç, 'Hayatımın en güzel dönemini İstanbul'da geçirdim, geçirmeye de devam ediyorum. Hala sık sık İstanbul'a gidiyorum. Orada evim ve bazı işlerim var'' dedi. Sırbistan'ın Kruşevac kentinde müteahhitlik yapan ve aynı zamanda belediye meclis üyesi olan Simoviç, futbolculuk kariyerine ve bugünkü hayatına dair AA muhabirine açıklamalarda bulundu. Simoviç, futbolculuk kariyerine, bugün ikamet ettiği Sırbistan'ın güneyindeki Kruşevac şehrinde başladığını ve 1969-1980 yılları arasında Napredak takımında oynadığını söyledi., Napredak takımında oynarken, Yugoslavya A Milli Futbol Takımı'na seçildiğini ifade eden Simoviç, daha sonra, Hayduk Split takımına transfer olduğunu ve 1984'e kadar orada forma giydiğini kaydetti. Aynı yıl İngiltere'den bir takımla sözleşme imzaladığını belirten Simoviç, oturma izniyle ilgili bir sorun nedeniyle bu transferin gerçekleşmediğini, ardından İstanbul'a gelerek, Galatasaray'la sözleşme imzaladığını ifade etti. Simoviç, 'Bugün, mevcut durumları göz önünde bulundurarak, bana 'İngiltere mi Türkiye mi' diye sorsalar, Türkiye'yi seçerdim. Hayatımın en güzel dönemini İstanbul'da geçirdim, geçirmeye de devam ediyorum. Hala sık sık İstanbul'a gidiyorum. Orada evim ve bazı işlerim var' diye konuştu. Belediye meclis üyeliği yapıyor Galatasaray'da uzun yıllar forma giydikten sonra, 36 yaşındayken aktif futbol yaşantısını sona erdiren Simoviç, neden futbolun için de kalmadığını ise şöyle dile getirdi: 'Benim son derece uzun bir kariyerim oldu. Sırbistan'da ve eski Yugoslavya'da, benim kadar uzun süre aktif futbol oynamış sayılı futbolcu vardır. Aslında Galatasaray'da iki yıl daha oynayacaktım. Ancak, psikolojik açıdan tükenmiştim. Aktif futbolculuk kariyerimi sonlandırdıktan sonra bir yıl boyunca Galatasaray'da kaleci antrenörlüğü yaptım. Bir yılın ardından, takımı tamamen benim yönetimime vermeleri için kulüp yönetimiyle görüştüm. Karşılığında hiçbir şey talep etmeyeceğimi, sadece bir yıl boyunca takımın teknik direktörü olmak istediğimi söyledim. Çünkü ben bu futbolcularla yaşıyordum. Ne yerler, ne zaman uyurlar, nasıl uyurlar, her şeylerini biliyordum. Ancak yönetim, Karl-Heinz Feldkamp ile anlaşmıştı. Bana, onun yardımcısı olmamı teklif ettiler, ancak ben kabul etmedim. Şunu söylemeliyim ki teknik direktör olmak kolay bir iş değil. Ben bir fanatiğim ve organizmanız bir yaştan sonra stresi kaldıramıyor. Ardından, buraya döndüm. İki yıl boyunca Napredak Futbol Kulübü'nün başkanlığını yaptım. Yöneticiliğin de nasıl olduğunu gördüm ve benim karakterimin artık futbolun içinde olamayacağını anladım.' Simoviç, bugün çok aktif olmamakla birlikte politikayla ilgilendiğini ve Kruşevac Belediyesi'nde meclis üyeliği yaptığını söyledi. Aynı zamanda, inşaat işiyle uğraştığını da kaydeden Simoviç, inşaat sektöründe, futbolculuk dönemindekinden daha fazla para kazandığını belirtti. Muslera, harika bir kaleci Simoviç, bir dönem kendisinin koruduğu Galatasaray'ı halen yakından takip ettiğini ve takımın kalesinin bugünkü sahibi Uruguaylı kaleci Fernando Muslera'yı da çok beğendiğini söyledi. Simoviç, Muslera'yla ilgili, 'Fernando Muslera harika bir kaleci. Galatasaray'daki tüm yabancılar arasında, kulübe en büyük hizmeti veren Muslera'dır' ifadelerini kullandı. Galatasaray'ın transfer politikasını eleştiren Simoviç, şunları kaydetti: 'Bakın, Jose Mourinho ilk kez Chelsea'nın başına geldiğinde, takımın sahibi Roman Abramovich'ten en kaliteli futbolcuları satın almasını istedi. Bu üst düzey oyuncuların katılmasıyla Chelsea şampiyonluğa ulaştı. Demek istediğim şu: Eğer kulüp yönetimi istediğiniz her oyuncuyu satın alırsa, o takıma benim rahmetli babam da teknik direktörlük yapabilir. Eğer yapabiliyorsan, elindeki malzemeden bir şeyler yap.' Yabancı sınırlamasına destek Son dönemde özellikle milli takım düzeyindeki düşüşü de değerlendiren Simoviç, bunun başlıca sebebinin yabancı kontenjanı olduğunu savundu. Simoviç, 'Soruyorum size: Neden Türkiye A Milli Futbol Takımı bu kadar geriledi? Çünkü, kulüpler sahaya 6 yabancı sürüyor. Takımın yarısından fazlasını yabancılar oluşturuyor. Türk futbolcu kontenjanı azalıyor. Bu nedenle, milli takımlar her geçen gün daha da gerileyecek. Avrupa'da oynayamayan futbolcunun sen de ne işi var? Ne yapacaksınız bu oyuncuları? Bir de bu oyunculara anormal ücretler ödüyorsun' diye konuştu. AA
Reklam
İşte Fevzi'nin Yeni Takımı
Futbol yaşantısını 2 yıl önce TKİ Tavşanlı Linyitspor'da sonlandıran kaleci Fevzi Tuncay, Altınordu Futbol Akademisi'nde kaleci antrenörü oldu.Fevzi Tuncay, Altınordu gibi gençlere önem veren bir kulüpte olmaktan mutlu olduğunu belirterek, 'Hedefim, Altınordu arması altında kaleciler yetiştirip onları Türk futboluna kazandırmak ve Avrupa’da forma giyebilecekleri düzeye getirmek” dedi. Altınordu ve Ege’nin bu hedef için çok iyi şartlara sahip olduğunu belirten Tuncay, şunları kaydetti: 'Ege Bölgesi, son dönemde Onur, Ramazan, Gökhan, Bora Körk ve daha bir çok ismi yetiştirdi. Kaleciler, zor bulunan ve zor yetişen çok özel mevkinin oyuncuları. Bunu bilerek hareket edip, hem iyi olacak kalecileri bulacağız hem de burada çok iyi bir eğitimden geçirerek A takım düzeyine hazır halde yükselmelerini sağlayacağız.' Tuncay, genç kalecilerin çok çalışması gerektiğini ve kariyerine odaklanması gerektiğini ifade ederek, '1996'da Avrupa Şampiyonu olan 16 yaş altı takımından Fatih Tekke ve benim dışında kimse çıkmadı. Genç yaşta gelen popülarite ve şımarıklık herkesi sürükledi. Bu farklı eğilimlerin önüne geçmek bir antrenörün en önemli görevi. Bu nedenle Altınordu’nun 'İyi birey, iyi vatandaş, iyi futbolcu' sloganı, anlattığım her şeyi en iyi şekilde özetliyor” dedi. Futbola Muğlaspor'dan başlayan 37 yaşındaki Fevzi Tuncay, kalecilik kariyerinde Beşiktaş, Gaziantepspor, Samsunspor, Malatyaspor, Vestel Manisaspor, Fethiyespor, Diyarbakırspor, Kocaelispor, Giresunspor ve TKİ Tavşanlı Linyitspor takımlarına mücadele etti. İsmi Beşiktaş ile özdeşleşen, futbolculuk geçmişinde 16 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası, Atatürk, Cumhurbaşkanlığı, Türkiye ve Başbakanlık kupaları kaldıran Fevzi Tuncay, tüm yaş kategorilerinde 57 kez ay yıldızlı formayı giydi.Fevzi Tuncay, boşandığı Eylem Çukuryurt'a nafaka ve boşanma tazminatı taksidini ödeyemediği için hakkında 3 ay hapis cezası verilmesi nedeniyle 14 Kasım 2013'te Buca Cezaevi'ne konulmuş, daha sonra 51 bin 270 liralık ödemenin yapılmasının ardından tahliye edilmişti. (AA)
Aziz Yıldırım Caner ile Görüştü
Fenerbahçe'nin ilk yarıdaki en etkili isimlerinden olan ve tüm otoritelerin 'ilk yarının en iyi 11'ine tereddütsüz aldığı Caner Erkin sezon sonunda bitecek sözleşmesi nedeniyle spor gündeminin ilk sıralarında yer alıyor. Özel hayatı ile ilgili haberler nedeniyle son zamanlarda sıkça bahsedilen Caner şimdi ise ara transfer dönemi nedeniyle revaçta. Yılda 800 bin dolara oynayan Caner'in; yıllık en az 2.2 milyon euro kazanmak istediği kulaktan kulağa yayılırken, Yönetimin de bu oyuncunun hakkını vereceği konuşuluyor. Egemen, Gökhan, hatta oynamadan para kazanan Yobo ve Kadlec'in aldığı rakamların 2.2 ile 2.5 milyon euro arasında değiştiğini bilen Caner'in gelirini bu orana yükseltmek istediği, başarılı sol kanat oyuncusu sezon sonuna kadar bekleyip sözleşme yenileme görüşmelerini mayıs ayında yapmayı planladığı belirtildi. Bunun üzerine harekete geçen Fenerbahçe Kulübü yöneticileri Caner'in kendisini iyi hissetmesi için görüşme yapma kararı aldı. Başkan Aziz Yıldırım'ın; kulübe çağırarak görüştüğü genç futbolcuya 'Sen rahat ol. Sen böyle oynamaya devam et, hakkını mutlaka bizden alırsın. Senin imzanı sezon sonuna bırakmayacağım. Kafanı mukavele konusuna hiç takma. İkinci devre başlasın, seninle mukavele yenileyeceğiz ve senin performansın şartları belirleyecek' ifadelerini kullandığı iddia edildi. Henüz resmi teklif almayan Caner'in de Fenerbahçe ile görüşmeden başka teklifleri değerlendirmeyeceği ve sarı-lacivertli kulüpten ayrılmayı kesinlikle düşünmediği ifade edildi. Hürriyet
Reklam
Erzik'ten Yalanlama; "Ben Hukukçu Değilim"
UEFA ASbaşkanı Şenes Erzik konuyla ilgili yaptığı ve bugün bazı basın yayın organlarında yer alan açıklamaların çarpıtılılarak yayınlandığını açıkladı. Türkiye'de son gelişen olaylarla gündeme gelen kanun değişikliği şike dosyası konusunda da umut ışığı olurken UEFA ASbaşkanı Şenes Erzik konuyla ilgili yaptığı ve bugün bazı basın yayın organlarında yer alan açıklamaların çarpıtılılarak yayınlandığını açıkladı. Konuyla ilgili Sporx.com'a açıklamalarda bulunan Erzik, 'Benim ağzımdan F.Bahçe Devler Ligine katılabilir diye yazılmış. Böyle bir sözü asla kullanmadım kullanamamda. Ben hukukçumuyum. Bunlar UEFA'nın CAS'ın o organların hukukçularının bileceği işler. Benim bu konuda yetkim de yok ayrıca. Bu iyçok bilinmeyenli bir denklem. Daha ortada fol yok yumurta yok. F.Bahçe devler ligilene gidebilir veya F.Bahçe'ye tazminat hakkı doğabilir gibi ifadeler bana ait değil. Bu yazan arkadaşların yorumu' açıklamasını yaptı. SPORX
Mert Günok Ayrılacak mı?
İşte Mert Günok'un menajeri Batur Altıparmak Radyospor'a yaptığı açıklamalar; Mert için bize gelen bir teklif yok. Oyuncunun izlendiğini biliyorum. Mert'in şanssızlığı oynayamamış olması ama o oynamadan da öğreniyor. Volkan'ın arkasında kaldı. Mert'i izleyen kulüpleri burada açıklayamam ama bize gelen resmi bir teklif bulunmuyor.Yurt dışında sadece Mert oynayabilir Mert'in eski antrenörlerinden Yavuz Şimşek, geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada 'Yurt dışında oynayabilecek tek kalecimiz Mert' demişti. 'Teknik kapasitesi, futbol zekası ve fizik yapısı Mert'in en büyük artıları. Mert'in hedefi ve rüyası Premier Lig' diyen Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Teknik kapasitesi ve yapısıyla yurt dışında oynayabilecek tek kalecimiz. Ama scoutlar oynayan futbolcuyu takip eder. Mert çok fazla oynamasa da böyle tekliflerle karşılaşacağını biliyordu. Çünkü takip ediliyordu. Buna rağmen Mert'in Manchester United ve Tottenham tarafından takibe alınması tespitlerimi doğruluyor. Mert'in şanssızlığı oynamamış olması. Oynasa zaten şu ana kadar durmazdı ve O'nu alırlardı' diye konuştu.skorer
"Ne Drogba'sı, Ne Sneijder'i..."
Beşiktaş’ın uzun süredir gündemini meşgul eden ve camiayı heyecanlandıran Brezilyalı yıldız Ronaldinho konusunda bugüne kadar sessiz kalan başkan Fikret Orman, süreci yaşananları ve bu transfere bakışını ilk kez anlattı… “DUYGULARLA DEĞİL…” Sporx’e yaptığı açıklamaya; Ronaldinho transferiyle ilgili söze bugün bazı gazetelerde yer alan “Bu işten dönüş yok” haberlerini yalanlayarak giren başkan Orman, “Benim ne medyaya ne de yönetici arkadaşlarıma ne de dostlarıma böyle bir beyanım oldu. Bu kesinlikle yalan uydurma bir laf. Bu transferin olma ihtimali kadar olmama ihtimali de var. Bizler duygularla değil Beşiktaş kulübünün menfaatleri doğrultusunda hareket eden kişileriz. Bizi kimse geçmişte hırsıyla, duygularıyla hareket eden zihniyetlerle karıştırmasın. Bu transferden dönüş yok gibi bir düşünceye sahip değiliz. Bu konuda ödeyebileceğimiz altına imza atacığımız rakam bellidir buna evet denirse olur, hayır denirse olmaz” açıklamasını yaptı. Başkan Orman, Brezilyalı yıldız konusunda camianın heyecanlanmasının da normal olduğunu belirterek, “Çünkü Ronaldinho normal bir futbolcu değil anormal biri. Altın ayakkabı almış örneğin bugün twitter’da 9 milyonun üzerinde takipçisi olan bir futbolcu. Buna kulüp yatırım yapar buna sponsor yatırım yapar. Bugün vereceğiniz paranın yarısını sponsordan alarak tekrar kulübün kasasına koyabilirsiniz. Kaç forma satacağını varın hesaplayın. Beşiktaş’ın marka değerine katacağı değeri. Tabii bu transferin ajantajları kadar elbette dejavantajları da var bunu da biliyoruz farkındayız. Bizde planımızı projemizi bu dezavantajları da göz önüne alarak değerlendirip hareket ediyoruz” dedi. “RONALDİNHO’YU GETİRMEK KOLAY” “Ronaldinho’yu bugün uçağa bindirip getirmek çok kolay” diyen başkan Fikret Orman, “Bu konuda yapacağınız tek şey geçmişte olduğu gibi yapmaktır. Onu getirmek transfer etmek çok kolay. Para filan vermiyorsun ki sadece bir sözleşmeye imza atıyorsun. Bugüne kadar bu işler bu sistemle gelmedi mi? Attırıyorlardı imzayı getiriyorlardı. Nasıl ödenir? diye düşünen olmuyordu. Geçmişte olduğu gibi imzayı attırıp gerisini düşünmeyen zihniyet gibi haraket ediyor olsaydık Ronaldinho çoktan Beşiktaşlı olmuştu bile. Bugüne kadar bu işler bu sistemle gelmedi mi? Qaresma böyle gelmedi mi? Buna imza attırırken kulübüne ve kendisine ödenen parayla bu işin Beşiktaş kulübüne yıllık minimum maliyeti 6-6.5 milyon avro’dur diye hesap yapan olmamış ki. Sen imzayı attırıyorsun kulüp ceremesini çekiyor. Bizim böyle bir düşüncemiz olmadı olamaz da” dedi. “DROGBA İLE KIYASI BİLE OLMAZ” Başkan Fikret Orman, Ronaldinho’nun Beşiktaş’a gelmesi halinde Türkiyeye gelmiş en marka futbolcu olacağını belirterek, “ Bunun tarzında Messi var, İniesta var, Ronaldo var. Bunlar altın ayakkabı almış oyuncular. Ronaldinho’dan bahsediyoruz. Böyle bir marka Türkiye’ye henüz gelmedi. Ne Drogba’sı ne Sneijder’i. Drogba’yla kıyas bile olmaz. Elbette Ronaldinho daha büyük bir marka. Ne diyorum şayet gelirse Türkiyeye gelmiş en büyük marka olur. Olur ama bu hayalle olmaz. Dediğim gibi üzerinde çalışmak lazım buna proje olarak bakmak lazım ” dedi. Başkan Orman, “Peki bu transferin gerçekleşme ihtimali nedir?” sorumuza, “Bir kere bu işin çok parayla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Şu anda tahminim Ronaldinho’nun amacı yazın oynanacak olan Dünya Kupası’ndada Brezilya milli takımının formasını takım kaptanı olarak giyinmek. Yani konunun transferin çok da paraya endeksli olduğunu düşünmüyorum. 4 olmuş 5 olmuşla ilgili değil konu. Gelmek istiyorsa gelir üçüne beşine bakmaz. Henüz yönetim kururumuzun bu işle alakalı verilmiş bir kararı yok. Arkadaşlarımız düşüncemizi karşı tarafa iletti bekliyoruz. Beşiktaş’ın bu konudaki teklifi duruşu bellidir. Maksimum çıkacağı rakam bellidir. Bu işte en geç bir hafta içinde belli olur. Ona göre görüşme masasına otururuz” değerlendirmesini yaptı.
Reklam
Di Maria Kriz Çıkardı!
İspanyol basını, Di Maria'nın Santiago Bernabeu tribünlerine yaptığı hareketi konuşuyor. İspanya Ligi’nde dün akşam Real Madrid’in Celta Vigo’yu ağırladığı karşılaşmaya Arjantinli yıldız oyuncu Di Maria’nın oyundan çıkarken yaptığı hareket damga vurdu. Maç boyunca Madrid trübünleri tarafından ıslıklanan Di Maria, teknik direktör Carlo Ancelotti tarafından oyundan alınırken, tribünlere cinsel organını göstermesi maçın önüne geçti. Di Maria maçtan sonra verdiği, demeçte, ‘‘Maç boyunca ıslıkları duydum; fakat kesinlikle böyle bir hareket yapmadım. Basına röportaj vermediğim için benimle ilgili böyle şeyler uyduruyorlar. Orada şortumu düzeltiyordum'' ifadelerini kullandı. Arjantinli yıldızın, takımdan ayrılması bekleniyor. Eurosport
Hajrovic Sağlık Kontrolünden Geçti
Galatasaray'ın yeni transferi İzet Hajrovic, sarı - kırmızılı takımda oynayacağı için gurur duyduğunu söyledi. Ulus'ta bulunan Liv Hospital Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçen sarı - kırmızılıların Boşnak transferi İzet Hajrovic, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray'da oynayacağı için gurur duyduğunu belirten Hajrovic, şunları söyledi:'Küçükken Galatasaray ile ilgili çok şey bilen bir insanım. Aynı zamanda büyük tarihi olan bir kulüp. Burada olduğum için çok mutluyum. Burada herşey mükemmel çok iyi bir stat ve tesislerimiz var. Bizim için deli olan taraftarlarımız var. Çok mutluyum burada oynayacağım için.' Müslüman olduğu için müslüman bir ülkede futbol oynamanın çok rahatlatıcı birşey olduğunu ifade eden genç oyuncu, 'Bazı Türkçe kelimelerde biliyorum. Bosnalı olduğum için. Merhaba, İnşallah, maşallah gibi' diyerek sözlerini tamamladı.Habertürk
Atletico Mineiro Ronaldinho İçin Pes Etti!
Atletico Mineiro Başkanı Alexandre Kalil, Ronaldinho hakkında açıklamalar yaptı. Türkiye’de ve Beşiktaş’ta gündem Ronaldinho transferi. Dünya yıldızı İstanbul’a gelecek mi? Konuyla ilgili Ronaldinho’nun son forma giydiği ancak sözleşmesinin bittiği Atletico Mineiro’nun başkanı Alexandre Kalil açıklamalarda bulundu. İspanyol basınına konuşan Kalil, “Ronaldinho’nun menajeri bana mesaj atıp, Beşiktaş ile görüşmelerinin hızlı bir şekilde olduğunu belirtti. Ronaldinho seviyesinde biri gitmek isterse gider” dedi. Başkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Beşiktaş’ın Ronaldinho’ya sunduğu teklif çılgınca. Bir yıllık 6 milyon euro veriyorlar. Bizim bu seviyeye çıkmamız imkansız. Biz de ona teklifimizi sunacağız ama kabul edeceğini sanmıyorum.” 33 yaşındaki yıldız, Copa Libertadores’i Atletico Mineiro ile kazanmıştı.Eurosport
Reklam
'Ronaldinho 2 Drogba Eder'
Hıncal Uluç'tan çarpıcı yorum: Ronaldinho fevkalade iyi bir transfer. Menajerinin, abisinin istediği para 6.5 milyon Euro. O da büyük bir para değil. Ronaldinho, futbol düzeyi ve futbol kalitesi bakımından iki Drogba eder. Son dönemde maddi sorunlar yaşayan ve Galatasaray ile Fenerbahçe'nin gölgesinde kalan Beşiktaş'ta, flaş bir transfer konuşuluyor. Ronaldinho, büyük bir heyecan yarattı. Önemli de bir adım atıldı; menajeri ve ağabeyi Roberto Assis İstanbul'a geldi. Ben o konudaki fikrimi söyleyeyim; fevkalade iyi bir transfer... Menajerinin, abisinin istediği para; 6.5 milyon Euro... O da büyük bir para değil. Galatasaray'ın aldığı ve hiçbir işe yaramayan adamlarına ödediği 8 milyon, 10 milyon Euro'ların yanında bir şey değil. Ronaldinho,futbol düzeyi ve futbol kalitesi bakımından iki Drogba eder. 1- Ronaldinho, hem oynayan hem oynatan bir adam. Drogba gibi ileride bekleyip, top önüne düşerse kaleye atan bir adam değil. 2- Ronaldinho, uluslararası anlamda Drogba'dan çok daha büyük bir şöhret. Beşiktaş'a yepyeni bir hava getirir; yepyeni bir heyecan getirir. 2000 yılından beri tribünlerde maç seyretmekten vazgeçmiş ben bile, kalkıp 'Ronaldinho'yu çıplak gözle göreyim' diye maça gidebilirim. O kadar heyecanlı bir isim. AVRUPA'DAN KOVULDU 3- Ronaldinho, dünya futbolunun en büyük yıldızıydı. O varken, ne Ronaldo'nun adı geçiyordu; ne Messi'nin... Buna rağmen, kendi hataları ve kişisel yanlışları yüzünden, Avrupa'dan kovulur gibi Brezilya'ya gitti. Şimdi yeniden Avrupa'da oynamak istiyor. 'Siz beni harcadınız ama ben daha ölmedim' demek istiyor. Bunun için, bir Avrupa takımına ihtiyacı var. Avrupa takımlarından hiçbiri, ona talip değil; Beşiktaş'ın dışında... Bu yüzden Beşiktaş'ta, 'Beşiktaş bir şey olsun' diye değil; adını yeniden anıtlaştırmak için oynayacak. Böyle bir Ronaldinho gelecek. Para falan yok gözünde... O paraların hepsini, Brezilya'da da teklif ediyorlar zaten... Ben, Ronaldinho transferinin Beşiktaş'a maddi-manevi çok büyük katkısı olacağını düşünüyorum Galatasaray, Terim'le başladığı sezona Mancini ile devam ediyor. Mancini, sancılı bir başlangıç yaptı ama son haftalarda takıma hakim olmaya başladı gibi... Siz; Mancini ile Terim dönemini karşılaştırdığınızda, gelecek için nasıl bir Galatasaray görüyorsunuz? İlk yarıyla ilgili bütün Galatasaray yorumları; gerek televizyonda, gerek yazılı basında, 'Terim ve Mancini' karşılaştırması üzerine... Herkes kendi kafasındaki doğrulara göre değil; peşin hükümlere göre, keseri istediği yöne vuruyor. Şu ana kadar, tarafsız bir yorum okumadım. Herkes, bilinçli olarak taraf tutuyor ve yaptığı yorumda da bunu hissediyorsun. Aslında bu mukayeseyi yapmak için, birtakım soruların cevaplanması lazım; birtakım doğruların ortaya çıkması lazım... Bir örnek: Terim zamanında, takıma zararlı olan ve takımı eksik oynatan Sneijder; Mancini döneminde, Avrupa'daki Sneijder oldu. Roberto Mancini sihirbaz değil; geldi, omzuna dokundu ve Wesley Sneijder'e 'Sen şimdi Süpermen oldun' demedi. Uyuyan güzeli uyandırmadı! YOK ETMEK İSTİYORDU Geçen hafta okudum; Sneijder, 'Mancini beni doğru yerde oynatıyor da ondan' diyor. Terim, onu serbest oynatıyordu. Sneijder'le beraber, Terim zamanındaki bir maçı seyredelim mi? Maçı da kendisi seçsin... Bakalım nerede oynamış! Herkesin bildiği bir gerçek var: Ünal Aysal, Terim'i istemiyordu ve Galatasaray'dan yok etmeye uğraşıyordu. Gücünün yetmeyeceğini de biliyordu. Yıpratması lazımdı. Terim zamanında topa vurmayan ama Mancini zamanında eski günlerine dönen Sneijder, acaba bunu bilinçli mi yaptı? Ünal Aysal'dan, böyle bir talimat mı aldı? Bu sorunun araştırılması ve cevabının bulunması lazım. Fatih Terim dönemiyle ilgili, bir sürü soru vardı ve Terim konuşmuyordu. Hatırlarsın; ben de o zaman, 'Fatih çok iyi bir Galatasaraylıdır. Bu dönemde, Galatasaray'ı yıpratacak laflar etmez. Günü gelince konuşur' diyordum. Fatih Terim, Ünal Aysal'ın büyük başarıları sonucunda Galatasaray'dan ayrıldı ama ayrıldıktan sonra da konuşmadı. Uzun bir basın toplantısı yaptı; hiçbir şey söylemedi. Bu seneye başlayan takım, kimin eseri? Bu sorunun cevabını verecek tek kişi; Fatih Terim... Fatih Terim, ısrarlı sorulara rağmen susmaya devam ediyor. 'Drogba'yı ve Sneijder'i, Ünal Aysal aldı' tamam... Peki sen, kimi istedin? Kimi istemedin de alındı? Bu takımın, büyük bir yerli açığı var; hangi yerli oyuncuları istedin de almadılar? Ünal Aysal, tam tersini söylüyor. 'Milli takıma çağırdığı bütün gençleri almak istedik. Fatih Terim, 'Hayır' dedi' diyor ve buna karşın, Fatih Terim susuyor! Fatih Terim bu sessizliğini sürdürürse, onu en çok destekleyen iki gazeteci de -biri ağabeyim Öcal Uluç, biri ben- Ünal Aysal'a 'haksızlık ettiklerini' düşünmeye başlayacaklar. O zaman da 'İyi ki Fatih Terim'i göndermiş ve Mancini'yi getirmiş' diyenler, haklı çıkacak. Fatih Terim ve Mancini hakkında konuşmak için, doğru yorum yapabilmek için Fatih Terim'in kendisiyle ilgili, gizli kalmış soruların cevabını vermesi lazım. Fatih Terim, o sorulara cevap verdiği gün; ben de sizin 'Fatih Terim, Mancini' sorunuza cevap verebilirim. Galatasaray'da gündem; transfer... İlk yarıda yerli oyuncu eksikliği, kendini sıkça hissettirdi ama Galatasaray işe, iki yabancı alarak başladı. İzet Hajrovic ve Alex Telles'in, İstanbul'a gelmesi bekleniyor. Galatasaray, hâlâ yabancı oyuncu peşinde!.. Galatasaray'ın 'yabancı oyuncu' derdi, başından aşkın... Fena halde, yerli oyuncu sıkıntısı var. Piyasadaki en iyi yerli oyunculardan bir tanesi olan Engin Baytar'ı gönderiyor; Tarık Çamdal'ı da elinden kaçırıyor. Hamburg'tan Hakan Çalhanoğlu'nu alamıyor. Büyük bir beceriksizlik ve başarısızlık içinde... Hajrovic'in amcası, Türkiye'de oturuyormuş da bu yüzden Türk pasaportu alacakmış da... Ölme eşeğim ölme!.. GÜCÜ YETMİYOR ARTIK Bir tane de sol bek geliyor. Riera'nın toparlanmaya başladığı bir dönemde üstelik... Riera'yı oynatamıyorsun, Eboue'yi oynatamıyorsun; Alex Telles'i nerede oynatacaksın! Öteki taraftan, Drogba konusu var. Sözleşmesi, sezon sonunda sona eriyor. Marka bir isim, takım için önemli bir etken ama yaşı ve 90 dakikayı çıkartamaması da eleştiri konusu... Galatasaray, Drogba ile devam etmeli mi? Drogba, kötü oynuyor. Resmen takımı 10 kişi oynatıyor. Ama tabii çok usta bir adam olduğu için... O ustalığı gerektiren pozisyonlar; 4 kere, 5 kere kendisine geliyor. O beş pozisyonun, dördünde saçma sapan vuruşlar yapıyor. Çünkü beyninin verdiği kararı uygulamaya gücü yetmiyor artık... Ama bu beş taneden, bir tanesini uyduruyor. Bir tanesi uyduğu zaman da benim tribünlerim ve tabelacı medyam, 'Drogba, Drogba' diye efsane yazmaya başlıyor. 90 dakikanın 85'inde oyundan kaybolmasını, hiçbir ikili mücadeleye girememesini, başaramadıklarını, yapamadıklarını, kötü paslarını, kaptırdığı topları unutuyorlar; 'Vay be, ne gol attı!' diye konuşuyorlar. Buna razıysalar, Galatasaray'da oynamaya devam eder. Evet, takım içi ve dışında büyük bir sempatisi var. Adamın adı büyük... Ama Galatasaray; Hagi'yi getirse, Drogba kadar faydalı olur. Şu andaki Hagi mi? Hiç abartmıyorum. Şu andaki Hagi oynasın; 4 tane pozisyonda, 2 tane frikikte, Drogba kadar başarılı olur. Hatta daha fazla başarılı olur; çünkü çok iyi bir Galatasaraylı... TEK KULVAR VAR Galatasaray, ikinci yarıda üç kulvarda yarışacak. Süper Lig, Türkiye Kupası ve Şampiyonlar Ligi'nde iddiası devam ediyor. Bu üç kulvarda, nereye kadar gidebilir? Bence yarıştığı bir tane kulvar var; Türkiye Kupası... Fenerbahçe ile 8 puan fark, kağıt üzerinde kapanır. Ama bu federasyon, bu medya ve bu hakemler varken... O kağıttan da fazla avantajı var Fenerbahçe'nin... Çok zor! Üstelik, dediğim gibi yerli kadrosu da Fenerbahçe ile mukayese edilmeyecek kadar zayıf olduğu için... O yüzden, sahada da zayıf durumda Galatasaray şu anda... İyi bir transfer yapacak ki ikinci yarı hiç puan kaybetmesin. Çünkü Fenerbahçe'nin şampiyonluğu vermesi için, ikinci yarıda 9 puan kaybetmesi lazım. Fenerbahçe 9 puan kaybederken, Galatasaray da puan kaybederse olmaz. Fenerbahçe'nin, 9 puandan fazlasını kaybetmesi de zor. Demek ki mantıken, matematik olarak; Galatasaray'ın ikinci yarı bütün maçlarını kazanması lazım. Bu kadro kazanabilir mi bütün maçları? 6+0 APTAL BİR KURAL Onun için lig, bana biraz hayal gibi geliyor; Şampiyonlar Ligi, lige göre avantajlı... Çünkü bütün yabancılarını oynatabiliyor; '6+0' diye aptal bir kural yok. Ama o '6+0' aptal kuralı yüzünden, Avrupa'dan Avrupa'ya oynatabildiği için birtakım insanları; onlar da kapasitelerinin onda biri ile oynuyor. Her maç oynayan bir Bruma'nın vereceği katkıyı düşünüyorum; bir de şu haline bak! Adam futbolu unutmuş. Amrabat yok. 'Eboue, Riera' desen, aynı durumdalar. Sen, her hafta lig maçı oynamayan bir adamı; gel, Avrupa'da final gibi maça çıkar, ondan hayır bekle... Avrupa'da rakipler de çok zor. Onun için Avrupa'dan herhangi bir ümidim yok. Röportaj: Bülent CANRadyospor 
Sporun Manşetleri | 7 Ocak Salı
Spor gazetelerinin manşetlerinde ve gazetelerin spor sayfalarında bugün hangi haberler var? Spor manşetlerine 1 dakikada göz atın. İşte sporun gündemi...
Reklam
Sercan Yıldırım Konuştu…
Şanlıurfaspor’un kamp yaptığı oteli olaylı bir şekilde terk eden ve gündeme oturan Sercan Yıldırım ayrılığın sebebini anlattı.Şanlıurfaspor’dan mutsuz olduğum için ayrıldım. Ödemeler zamanında yapılmıyordu takım içerisinde huzursuzluk vardı. Ben Galatasaray’ın sözleşmeli futbolcusuyum. Şanlıurfa’ya gelmeden önce sözleşmemi 2017 yılında kadar uzatmıştım. Teknik direktörümüz Roberto Mancini’den bana bir şans vermesini istiyorum. Galatasaray forması altında yeteneklerimi sahaya yansıtmak ve başarılı olmak istiyorum. Bunu yapabileceğimi biliyorum. Menajerim cumartesi günü Bülent Tulun ile bir görüşme yaptı. Bu görüşmenin pozitif geçtiğini biliyorum. Bülent Tulun’un Roberto Mancini ile konuşup bir karara varacaklar.Eğer teknik direktörümüz Mancini uygun görürse takımımın Antalya’daki kampına katılacağım. Galatasaray’da yeniden kendimi ispatlayabileceğime inanıyorum. Geçmişten önemli dersler çıkardım. Bundan sonra herkese bambaşka bir Sercan Yıldırım izlettireceğim. Galatasaray’a katkı sağlamak istiyorum.”dedi.
Önder Özen’den Önemli Açıklamalar
Beşiktaş Futbol Direktörü Önder Özen, gündemdeki konuları değerlendirdi.Önder Özen'in açıklamaları şöyle; 'STOPER POZİSYONU ÖNCELİĞİMİZDE' 'Stoper pozisyonu önceliğimizde. Biraz daha sert ve agresif oynayabilen, mümkünse çabuk bir stoper istiyoruz. Bununla beraber birbirine bağlı bazı durumlar var. kontratlı bazı oyuncularımızın durumlarıyla ilgili belirsizlikler var. Onların durumu sebebiyle son geldiğimiz noktada bir orta saha da düşünüyoruz.' 'LESCOTT 20'SİNDEN SONRA OLABİLİR' 'Beşiktaş SPK'ya bağlı bir kurum. Bu şirket kuralları nedeniyle ben anlamıyorum ama transfer konuları borsaya bildirilmeden konuşulmuyor diye. O yüzden ismi bildirilmeyen bir oyuncuyla ilgili konuşmayı doğru bulmam. Lescott beğendiğim bir oyuncu. Sert ve agresif. 3 hafta önce tesadüfen Bayern Münih'in 3-2'lik maçını izledim tesadüfen denk geldim. Sakat oyuncular nedeniyle şu an City'nin kadrosunda. Temposu yüksek olan ligde oynayabilen ve karşılaştığı oyuncular genellikle çok çabuk oyuncular. Kanat oyununun etkili oynandığı bir lig. Doğal olarak yüksek top becerisi aranır Premier Lig'de. John Terry ile birlikte oynamış bir oyuncu. Herkesin tanıdığı bir oyuncu. Sezon sonunda sözleşmesi bitiyor. Olabilir. Devre arası kampa gelme olasılığı bence yok. City'de aynı bölgede sakat oyuncular var o yüzden Kompany'nin yanında Lescott oynuyor. 20'sinden sonra belki.' 'MINEIRO 3,3 MILYON EURO TEKLİF ETTİ' 'Ronaldinho serbest bir oyuncu. Herkesle görüşme şansına sahip. Kulübümüz konuyla ilgili açıklama yaptı. Ronaldinho ile konuşurken daha rahat hareket edebiliyorum. Birçok başarısı var. Flamengo'daki sözleşmesi 900 bin real. Bir süre sonra Flamengo ödeyemedi parayı ve Atletico Mineiro'daki kontratı 4.1 milyon dolar civarındaydı. Atletico Mineiro son teklifini 3.3 milyon euro olarak yaptı. Gremio da yarın ona bir teklif yapacak. Ronaldinho'nun yetiştiği kulüp. Bu seviyede bir teklif yapacaklar. Scolari kendisini son dönemde milli takıma da çağırdı. ' 'RONALDINHO'YA KİMSE HAYIR DİYEMEZ' 'Bazı resmi olmayan maçlarda oynadı. Scolari onun Rusya'ya gitmesini istemiyor. Türkiye'de oynamasına sıcak bakıyor. İtalya'daki teklifler yetersiz. Brezilya'nın alternatifi burası gözüküyor gibi olsa da tam tersi de olabilir. Rakamlar ve Ronaldinho'nun Dünya Kupası motivasyonu transferde etkili olacak. Önümüzdeki günlerde biraz daha netlik kazanır. Ama menajeri diğer teklifleri dinledikten sonra netlenecektir. Ronaldinho gibi bir oyuncuya kimse hayır diyemez. Gerçek bir süper stardır. Bu tarz oyuncularla çalışmak daha kolaydır. Burnu havada insanlar değillerdir.' 'ONUN GELMESİ BENİ MEMNUN EDER' 'Futbolu tutkuyla oynayan bir oyuncu. Milli takımdaki oda arkadaşıyla konuştum. Deivid'le Flamengo'da oda arkadaşıydı onlarla konuştum. Tıpkı Roberto Carlos'ta olduğu gibi gerçek bir süper star. Yeteneklerini anlatmaya gerek yok. Beşiktaş'ta forma giymesinin kulübe yapacağı katkılar var. Almeida'nın arkasında bir üçlü olduğunu düşünürsek ve Ronaldinho'nun gelmesi halinde o mevkiideki oyuncuların nasıl etkileneceğini düşünmek gerek. Onun gelmesiyle en çok ben memnun olabilirim.' 'KENDİNİ STAR ZANNEDENLERDEN KORKULUR' 'Bilic de aynı şekilde düşünüyor. Kendini star zannedenlerden asıl çekinilir. Kendini yıldız zanneden oyuncularla çalışmak hep daha zordur. Bilic de Milli Takım'larda gerçek yıldızlarla ve kendini yıldız sananlarla çalışmıştır. O da bunu biliyor.' 'TARIK BİR POTANSİYELDİR' 'İki oyuncu da değerli. Tarık bir potansiyeldir. Çok büyük bir tecrübeye sahip değil. 1860 Münih'te az sayıda maçı var. İstatistikleri fazla maç içermiyor. Ancak bir kanat oyuncusundan beklenen fiziksel özelliklerin çoğunu taşıyor. Top kullanmada pozitif tarafları var. Pas yapabilen bir oyuncu. Gol ve asisti olmadığını biliyoruz ama neticede bir potansiyeldir' 'VEYSEL BEŞİKTAŞLI, ES-ES ENERAMO'YU İSTİYOR' 'Veysel Sarı Beşiktaş'ı da seviyor. Söylemek belki bana düşmez ama Beşiktaş'ta oynama isteği, potansiyeli yüksek bir oyuncu. Eskişehirspor Eneramo'yu istiyor ancak başka isteyenler de var. Eskişehirspor nasıl en iyi şartlarda oyuncularını vermek isterse biz de kaynak yaratarak vermeyi tercih ederiz. Deniz Atalay bununla ilgileniyor.' 'TOIVONEN'İ BEŞİKTAŞ'TA GÖRMEK İSTERİM' 'Medyada hangi isimler geçiyor bilmiyorum ama sezon sonunda sözleşmesi bitecek olan oyuncuların isimleri Türkiye'de hep geçer. Toivonen'le ilgili kendi düşüncemi söyleyebilirim. Beşiktaş'ın çok daha önceden ilgilendiği bir oyuncudur. Heerenven maçında izledim. Bilal'i de seyrettim o maçta. PSV için değerli. İsveç Milli Takımı'nda hep varoldu. Eindhoven'daki istatistikleri ortada. Benim de her zaman Beşiktaş'ta görmek isteyebileceğim tipte bir oyuncudur' 'ZANNEDİLENİN AKSİNE ÇALIŞIYORUZ' 'Oğlumla beraber geldim buraya. 3 hafta önce FEN sınavına beraber çalışacağız diye söz verdim. Lig bitti. Ben İstanbul'daydım ve gece 11'den önce eve gidemedim. Zannedilenin aksine çalışmaya devam ediyoruz.' DİKİLİTAŞ PROJESİ; 'NİJERYALI GELECEK' 'Biz Dikilitaş'ta bir protokol yaptık. Orası bizim önemli bir projemiz. Oraya bir Nijeryalı oyuncu gelecek. Onun davetiyesini gönderdik vize işlemleri yapılıyor. Sefaköy, Kartalspor'un kullandığı bir saha var. Avrupa Yakası'nda önemli bir kaynaktır. Hocalarımızın bir kısmı Katar'da, bir kısmı Rusya'da. Altyapı'da elit bir grup kurduk. ' 'MOTTA KALACAK, GÖKHAN TÖRE...' 'Motta ikinci yarıda takımda kalacak. Gökhan Töre kiralık bir oyuncu ve aslen bizim değil. Rubin Kazan'ın oyuncusu. Gideceği günü biliyor eğer alamazsak. Sakat olmasına rağmen maç sabahı geldi bana 'Ben hastanede MR çektirmek istiyorum' diye rica etti. 'Kadroda fazla eksik var, bugün takıma yardımcı olmayacaksam ne zaman olacağım' dedi. Ben o yüzden Elazığspor maçından sonra öyle bir açıklama yaptım. Benim amatör ruh mesajımda bundan bahsettim. Hayatta bir kez yaşayabileceğiniz bir sıkıntıyı bazıları hiç yaşamamıştır. Çok genç bazı oyuncularımız bu sene yaşadılar. Zor dönemlerden geçtiler. Ama Elazığspor maçında büyük fedakarlık yaptılar.' 'OYUNCULARIN ALNINDAN ÖPERİM BEN' 'Özellikle yerli oyuncular ciddi fedakarlıklar yaptılar. Formadaki armayı öpmek kolaydır. Ama onu içinde hissetmek zor zamanlarda hiç kolay değildir. En azından bana gösterdi bizim oyuncularımız. Onların hepsinin alnından öperim ben.' 'FERNANDES KENDİSİ GÖRÜŞMEDİ' 'Fernandes'in kontratı sezon sonunda bitiyor. Rus kulüplerinin ilgili olduğunu biliyoruz. Ben onunla sezon öncesi konuştum 'Biz bir plan yapmak zorundayız. Ve bunun belirleyici parçası sensin. Sen mutlu musun?' dedim 'Mutluyum' dedi. 'Beşiktaş'ta oynamak istiyorum' dedi. 'Şu pozisyonda oynayabilir misin?' dedim 'Oynarım' dedi. O sırada antrenör belli değildi. Sol iç ve stoper önünde oynayıp oynayamayacağını sordum ve konuşma bitti. Fikret Orman da bizimle beraberdi. Kulüp bir teklif yaptı ancak cevap gelmedi. Görüşmeyi kendisi yapmak istemedi. Kendisine Avusturya'da gel konuşalım dediğimde 'Futboluma konsantre olmak istiyorum. İyi bir başlangıç yapmak istiyorum. Bruno (arkadaşı) ile konuşun' dedi. Telafuz ettiği rakama kulüp çok yaklaştı. Oradan bir dönüş olmadı.' 'NOUMA'DAN ÖRNEK VEREBİLİRİZ' Pascal Nouma'dan örnek verebiliriz. Türkiye'de gerçek bir star profili ortaya koydu. Bu futboludan maksimuma yakın verim aldı Beşiktaş. Taraftarla bir aidiyet bağı kurabildi. Nouma formayı benimsemiş ve o forma için sahada gerekeni yapan bir karakteri ortaya koydu. Ama büyük bir koruma altında oynadı. Hem kulüp, hem takım hem de taraftar öyle bir şemsiye açtı ki ona hiçbir şeyin delip geçme şansı yok. Futbolcudan beklenen biraz da ortaya oyunculuk koymaktır. Biraz tabela yapacak. Atacak, attıracak. Olmuyorsa şu teri ortaya koyacak. Onu yaptıktan sonra medya neden çalışan bir oyuncuya saldırsın ki? Ya da seyirci neden sahip çıkasın ki? Seçimle sorgulanabilir ama tek taraflı bakmamak gerek. 'ALMEIDA'NIN İMZASI KOLAY GÖZÜKMÜYOR' 'Almeida'nın Dünya Kupası oynama motivasyonu çok yüksek. Onun performansının dalgalanmayacağını biliyoruz. İyi bir kontrat beklentisi ve Dünya Kupası beklentisi var. Bunun da daha önce netleştirilmesi gerekiyor ama bunun için iki imza gerekiyor. Oyuncunun ve fonun imza atması gerekiyor. Kolay gözükmüyor.' 'FRANCO İLK MAÇTA BAŞLASAYDI...' 'Franco sezonun ilk maçında 11'de başlayacaktı. Maçtan bir iki gün önce 2 tane tecrübeliyle başlamak daha doğru olabilir dedim. O gün Pedro Franco başlasaydı alıp götürmüştü. 4'te 4 başlayınca olmadı. Ama bazı antrenörler şöyle düşünür. 4 maç kazandırmış oyuncu grubu var, sonra kaybettiriyor 1-2 maç. Birden değişiklik yaptığınızda 'herkesin kredisi 1 maçtır' mesajı verirsiniz. Bilic şunu yaptı, 'benim için kredin 1 maçtan fazladır'. Buca maçının 21. dakikasında sakatlandı ve sakatlandığını söyleyemedi. ' 'BENİM TERCİHİM GİL'Dİ' 'Transferde ben hatalar yaptım. Pedro Franco bana önerildiğinde Thiago Ilori ile birlikte verildi. Thiago'nun rakamı yüksekti. Stoper transferi için ülke dışına gittim. Rodrigo Gil'di benim tercihimdi.' 'Ben Temmuz ayında bir ara dağıldım. Herkesten özür diliyorum. O sırada yalnızdım. Takımla birlikte kamptaydım. O transfer hikayesi çetrefilli olması nedeniyle birçok şeyi kontrolümden çıkmış gördüm. Bize 900 bin euro ile teklif edilmiş Atiba daha sonra 1.5 milyon euro + bonuslarla daha yüksek rakama geldi. Ve ben o sırada dağıldım. ' 'YAPAYALNIZ, ÇARESİZ KALDIM' 'Ben bir hata yaptım ve o dönem hayır demem gereken bazı transferlere hayır diyemedim. Doğru rakamlara alınsın, yanlış rakamlara olmasın istedim ama o dönemde işin içinden çıkamayacakmış gibi hissetmem. Çok depresif bir durum. Yapayalnız çaresiz kalmışsınız orada. Bir mağlubiyeti anlatabilirim. Önder Özen futbolu bilmiyor dendiğinde bunlarla baş edebilirim. Ama bu transferde bir parasal sıkıntı var denirse bununla baş edemem. Bunlarla başa çıkamayacağımı bildiğim için komalara girdim o dönem. Bana yetki verildi daha sonradan ama bazı profesyonellerin İstanbul'da kalması gerekiyordu. Beni yalnız bırakmayın diyebilirdim ama o dönem yalnız kaldım ve hatalar yaptım.' 'OYUNCU SEZONDA 4 KEZ GRİP OLMAZ' 'İkinci devre ben de sıkıntıya sokacağım oyuncuları. Bir oyuncu 4 kez sezon boyunca grip olmaz. Gerekirse benimle beraber kalacak ama hasta olmayacak' 'OĞUZHAN'LA YENİ SÖZLEŞME YAPACAĞIZ' 'Oğuzhan'ın avukatı ve menajeri geldi. Kendisiyle Gençlerbirliği maçından önce konuştum. Kendisini daha değerli hissedebileceği bir sözleşme yapacağız. Bursa maçında bir hata yaptı. İlk devrenin sonunda soyunma odasında sakatlık uyarısını almıştı. Ama onu dikkate almadı tecrübesiz davrandı. Ve 6 maçı öyle kaçırdı' '2. YARIDA KİMSEYE NEFES ALDIRMAM' 'Sakatlıkların sebepleri bellidir. Antrenman planlamasında arıza vardır. Oyuncunun profesyonel yaşantısında sıkıntı vardır ve darbelerdir. Bu iki konuda önlemlerimi aldım. İkinci yarıda kimseye nefes aldırmam. Bunlar yaşanmayacak' 'SEZONUN EN TEMPOLU 2 MAÇINI OYNADIK' 'Biz 4'te 4 başladık. Takımımız bu sezon Süper Lig'de oynanmış en tempolu iki maçı oynadı. Pozisyon vermedik rakiplerimize genelde. Pozisyon vermeyen bitişik ve temposu çok yüksek olan bir bölüm geçirdik' 'MERAK EDİYORUM, KOLTUKLAR NEDEN BOŞ?' 'Tesiste yemek yediğimiz yerde bir fotoğraf var. Ona ne zaman baksam üzülüyorum. Fotoğrafta Olimpiyat Stadı'nın tamamını gösteriyor. Tribünlerin önlerinde beyaz plastik koltuklar var. Onların üstünde turuncu kıyafetli güvenlik görevlisi var. Bu bütün tribünlerin önünde var. Ama öyle bir 50 metre var ki. 8 tane plastik koltuk var ve boş. Bu fotoğraf maçın başlamasına 5 dakika kala çekilmiş. O maçın son 2 dakikasında sahaya seyircilerin girdiği bölüm o bölüm. Hep merak ediyorum neden o koltuklar boş? Bu bir sorudur' 'BEŞİKTAŞ SEYİRCİSİ YENİLİNCE SAHAYA GİRMEZ' 'Drogba büyük fark yarattı. Galatasaray'ın final oynama becerisine sahip oyuncuları fark yarattı. Galatasaray'ın 3 puanı alnının teridir. Ama 110 yıldır oynuyoruz. İlk defa kaybetmiyoruz. Beşiktaş seyircisi bu yüzden asla sahaya girmez. Siz büyük fark oldu diyorsunuz ama ikinci yarı iki bireysel hatayla verdik maçı. Sahada ezildiğimiz şeyler vardı ama oyundan bahsetmiyorum. Tam seyirciyle döneceğiz sahaya birisi giriyor. Yarın İTÜ bir rapor açıklayacak. Bizim Kasımpaşa maçımızın değerlendirmesini yapmışlar. Barbaros Yarkın'a teşekkür ediyorum. Ama özetle şudur; biz 4'te 4 başladık. G.Saray maçında ritmimizi bozduk. Daha sonra hata varsa benimdir. 'Siz çıkın oynayın, adalet var' konusunda ikna edici olamadık oyuncularımıza.' 'NEDEN TATİL EDİLDİ MAÇ' 'Ciddi bir kural hatası var. Biz daha önce bir hükmen mağlubiyet aldık. İkincisini alsak küme düşebilirdik. Kasımpaşa maçında takımı sahadan çekmek kolay değil. Oyuncu devam etmek istedi. Galatasaray maçında burnu kanayan var mı? Neden tatil edildi maç? Can güvenliğinden tatil ettiler. Futbolcumuz sahada darp edildi kimsenin kılı kıpırdamadı. Oyuncu saldırıya uğrayana kadar neredeydi güvenlik görevlileri?' 'F.BAHÇE'YE KARŞI KORKMAYACAKSIN' 'Fenerbahçe'ye karşı korkmayacaksın, korkuyorsan da korktuğunu belli etmeyeceksin. Korkmadan gittik, oynadık, 3 tane gol attık. Ya iyi kontra atak oyuncularınız ya da planınız olacak. Biz kontra atak oyuncularına sahip değiliz ancak bu planla 3 gol attık. O gün Fernandes'ten fazlasını beklememiz normaldi. Fizik olarak Fenerbahçe'nin seviyesinde değildik. İkinci devredeki sıkıntılar biz öne geçtikten sonra fizik olarak arızalar verdik.' 'TORAMAN VE SEZER ÖZTÜRK...' 'Oyuncuların kadro dışı durumları devam ediyor. Antrenör ekibiyle paylaştık. Kampa gelmeyecekler. Oyuncuların ne istediği önemli. Oyuncular gitmek ve futbol oynamak isterlerse o şansa sahipler. Kalmak isterlerse kadro dışında devam edecekler. 'MUHAMMET'İ VERMEYECEĞİZ, ENERAMO'YA TEKLİFLER' 'Muhammet'i zaten vermeyeceğiz ama teklif yok. Eneramo için teklif çok. Ona izin vereceğiz, görüşmelerini yapacak. Gökhan Süzen ve Sezer için talep var 7-9 tane. Altyapıdaki oyuncular Alperen ve Günay için teklif geliyor.' 'HATA YAPARIM AMA AYNI ŞEYİ...''Bir sürü departman var. Altyapı ve çok sayıda iş var. Zaman zaman üzüldüğüm, kırıldığım dönemler olur ama netice itibariyle çalışıyoruz. Bunun bir okulu yok. Türkiye'de örneği yok. Olsa soracağım. 6 ayı geçirdim. Hayatın da bana öğrettiği bir şey var. Hata yaparım ama aynı şeyi iki defa yapmam. Kulübü ve kendimi koruma iç güdüsünden dolayı hatalar yaptım'
"Kara Panter" Uğurlanıyor
71 yaşında hayatını kaybeden Eusebio da Silva Ferreira için Luz Stadı'nda tören düzenlendi. Portekiz Milli Takımı'nın ve Benfica Kulübü'nün ''kara panter'' lakaplı efsanevi futbolcusu Eusebio'nun ölümü ülkede büyük üzüntü yarattı. Üç günlük resmi yas ilan edilen Portekiz'de, Eusebio için ilk tören, 1960-1975 yılları arasında formasını giydiği Benfica Kulübü'nde yapıldı. Benfica'nın maçlarını oynadığı Luz Stadı'na getirilen Eusebio'nun naaşı, sadece özel konuklarının ziyaretine açıldı. Futbol, siyaset, sanat ve ekonomi dünyasından çok sayıda ünlü kişinin unutulmaz futbolcuya yaptığı son veda, sadece Portekiz resmi ajansı Lusa ve devlet televizyonu RTP tarafından görüntülendi. Stat dışında bekleyen Portekizliler ise Eusebio'nun heykeline Benfica atkıları, çiçekler ve sevgi içerikli notlar bırakarak, üzüntülerini dile getirdiler. Açıklanan programa göre, Eusebio'nun naaşı, 15.30'da Luz Stadı'nın içinde sahanın ortasına konulup, daha sonra stat çevresinde bir tur artırılacak. Benfica taraftarların, efsanevi futbolcularına vedalarından sonra naaş, Lizbon Belediyesi'ne götürülerek, burada da bir tören düzenlencek. Saat 18.00'da kilisede düzenlenecek törenden sonra Eusebio'nun naaşı Lizbon'daki Lumiar Mezarlığı'nda defnedilecek. Bu arada Portekiz Futbol Federasyonu, Eusebio'nun anısına federasyon binasının üzerine dev bir pankart açtı. Ünlü futbolcununu fotoğrafının olduğu pankartta, ''Üstün yetenekler her zaman yaşar'' şeklinde yazıldı. Ayrıca Portekiz basının manşetleri de sadece Eusebio'ya ayrıldı. Record, Abola gibi spor gazeteleri ''Ölümsüz'' ifadesini başlıklarına çıkardı. Eusebio için 24 sayfalık özel ek çıkartan Diario do Noticias gazetesi, ''Eusebio: Güle güle efsane'' diye başlık atarken, ''kara panter'' in Portekiz ve dünya futbolu için örnek bir kişilik olduğu vurgulandı. Öte yandan 1942 Mozambik doğumlu olan Eusebio için Mozambik Cumhurbaşkanı Armano Guebuza da yaptığı yazılı açıklamada, Eusebio'nun ölümünden derin üzüntü duyduğunu, ailesine ve futbol dünyasına başsağlığı dilediğini belirterek, 71 yaşında hayata veda eden efsanevi futbolcunun ''futbol dünyası için tartışılmaz bir referans olduğunu'' kaydetti.
Reklam